'Cadı' avı

Suat BOZKUŞ yazdı —

  • Geçmişten aklımızda kalan Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Akın Birdal, Ahmet Kaya, Sezen Aksu, Sıla, Gülşen, Ahmet Altan, Osman Kavala gibi saygın kişiler, HDP’li vekiller ve belediye eşbaşkanları, bir çok sanatçı-aydın şahsında yapılan cadı avına şimdi de Şebnem Korur Fincancı kampanyası eklenmiştir.

Erdoğan iktidarda kalabilmek için her melanete başvuracağını açıktan ilan etmişti. Zaten 2015 seçimlerinden beri her seçim öncesi patlayan bombalar, failleri hep meçhul kalan katliamlar, seçilenleri hapse atıp yerlerine kayyım olarak AKP militanlarını yerleştirmeler alışıldık manzara haline gelmişti. O günden beri hiç bir seçimi, hiç bir referandumu kazanamayan ama AA, YSK, havuz medyası ve sokak gücü marifetiyle her yolla kendisini kazanmış gibi gösteren AKP şefi Erdoğan, bu dönem iyice sıkışmış durumdadır. Kaçınılmaz hale gelen seçimleri bir bahaneyle iptal etse de, ertelese de sonuçta yapmak zorundadır. Bu şartlarda kaybetmesi kaçınılmazdır. Ama Erdoğan bu son şansını kaçırmamak için bir AMOK koşucusu gibi saldırmaktadır.

Kürtlere karşı savaşı kazanabilmek için kimyasal silaha başvurmaktadır. Erdoğan, Hulusi Akar ve emirerleri ne derse desin çok ağır bir ithamla karşı karşıyadır. İnkar etmek çare değildir. Tartışmayı bitirmek istiyorlarsa ve kendilerine güveniyorlarsa tarafsız bir heyete inceleme izni vermeleri şarttır. Erdoğan buna izin vermemekte ama inkara sarılmaktadır. Ne kadar inkar ederse kimyasal silah kullanımı hakkındaki şüpheler de o kadar artmakta, iddialar da güçlenmektedir. Sonuçta uluslararası bir denetim kaçınılmazdır. Onun sonu da Erdoğan ve benzeri diktatörlerin son durağı olan “savaş suçları mahkemesi”nde yargılanmaktır.

Erdoğan-Bahçeli çetesinin bu akıbetten kurtulmak için çırpınması da doğaldır. İşte paniklerinin sebebi de budur.

Şebnem Korur Fincancı yılların adli tıp uzmanı ve profesörüdür. Binlerce öğrenci yetiştirmiştir ve TTB başkanıdır. Sadece Erdoğan’ın değil ondan öncekilerin de işkencelerine göz yummamış ve önüne gelen vakalarda raporlarını açık olarak yazmıştır. Yani devlet katında “sabıkalı bir hain”dir.

HPG gerillaları eskiden beri sık sık kimyasal silahlarla imha ediliyordu. Ama güvenlik güçleri cenazeleri imha ettiği için bu iddialar incelenemiyor ve ispat edilemiyordu. Özyönetim direnişlerinde bodrumlarda yakılan ve mum gibi eriyen direnişçiler de toprağa gömülerek toplumun gözünden kaçırılmıştı. Bu son katliamda, katledilen gerillaların son anları arkadaşları tarafından videoya alınıp kamuoyuna da açıklanmıştı. Adli tıp uzmanı olan Şebnem Korur Fincancı bu videoyu izleyince, “Belirtiler kimyasal silah kullanıldığını gösteriyor, bunlar incelenmeli” demiştir. Yani oturduğu yerden fetva vermemiş ama kuvvetli şüpheler karşısında bir incelemenin şart olduğunu belirtmiştir. Çünkü insanlığa karşı işlenmiş bu tür suçlarda zaman aşımı olmaz. İşte budur katline ferman...

Yurtdışından kendi isteği ile gelen ve davet edildiği an savcılığa geleceği belli olan bir kişinin evini gece yarısı basıp kendilerince suç delili olan yayın ve silahlar bulduğunu iddia eden polis zabıtlarına dayanarak başlatılan cadı avının amacı Şebnem Korur Fincancı’yı susturup TTB’yi kapatmak ve tüm topluma gözdağı vermektir.

Amed’de bozguna uğrayan Erdoğan intikamını sivil siyasetçi ve aydınlardan almaya çalışıyor. Dağlardaki direnişi kimyasal silahlarla, şehirlerdeki direnişi de zindanlarla bastırıp halkı susturup teslim alacağını sanıyor.

Sömürgeci faşist rejim her sıkıştığında bir cadı avı başlatmakta ve halkı kışkırtmaktadır.

Geçmişten aklımızda kalan Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Akın Birdal, Ahmet Kaya, Sezen Aksu, Sıla, Gülşen, Ahmet Altan, Osman Kavala gibi saygın kişiler, HDP’li vekiller ve belediye eşbaşkanları, bir çok sanatçı-aydın şahsında yapılan cadı avına şimdi de Şebnem Korur Fincancı kampanyası eklenmiştir.

Bütün bu baskılar ne sömürgeci diktatörlüğü ayakta tutabilir ne de katliamcıları kurtarabilir.

Katliamcıları yakalarından yakalayıp savaş suçlusu olarak yargılatmak sadece Kürtlerin değil tüm insanlığın görevidir.

 

suatbozkus@gmail.com

twitter.com/suatbozkus

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.