Erdoğan’ın ustalık devri

Suat BOZKUŞ yazdı —

  • Erdoğan çetesinin iki eli de kan içindedir. Batık ekonomiyi kurtarmak için düne kadar küfrettiği körfez ülkeleri liderlerinden aldığı avantalar yetmiyor.

Anket kuruluşları araştırma çalışmalarını arttırırken ilk ve halen tek aday Erdoğan da sahaya hakim olmak için saldırılarını yoğunlaştırmış görünüyor. Erdoğan son seçimlere giderken artık çıraklık devrini bitirdiğini ve ustalık devrine geçtiğini ilan etmişti. Ne var ki, ustalık devrinde her şey daha da kötüye gitti. Çıraklık devrinde verdiği umutlar da uçup gitti. Anketlere göre kazanma şansı pek yok. Sadece son bir haftada yaşananlar bile Erdoğan’ın kaybedeceğini gösteriyor. Ama Erdoğan aday ve kazanmak için her şeyini ortaya koymuş durumda. Kaybetme korkusu, hesap verme korkusu gözlerini kararttığı için pervasızca saldırıyor. Anlaşılıyor ki, Erdoğan iktidarı boyunca yaptığı zulmün birkaç katını bu süreçte yapmaya hazır. Amacı halkı korkutmak, sindirmek ve teslim almaktır.

Son bir haftada yaşananlara bakın:
Erdoğan-Soylu çetesi hukuk tanımaz fedailerini halkın üzerine sürdü. Hasta tutsakların tek tek ölümü sürerken onların tedavisi için harekete geçen yakınlarına “kadın da olsa çocuk da olsa” azgınca saldırdılar ve yerlerde sürüklediler. Roboskê katliamının yıldönümünde Ferhat Encü’ye bütün dünyanın gözü önünde tokat attılar. Tokat atan polis hakkında soruşturma bile açılmadı. İstanbul ve çevresi polis tarafından işgal edilmişti. Hemen ertesi günü HDP ilçe binasını ve çevresini ablukaya alan işgal kuvvetleri, Eşgenelbaşkan Mithat Sancar’ı ilçe binasına yaklaştırmadılar. Ankara’da HDP’yi ziyaret edip destek isteyen AKP şefleri İstanbul’da tutsak yakınlarını, yaşlı anneleri ve HDP’lileri dövdürüyor.

Hapishanelerden her gün cenazeler çıkıyor. Tahliyesi geldiği halde çeşitli bahanelerle bırakılmayan 29-30 yıllık tutsaklar, tedavileri de engellenerek açıkça ölüme mahkum ediliyor.

“Hapishanelerde 2022 yılı başından bu yana 76 mahpus yaşamını yitirdi. 35’i hastalıkları nedeniyle vefat etti ve bu mahpuslardan dördü 80 yaş üzerindeydi.”(İHD açıklaması)

Erdoğan’ın ülkeyi uçurma vaatleri uçurumdan uçurmaya yani tam bir batırmaya dönüştü. Emekçilere yönelik asgari ücret şovuna Türk-İş temsilcileri bile katılmadı. Erdoğan’ın bakanlarıyla yaptığı trajikomik bir şovla, açlık sınırının bile altında bir asgari ücret açıklandı. AKP çevreleri bunun yeni işe başlayanların ücreti gibi anlatıp halkı yanıltıyor. Oysa çalışanların büyük bölümü (yüzde elli yedisi) asgari ücret kadar bir maaş alıyor. Bu nedenle artan işçi-emekçi direnişlerine karşı da vahşice saldırılar yapılıyor.

Aralık ayı katliamlar ayıdır. Kahramanmaraş katliamı, zindan katliamları, Roboskê katliamı ve diğer günlerdeki cinayetler…
Erdoğan’ın ustalık devri, bütün inkarlarına rağmen görüldü ki, işgalcilikte ve kimyasal silah kullanmakta ustalıkmış. Bu suçları ortaya çıkmasın diye de medyayı, muhalefeti susturmak için her türlü baskıyı yapıyor. Şebnem hoca bu nedenle ağır hapis cezası istemiyle tutuklu olarak yargılanıyor.

Erdoğan çetesinin iki eli de kan içindedir. Batık ekonomiyi kurtarmak için düne kadar küfrettiği körfez ülkeleri liderlerinden aldığı avantalar yetmiyor.

İçerideki isyanı sadece polis zulmüyle bastırması olanaksız. Bu nedenle dışarıda kabadayılık ve işgal-fütuhat çabalarıyla halkı oyalamaya çalışıyor. Ama orada da batağa saplanmış görünüyor. Başûrê Kurdistan’a ve Rojava’ya yönelik saldırıları bozgunla sonuçlandı. Daha kapsamlı işgal ve imha harekatı için yeterli dış desteği sağlayamadı. Kimyasal silah lekesi de alnına yapıştı. Bu durumda içeride iyice saldırganlaşıyor.

Anketlere bakıp “nasıl olsa gidecekler” rehavetine kapılmak yanıltıcı olur. Diktatörlük kendiliğinden yıkılıp gitmez. Zaten gitmemek için de her şeyi yapıyor, yapacak.

HDP, EMEP, TİP, EHP, TÖP ve SMF'nin bir araya gelerek kurduğu Emek ve Özgürlük İttifakı ve tüm demokratik güçler diktatörlüğün saldırılarına karşı daha güçlü bir direniş göstermelidir. Yoksa Erdoğan-Bahçeli çetesi onları susturmak için de saldırılarını arttıracaktır.
Seçimler yaklaştıkça iktidar çetesinin saldırıları artacaktır.  Buna karşı muhalefet güçleri ya ezilip gidecek ya da gerekli direnişi gösterip kazanacaktır. Herkes doğru yerde durmak zorundadır.

suatbozkus@gmail.com
twitter.com/suatbozkus

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.