Hizbullah’a biçilen role muhalefetin körlüğü

İlham BAKIR yazdı —

  • Kobanê’nin DAİŞ tarafından işgaline karşı gelişen protestolarda Hizbullah’ın sahaya sürülerek onlarca yurtseverin katledilişi, Hizbullah ve DAİŞ arasındaki işbirliği Hizbullah’a ve Hüdapar’a nasıl bir rol biçildiğine dair bize ipucu veriyor. İktidar bloğunun, “bölgede seçim güvenliği için Hüdapar çok önemlidir” şeklindeki söylemleri bize biçilen rolle ilgili ipuçları veriyor.

Seçim günü yaklaşırken ve yoksulların, işçilerin, emekçilerin, Kürtlerin, Alevilerin, demokrasi güçlerinin, yaşam biçimleri baskı altına alınan kesimlerin, kısacası toplumun tüm ötekilerinin kendilerine hayatı dar eden bir zihniyetten kurtulmak için oylarıyla cehennem kapılarını kapatma heyecanıyla bekledikleri günün arifesinde her türlü gerici ve faşist zihniyeti içinde barındıran iktidar koalisyonu da boş durmuyor. İktidarı için, talan ve yağma düzeni için bir ölüm kalım meselesi haline gelen seçimleri, dolayısıyla iktidarı kaybetmemek için her türlü kirli oyunu sergilemek üzere, her türlü saldırı ve şiddeti uygulamak üzere tüm zebanilerini sahaya sürüyor. Seçimden önceki şu birkaç gün içerisinde çok vahim olaylara, çok kirli tezgahlara şahit olmamız büyük olasılık. Bu iktidarın yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır zira. Hele de hiçbir seçim kendisi için bu kadar iktidardan düşmeye, elindekilerini kaybetmeye yakın olmamışken. Asgari demokratik kültür ve temayülün oluştuğu ülkelerde seçim bir demokratik yarıştır. İktidar olmak kadar muhalefet olmak da değerlidir. Demokratik yollarla iktidara gelmiş fakat suça ve kirli ilişkilere bulaşmış, ellerini kirletmiş, suç şebekesine dönüşmüş iktidarlar, iktidarı demokratik yollarla devretmeye yanaşmazlar. Çünkü iktidarı kaybettiklerinde işledikleri suçların hesabını vereceklerini bilirler. O yüzden de iktidardan gitmemek için her türlü melun eylemi gerçekleştirmekten geri durmazlar.

Gelelim bu melun işlerin ne olduğuna. Sandıkların yumuşak karnı özellikle Kürt illeridir. Kürt’ün oyunu çalmak, iç etmek, sandıkları koruyacak, sandık güvenliğini sağlayacak görevlileri, hukukçuları gözaltına almak, onlara baskı uygulamak, sandıktan çıkacak sonuçlarla oynamak, sandığa giden seçmen üzerinde şiddet ve baskı kurmak iktidarların hep başvura geldiği yöntemlerdir. Muhalefetin Kürtler ve sosyalistler dışında kalan ana gövdesi genelde sesini çıkarmaz hatta zımnen destek verir bu uygulamalara. Fakat bu sefer kazın ayağı öyle değil. Kürtler destek vermeden iktidarın değişmesi de parlamentoda murat edilen şeylerin yapılması da imkansız. İktidar bu seçimlerde kendi baskı aparatları olan gözaltı ve tutuklamaları yoğun bir biçimde uygulamaya başladı. Yüzlerce Kürt gözaltına alınıp tutuklandı, muhalefetin gıkı çıkmadı. Kürt illerinde seçmen kütükleri ile oynanıyor, buna ciddi bir itirazları yok. Şırnak Nüfus Müdürlüğü’nde görevli nüfus memurunun son yerel seçimlerde nasıl nüfus kütükleriyle oynanarak gerektiği kadar seçmenin Şırnak’a kaydırılarak belediye başkanlığının iktidara kazandırıldığını anlattığı dilekçesi, kıyameti koparması gereken muhalefetin ilgisini çekmedi bile. Sonucun Kürt oylarıyla belirleneceği bu seçimde iktidarın sadece bunlarla yetinmeyeceği ortada.

Hizbullah olarak, devletin şiddet ve katliam aparatı görevini görmüş ve yüzlerce Kürt yurtseverini katletmiş olan örgüt, Hüdapar olarak legal sahaya çıkışından itibaren de bu iktidarın arkasında hizalanmış ve iktidarla her alanda iş tutmuş, kirli ortaklıklar geliştirmiştir. Fakat iktidar bu sefer Hüdapar’ı yani Hizbullah’ı aleni bir şekilde ortaklığa katmış ve sahaya sürmüştür. HDP söylediği için her türlü saldırıya muhatap bırakılan Kürtlerin hakları ile ilgili kimi hususların Hüdapar tarafından dile getirilmesinin MHP ve BBP tarafından görmezden gelinmesi, hatta Hüdapar’ın bu ırkçı ve Kürt düşmanı partiler tarafından savunulur duruma gelmesinin Hizbullah’a bu seçimlerde biçilen etkin ve kritik görevle yakından ilgisi vardır. Elinde yüzlerce insanın kanı bulunan Hizbullah’ın askeri kanat sorumlusunun seçim arifesinde Erdoğan tarafından affedilerek cezaevinden çıkarılması Hizbullah’a seçimlerde biçilen görevle ilgili bize ipucu veriyor. Kobanê’nin DAİŞ tarafından işgaline karşı gelişen protestolarda Hizbullah’ın sahaya sürülerek onlarca yurtseverin katledilişi, Hizbullah ve DAİŞ arasındaki işbirliği Hizbullah’a ve Hüdapar’a nasıl bir rol biçildiğine dair bize ipucu veriyor. İktidar bloğunun, “bölgede seçim güvenliği için Hüdapar çok önemlidir” şeklindeki söylemleri bize biçilen rolle ilgili ipuçları veriyor. Kürtler, bütün bunların ne anlama geldiğini çok iyi biliyor. İktidarı alaşağı etmek için Kürtlere ve Kürtlerin oyuna talip olan muhalefet bütün bunların ne anlama geldiğini biliyor mu? Farkında mı ortaya çıkacak sonuçların? Farkında değilse çok vahim. Farkındaysa ve bir şey yapmıyorsa bu çok daha vahim. Farkında olmadığının, bu konudaki milliyetçi körlüğün emareleri orta yerde duruyor. Hizbullah ile girilen ittifak ve Hizbullah eleştirilirken bile Kürtlere karşı gerçekleştirdiği vahşi katliamlar üzerinden değil, devlet içi bir hesaplaşma olan Gaffar Okkan suikastı üzerinden eleştiriliyor.  Örgüt mensuplarının Kürt olması ve Kürtler adına talep ettiği anadilde eğitim gibi haklar üzerinden eleştiriliyor. Laiklik karşıtı olması üzerinden eleştiriliyor. Bu körlükleri, muhtaç oldukları Kürt oylarının ne kadarının çalınmasına yol açacağını göreceğiz. Seçim gününün sonunda eldeki ıslak imzalı gerçek sonuçlara rağmen Yüksek Seçim Kurulu sonuçları manipüle edip iktidarın seçimi kazandığını ilan ederlerse ne yapacaklar göreceğiz. Kürtlerin her türlü baskıya rağmen kendi iradelerine nasıl sahip çıktıklarını ve nasıl bir demokrasi dersi verdiklerini de bir kez daha göreceğiz.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.