KDP neden sömürgeciden yana?

• KDP’nin sömürgecilere savaş ortaklığının nedeni burjuva sınıf niteliği ve iktidarını korumak için kaba pragmatizmidir. Güney’e Türk sömürgeci ordusunun üs kurmasına KDP’nin YNK’le giriştiği iktidar savaşı vesile olmadı mı?

KDP, Kürt Özgürlük Hareketi’ne karşı Türk sömürgecileri ve ABD’yle ittifak halinde.

Savaşı yürüten Erdoğan faşizmi, bu kez de sayısı belirsiz ‘Pençe-Kartal’ savaş saldırılarıyla Kandil’i ele geçirmeye çalışıyor. Medya Savunma Alanları’na her kilometresinde en ağır hava bombardımanları öncülüğünde karadan ilerlemeyi uyguluyor.

Kürt Özgürlük Hareketi (KÖH) ve devrimci yoldaşlarının bu imha savaşına karşı direnişi kahramanca. Onyılların yetiştirdiği komutanlar ve genç gerillalar, kendilerini feda ederek sömürgeci düşmanı Heftanîn’de çakılı hale getirdiler. Hücum taktikleriyle düşmanı ağır zayiatlar verdirerek, sömürgeci düşmana moral çöküntüsü yaşattılar.

Fakat askeri direniş yetmez. Direnişin kazanması için elinde devasa teknik savaş makinası olan faşist sömüregecinin tecrit edilmesi, direnişi destekleyen siyasi ve halk güçlerinin çoğaltılması şarttır.

Bunun tersine KDP bu kez de Erdoğan faşizmine destekte daha ileri gitti. Zînî Wertê’ye ve Garê’ye askeri kuşatmayla sömürgeci savaşın yanında savaşmaya başlıyor.

KDP’ye destek için Kuzey’in 206 Kürt aydını deklerasyonla KÖH’ü suçlamaya girişti. Silahları bırakmasını yoksa Irak ve Kürdistan Bölge Yönetimi’nin savaşıyla çıkarılacağını, bunun haklı bir imha savaşı olacağını söyleyebildiler.

Açıklamaya liderlik edenler, liberalleştikten sonra Türk burjuva sömürgecilerinin kirli işgalci savaşına taş bile atmadılar. Erdoğan’ın öncelikle Kürt halkının kanını dökerek faşizmini inşasına ses bile çıkarmadılar, kimi zaman da desteklediler.

KDP, Erdoğan faşizminin güçlerinin Güney’e işgalci savaşının nedeni KÖH’ü ve Medya Savunma Alanları olarak gösteriyor. Tersine Türk burjuva sömürgecileri salam politikası uyguluyor. “Devrimcisine karşı ılımlıyı destekleme” taktiği gereğince, KÖH’ü yenmek için geçici olarak Kürdistan Özerk Bölgesi’ne tolerans gösteriyor. KÖH dilimini yerse, ikinci dilim Güney Kürdistan özerk bölgesi olacak. Bu kez himayeci sömürgeciliği dayatacak boyun eğmeyenleri savaş ve zindanla tasfiye edecektir.

Erdoğan ve diğer sömürgeciler Misak-ı Milli ve Osmanlı mirası toprakları yeniden fethedeceklerini açıkça dile getiriyorlar. Suriye’yi fethe kalkışan, Rojava ve İdlib’i sömürgeci işgal altında tutan Türk sömürgecileri Güney’i fethetmekten mi sakınır?

KDP’nin sömürgecilere savaş ortaklığının nedeni burjuva sınıf niteliği ve iktidarını korumak için kaba pragmatizmidir. Güney’e Türk sömürgeci ordusunun üs kurmasına KDP’nin YNK’le giriştiği iktidar savaşı vesile olmadı mı?

KDP, iktidarını korumak için içerde baskı dışarıda diğer sömürgecilerle ve tabii ABD’yle işbirliği politikası izliyor. Kaderini Erdoğan faşizmiyle birleştirmekten bile geri durmuyor.

Bu yolla iktidarını koruyacağını sanıyor.

Rojava devrimine karşı ENKS’yi işgalci Erdoğan’la işbirliğine sevkeden de KDP oldu. Şimdi de ENSK’yi yönlendirerek Rojava’da halkların özyönetiminin ve Kürtçe eğitimin tasfiyesini dayatıyor. İşgal karşısında direnen devrimin içerden tasfiyesine çalışıyor.

Erdoğan faşizmi, KÖH ve devrimci yoldaşlarının imhasını sağlarsa, içerde faşizmini bölgede işgalini kalıcı kılacak. Bölgede özgürlükçü ve emekçi güçlerin emperyalist imhacısı olacaktır.

Bundan en başta Kürtlerin ulusal özgürlük mücadelesi zarar görecek.

Güney’deki işgalci savaş ve direniş, başta Kürtler olmak üzere bölge özgürlükçü güçleri ile Türk faşizminin bölgesel emperyalist hakimiyeti arasında kader tayin edici mücadeledir.

Kürtlerin ve bölge halkların özgürlükçü ve devrimci güçleri, KÖH ve yoldaşlarının direnişinin yanında mücadele edecekler. Erdoğan’ın faşizmi ve işgallerini kalıcı kılmasını önleyecek, yıkılışını yakınlaştıracaklar.

KDP’nin burjuva ve parçacı iktidar pragmatizmiyle sömürgeciyle saf tutmasına karşı da mücadele edecekler.