Kimyasal silah ve işçi

• Şovenizmin zehirli havasını bir kenara atmalı. Hakları için güncel mücadeleleri en çok bu dönemde çoğaltmalı. Mücadele içinde bir ses de Erdoğan’ın kimyasal savaş suçuna karşı yükseltilmeli. Erdoğan’ın kirli ve yayılmacı savaş kundakçılığına karşı barış talebiyle eylem geliştirmeli. 

Ama savaş öyle değil, savaş rüzgarla gelmez;

Onu bulup getiren insanlardır. 

Savaşa karşı 

Barış için

Katillerin önüne dikilmek gerek... 

B. Brecht 

 

İktidarın kirli ve yayılmacı savaşına boyun eğen işçi sınıfı, kendisini ve ezilenleri, hem yoksulluğa hem de faşizme mahkum eder. 

Erdoğan, kirli savaşı Rojava, Kuzey Suriye ve Medya Savunma Alanlarına işgalci saldırılarla tırmandırırken, faşizmi kalıcılaştırmanın silahı olarak kullanmaya devam ediyor. 

Soykırımcı, zafer elde edemeyince kimyasal silah kullanmayı yoğunlaştırdı. 

Kimyasal ve termobarik silah kullanmak savaş suçu. 

Erdoğan savaş suçunu gizlemek için “araştırılsın” diyen barış yanlısı aydınlar ve sosyalist partiler üzerine şovenist linç kampanyası boca ediyor. TTB başkanı Şebnem Korur Fincancı’yı tutuklattıktan sonra Av. Aryen Turan’ı da gözaltına aldırdı.

Erdoğan, suç ortakları ve burjuva muhalefet, şovenist linç saldırısını devam ettiriyorlar. Çünkü onların para kasalarının çıkarı, Kürtlere karşı sömürgeciliği ve iktidarı sürdürmekten yanadır. Şovenizmin zehirli havası, Türk halkından işçi sınıfı ve ezilenlerin bilincini boğuyor, sınıf düşmanına desteğini sürdürüyor. 

Brecht’in Çağrı’sında vurguladığı gibi kimyasal katillerin önüne dikilmek gerekir ki, barış elde edilebilsin. 

İşçi sınıfı ve ezilenler, az mücadele edebildiği için Erdoğan kirli savaşı işgallere ve kimyasal savaşa kadar vardırabildi. 

Erdoğan-Akar çetesi, islamcısından ırkçısına ve ulusalcısından Altılı Masa’dakilere değin geniş siyasi yelpaze desteği sayesinde, kimyasal savaşı yoğunlaştırabiliyor. Daha önemlisi de bu sayede işçi sınıfı ve ezilenlerin daha geniş kesimini kimyasal savaş destekçisi ve boyun eğicisi durumuna düşürebiliyor. 

İşçi sınıfı ve ezilenler, kirli ve kimyasal savaşa, şovenist linç saldırılarına ve militarist tırmanmaya boyun eğdikçe, Erdoğan hanedanının, MÜSİAD’çıların, Cengiz Holding’in, damadın SİHA şirketi Baykar’ın, TÜSİAD’çıların ve emperyalist silah tekellerinin kârları tavan yapıyor. 

İşçi sınıfı ve ezilenlerin sofrası küçülüyor, intiharlar artıyor. Kirli savaş sadece silahla öldürmüyor, açlıktan da öldürüyor. Zenginliği emekleriyle üretenlerin açlıktan intiharı karşısında sessiz kalmaktan daha onursuz bir şey olabilir mi? 

Şovenizmle zehirlenen işçi boyun eğdikçe Soma’da, Amasra’da iş güvenliği masrafından kaçan patronlar tarafından yüzer yüzer, onar onar madenlerde ölümün ağzına atılıyor. 

Boyun eğdikçe, şovenizm sayesinde desteğini sürdüren Erdoğan, faşizmi yeniden koyulaştırmayı deniyor. Eleştirenleri cezalandırmak için, susturma yasası çıkarıyor. 

Ne kirli ve kimyasal savaş, ne de açlık ve iş cinayetleri, işçi sınıfının ve ezilenlerin kaderi olabilir! İşçi sınıfı açlığa ve iş cinayetlerine de, savaşa karşı da mücadele ederek kaderini kendi eline alabilir, almalı. 

Şovenizmin zehirli havasını bir kenara atmalı. Hakları için güncel mücadeleleri en çok bu dönemde çoğaltmalı. Mücadele içinde bir ses de Erdoğan’ın kimyasal savaş suçuna karşı yükseltilmeli. Erdoğan’ın kirli ve yayılmacı savaş kundakçılığına karşı barış talebiyle eylem geliştirmeli. 

Erdoğan çetesinin grev ve örgütlenme yasağına karşı,  faşist yasaklarına karşı, barış isteyenleri zindana atmasına karşı itirazını ve mücadelesini geliştirmeli ki, özgürlük mücadelesi gelişebilsin. 

İşçi sınıfı eylemini, faşizme ve savaşa karşı tavrını ve mücadelesini geliştirerek, kendi gücünü gösterebilir. Toplumsal kurtuluşunun yolunu açabilir. Kapitalizme ve açlığa, iş cinayetlerine mahkum eden sonuçlarını yok edebilir. Erdoğan faşizmini yıkarak dünya işçileri ve ezilenleriyle birlikte yeni bir dünyanın kapısını açabilir. 

Emekçi sosyalist hareket, işçi sınıfı kitlesindeki şovenizmin  etkisine karşı, sessiz kalarak değil, mücadeleyle başa çıkabilir. Kimyasal savaş suçunu gizlemek için Erdoğan ve suç ortaklarının boca ettiği linç saldırısını, cesurca ses yükseltenlerin zindana atılmasına eylemle karşı koyarak, püskürtebilir. 

Yoksa Erdoğan-Akar çetesinin kimyasal ve termobarik silahları, sadece gerillayı öldürmek ve yakmakla kalmaz, emek ve fedakarlıkla inşa edilen mücadele ve örgütlenmeyi de tamamen boğar ve yakar.