Seçimlerin milis gücü Hizbulkontra

İlham BAKIR yazdı —

  • İktidar Hüdapar’ın 150-200 binden öteye gitmeyecek oyuna göz diktiği, yahut bu partiyi yanına alınca dindar Kürtleri yanına çekebileceğini düşündüğü için girmiyor bu riskli ortaklığa. Peki nedir Hüdapar’dan beklenen?

Saflar netleşiyor. Yaşanan her felakette, felaket olmasın diye tedbir almak yerine bütçeyi rantiyeye, yağmaya, talana ayırdığı teşhir oldukça korkusu büyüyor iktidarın. Kaybetme korkusu derinleştikçe bir yandan yeni ittifaklar kurma peşine düşerken öte yandan yedekte tuttuğu güçlerini sahaya sürmeye başlıyor. En çok Kürtler’den korkuyor. Çünkü en çok onlara zulmetti. Çünkü analarının ak sütü gibi ne kadar hak varsa ellerinde, en çok Kürtler’den gasp etti. Devletin genetik kodlarına işlemiş yeminli bir Kürt düşmanlığının temsilciliğini yaptıkları Kürtlerin gözünde teşhir oldu. Yaptıkları talan ve yağmadan pay verdikleri birkaç tüm ahlaki ve vicdani hasletlerini kaybetmiş Kürt’ten başka yedeklerine aldıkları, çevrelerinde duran ve bu suça ortak olmak isteyen Kürt yok.  Dindar Kürtleri de artık kandıramayacakları kadar açık bir Kürt düşmanlığı koalisyonu orta yerde duruyor. Biliyorlar ki Özgür Kürtlük onların sonsuz sandıkları iktidarlarının sonunu getirmek üzere. Biliyorlar ki bu düzeni sonlandıracak Kürtlere özgürlüğü, Türkiye’ye demokrasiyi getirecek anahtar Özgür Kürt’ün elinde.

İşte tam da bu yüzden ideolojik bir güç olarak ortaya çıksa da özgür Kürtlüğün ideolojik gücüyle baş etme kapasitesi olmadığı için devletin istihbaratıyla ortaklaşarak, koruculaşarak, kontralaşarak Kürt coğrafyasının başına bela olmuş, binlerce Kürt yurtseverinin, kendileri gibi düşünmeyen yüzlerce dindar Kürt’ün kanına girmiş kanlı ve acımasız bir şiddet örgütü olarak ortaya çıkan Hizbullah yeniden bir yedek milis güç olarak sahaya çıkıyor. Hüdapar ile kamuoyu önünde yapılmaya başlanan açık ittifak, seçim sürecinin yeniden kanlı bir sürece dönüşmesinin işaretlerini veriyor bize. Daha önceki seçimlerde de Hüdapar’la açık bir ortaklık yapmış olsalar da bunu böyle davul zurna çalarak yapmamış, kamuoyu önünde bir tartışma yaşanmamış, Hüdapar, mevcut iktidara desteğini açıklamakla yetinmiş, bunun karşılığında da kayyımlar marifetiyle gasp edilen belediyelerden kurdukları derneklere büyük miktarda kaynak aktarılmış, militanları belediyelere yerleştirilmiş, mahallelerde örgütlenmelerini derinleştirmeleri kamu gücü marifetiyle desteklenmişti.

Peki, neden bu koalisyonu bu sefer böyle kamuoyunun gözü önünde davul zurna çalarak, yapılan pazarlığın, talep edilen milletvekili sayısını açıklamaya varacak, Hüda-par merkezini genel başkan yardımcıları düzeyinde ziyaret edecek, televizyonlarda Hüdapar’a yandaş gazeteciler diliyle methiyeler düzecek kadar açıktan yapıyor? Verilmek istenen mesaj nedir? Üstelik Hüdapar’ın Kürt coğrafyası zemini üzerinde talep ettikleri şeyler, MHP ve Vatan partisi gibi derin ırkçı milliyetçi ortaklarının tüylerini diken diken edecekken. Tarihi Amed adını taşıdığı için bile Amed Spor’a karşı geliştirilen linçe övgüler dizen yeminli Kürtlük düşmanı Devlet Bahçeli, neden sessizliğini koruyarak bu ittifaka onay veriyor? Hizbullah’a seçimler sürecinde biçilen rolün ne olduğunu biliyor olmasından mütevellit olmasın bu suskunluk? Kürt coğrafyasındaki Hizbullah vahşeti Kürtlerin hafızasında dipdiri durmaktadır. Bu vahşetin tıpkı 6-8 Ekim Kobanê olaylarında olduğu gibi, tıpkı Hizbullah ile DAİŞ arasında geliştirilen ortaklıkta görüldüğü gibi uygun zemin yakalandığında bu eli kanlı örgütün nasıl hortladığı ve Kürtlere saldırdığı Kürtlerce iyi bilinmektedir. Nitekim yandaş kalemler Hüdapar’ın Hizbullah’la zinhar ilişkisi olmadığını kırk takla atarak kanıtlamaya çalışırlarken Hüdapar’ın kendisi bu ilişkiyi reddetmeyerek örtülü bir şekilde Hizbullah olarak bu seçimlerde bir rol oynayacaklarını açığa vuruyorlar. 

İktidar Hüdapar’ın 150-200 binden öteye gitmeyecek oyuna göz diktiği, yahut bu partiyi yanına alınca dindar Kürtleri yanına çekebileceğini düşündüğü için girmiyor bu riskli ortaklığa. Peki nedir Hüdapar’dan beklenen? Kürdistan’da seçim propagandası döneminde, seçim günü sandıklar ve seçmenler üzerinde Hizbullah’ın kanlı ve vahşi imajını arkasına alarak baskı oluşturacak bir milis gücü olarak görev yapması. Seçim sürecinde Kurdistan’da Hizbullah’ın milis gücünün oynayacağı rolü görmek seçimin güvenliği açısından son derece önemlidir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.