Susan karanlık, direnen aydınlık

İlham BAKIR yazdı —

  • Tek karanlık bu iktidarın karanlığı mı? Sizin dudaklarınızdaki suskunluk, yüreklerinizdeki karanlık değil mi asıl korkutucu olan? Kürtler, size rağmen bu iktidarın değişmesi için güçlü bir iradenin sahibi olacaklar sandıkta. Size rağmen aydınlığın muştucuları ve emekçileri olacak Kürt sanatçılar. 

Tiyatrocu, müzisyen ve sinemacı arkadaşlarımızla birlikte sivil toplum kuruluşlarında, kadın örgütlerinde çalışan arkadaşlarımız; insan hakları savunuculuğu yapan, Kürtlere,  muhaliflere yönelmiş siyasi operasyonlarda onları canla başla savunan avukat arkadaşlarımız; her türlü baskıya rağmen gerçeğin peşinden koşarak halkın haber alma hakkı için mücadele veren gazeteci arkadaşlarımız; bu halkın çıkarları için mücadele yürüten siyasetçilerimiz sabaha doğru gün aydınlanmadan karanlık bir itirafçının ifadeleriyle karanlık bir operasyonla gözaltına alındılar. Hepsi de orta yerde ve açıkça kendi alanında hak mücadelesi yürüten, mesleğini her koşul altında onurlu bir biçimde yürüten bu arkadaşlarımız eğer devletin savcısı tarafından ifadeye çağırılsalardı hiçbir yere kaçmadan, kaçmalarını gerektirecek bir şey yapmadıklarının, aksine arkasında durulacak ve savunulacak halk yararına haktan, adaletten yana güzel işler yaptıklarının kıvancıyla gidip ifade verecek ve yaptıkları işleri savunacaklardı. Fakat adına operasyon dedikleri, insanların onurunu kıracak, onlara işkence ve eziyet çektirecek bir şekilde evleri basılarak, kapılar koçbaşları ile kırılarak arama adı altında evleri alt üst edilerek, evdeki küçük çocuklara korku ve eziyet çektirerek, aile bireylerine gözdağı vererek sabah uykusunun en derin anında çökerler insanların evlerinin içine. İlla ki sabahın kör karanlığında gelirler, aydınlığın yaptıkları vahşeti göstermesinden korktukları için. Sabahın kör karanlığına kendi karanlıklarını katarak daha koyu bir karanlığı arkalayarak bir taarruz gerçekleştirmek için.

Kürt halkı, sanatçısı, siyasetçisi, hukukçusu, hak savunucusu cümle bireyi alışıktır bu koyu karanlık operasyonlara. Bütün bu baskılardan, bu zulümlerden, güçlenerek, bir adım geri atmayarak, daha da kararlı yürümeyi  öğrenerek, bilenerek, dövüşerek öğrenmiştir. Ve zaten muktedir de bu son operasyonu Kürtleri yıldırmak, korkutmak için değil, kendine muhalefetim diyen, bu iktidarın açtığı cehennem kapılarını kapatacağım diyen muhalefeti korkutmak, sindirmek için yapmıştır bu operasyonu. Kürtlerin geliştirdiği muazzam ve kararlı muhalefetle buluşmasınlar, bulaşmasın diyedir bir de. Kürtlerin cumhurbaşkanı adayına verdikleri desteğin azgın faşizmi geriletmek için kerhen verilen bir destek olduğunu; muhalefetin bu operasyonlara sesini çıkarmayarak bu kerhen verilen desteği Kürtlerin öfkelenerek geri çekeceği hesabıyla yapıyorlar bu operasyonları. Evet, bundan da sonuç alıyorlar. Kürt özgürlük hareketi ve sol güçlerle sözüm ona bir ittifak içinde olan TİP başta olmak üzere ne CHP’den ne de diğer muhalefet partilerinden kurumsal olarak bu operasyona dair, Kürtlerle bir tutulup terörist damgası yememek için tek bir açıklama gelmedi. Bay Kemal daha birkaç gün önce” milyonlarca Kürdü terörist gösteriyorlar” dediği itirazını çoktan yutmuş gözüküyor. Seçimlere bu kadar kısa bir süre kalmışken Kürtlerin sanattan siyasete, hukuktan, gazeteciliğe iradesini temsil edenlere sahte bir itirafçı yoluyla hazırlanan bu operasyonu kınayacak tek bir kelime etmiyorlar. Ama hepsi de Kürtlerin oyunu istiyor her gün binlerce örnekle çürüdüğünü iddia ettikleri iktidarı devirmek için.

Muhalefetin bu tavrı ve korkaklığı çok da sürpriz değil Kürtler için. Peki ya Türkiye’nin hak hukukla ilgili mangalda kül bırakmayan hukukçuları, baroları?  Kürtlerin ağırlıkta olduğu barolar dışında bu operasyonların hukuksuzluğuna, savunmaya yönelmiş bu saldırıya doğru dürüst bir itiraz yok. Peki ya Türkiye’nin aydınlık yüzü olduğunu iddia eden, her gün gerici olmakla, toplumsal yaşamı ortaçağ karanlığına çekmekle, sanatı sansürlemekle itham ettikleri hükümetin Kürt tiyatrocularına, sinemacılarına, yazarlarına, müzisyenlerine dönük bu operasyona birkaç onurlu sanatçı dışında gıkı çıkmamasına ne demeliyiz? Uluslararası PEN dahil pek çok ülkenin PEN’i bu konuda bir açıklama yapıp tavır belirlerken Türkiye PEN’inden, Türkiye’deki sanat kurumlarından, sanatçılarından, yazarlardan doğru dürüst bir tavır görmemeyi nasıl açıklamak lazım? Aydınlık geleceği böyle mi kuracaksınız? Tek karanlık bu iktidarın karanlığı mı? Sizin dudaklarınızdaki suskunluk, yüreklerinizdeki karanlık değil mi asıl korkutucu olan? Kürtler, size rağmen bu iktidarın değişmesi için güçlü bir iradenin sahibi olacaklar sandıkta. Size rağmen aydınlığın muştucuları ve emekçileri olacak Kürt sanatçılar.    

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.