2021’de değişim
Selim FERAT yazdı —
- 2021 daha da güzel olacak: Erdoğan eksenli zorbalık son bulacak ve bulmasıyla da Kürtler arası politik ilişkilerde yeni bir dönem başlayacak…
Selimferat@web.de
Şu bilinen soru: "Ortadoğu halkları nasıl huzura kavuşur"u tekrarlıyor ve cevap ararken:
Bir haber başlığıyla karşılaşıyorum:
"Hamaney’ın posterini yakan üç gence 40 yıl hapis cezası verilmiş."
Daha öncesini hatırlıyorum:
2019 yılında sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımdan dolayı Van’da yaşayan Burhan Burak’a, Erdoğan’a hakaretten, 12 yıl hapis cezası verilmişti.
Bu iki ülkeden 6 kıta, 4-5 okyanus uzaktaki bir ülkede Trump, son dört yılda, deyim yerindeyse dünyada dizginsiz at sürdü.
Tüm bunlara rağmen…
Onyıllardır devam eden dipten gelen dalga, başında olduğumuz yılın birçok değişime şahit olacağıyla ilgili ipuçları verdi bile.
ABD politikasını hırçın kapitalizm politikası yüklü Trump tarafından dünyada kasırga estirdiği dönemin sonuna gelindi.
Artık ABD kapitalizmi burjuva rasyonallerine geri dönecek, mekanizma, yeni liberalizm ayarlarına geri dönecek…
Ve Trump’ın gidişi acı oldu.
ABD Kongresi’nin işgalini, dünya demokrasileri için bir "uyarı" olduğunun altını çizen, AB Yüksek Temsilcisi Borell, burjuva demokrasisi rezervlerinin aktifleştirilmesi gerektiğine işaret etmiş oluyor.
Trump’ın gidişi bir başlangıçtır.
Trump’ın sonu denkleminin dolaysız olarak çağrışımı, Erdoğan’ın sonuna işaret ediyor.
Demirtaş konusunda verilen AİHM kararı, bu siyasi son için atılan ilk havai fişek oldu.
Demirtaş’ın tutukluluğunun devamı, otokratik Erdoğan rejiminin hala devam ettiğini gösteriyor.
Mapus’u terkettikten sonra Demirtaş;
Erdoğan’ın yargılanacağı süreç, hızlı bir tempoyla başlamış olacaktır.
Bu denklem, Türkiye-Kürdistan ilişkilerinin diyalektiğine yüklüdür.
Kobanê olaylarının yıldönümüne denk gelen AİHM kararı;
Sakine’nin katli sonrasında, bu yıldönümünde de yükselen siyasi tansiyon;
Roboskî’nın yıldönümünün daha öncekilerle karşılaştırıldığında daha da sorgulayıcı olması;
Erdoğan’ın "sözde Cumhurbaşkanı" olarak adlandırılmasına yol açan, toplumsal nedenler;
Kobanê iddianamesinin müsvedde kağıt yığını olarak mahkemelere dikte edilmesi;
Akademik hırsızlık yapmaktan dolayı tiye alınan Rektör Melih Bulu’yu korumak amacıyla, Boğaziçi Üniversite öğrencilerinin eylemlerine yapılan polis saldırısı esnasında, Devrimci bir dernek üyesinin bacağının kırılması ve birçok emare, Erdoğan’ın beklenen sona doğru gittiğine işaret ediyor.
Trump için "azline yol açabilecek suçlar işledi" (Senatör Toomey) iddiasının, Türkiye’de Erdoğan için tercümesi, Demirtaş’ın rehin tutulmasının sona ereceği tarihten sonrasına kalıyor.
Ve gelişmeler, dolaysız olarak, Kürdistan cephesine de yansıyacak.
Mevcut durumda, Biden’in Kürtler için yeni bir "soluk" olacağını ümit etmek yerine, Kürdistan’da stratejik ve politik bir proje için birlik sağlanmalıdır.
Çünkü yerel politikada etkin iki aktör, ABD ve Rusya olmaktadırlar. Tarihçi David McDowall bu iki gücün de "kendi stratejik veya taktiksel çıkarlarına hizmet ederse, şeytana bile yatırım" yapacaklarını iddia etti.
2021 daha da güzel olacak: Erdoğan eksenli zorbalık son bulacak ve bulmasıyla da Kürtler arası politik ilişkilerde yeni bir dönem başlayacak…
