Aleviler sahte seçime katılmayacaktır

• Aleviler, bu şebekelerin meşruiyetini sağlamak üzerine giriştikleri seçimlere karşı durarak hep bir ağızdan haykırarak “sizlere oy yok” diyecek. Seçimlerine katılmayı onursuzluk sayacaktır.

Suriye’de sahtekârlar sahte bir seçim kurgulayarak uygulamaya sokmak istiyor. Kurgulanan bu seçimler diktatörlük rejimlerinde dahi eşi benzeri olmayan özelliktedir. 210 milletvekilinin seçileceği bu seçimlerde milletvekili adaylarının üçte birini, kendini “Suriye başkanı” addeden Colani’nin tercihleriyle belirlenecektir. Diğerleri ise yine Colani’nin atamış olduğu Seçim Komisyonu tarafından belirlenecektir. Bir de bunlara ek olarak “Rojava ve Süveyda’da seçimler yapılmayacaktır” diye karar almışlar. Ayrıca siyasi temsilciliğin olmadığı, partilerin ve partiler arası rekabetin yasak olduğu bir koşulda seçim diye gidilen yerde halkı temsil edecek hiçbir belirti yoktur. Yani sandıkların kurulacağı, halkın oy kullanarak tercihlerini belirleyeceği, adayların kendilerini halka anlatacağı bir sistem söz konusu olmayacaktır. Bu görüntüde bir seçimin, sahtekarlıktan öte bir anlamı olmayacaktır. Erdoğan Türkiye’sinin ahmak önermeleriyle biçimlenmek istenen Suriye, sonuçta bu sahte seçimleri organize etmektedir. Bu sahtekarların seçimine Aleviler asla katılmayacak, asla onay vermeyecektir.

Aleviler, zulmün pençesinde dönüp duran kıyımın insanları, bu şebekelerin meşruiyetini sağlamak üzerine giriştikleri seçimlere karşı durarak hep bir ağızdan haykırarak “sizlere oy yok” diyecek. Seçimlerine katılmayı onursuzluk sayacak. Bunların seçimlerine kanıp satılanları asla unutmayacak ve her devirde onlara sundukları destekten dolayı hak ettikleri cezayı verecek.

Ey Aleviler, tarihi katledilmekten kurtulmayan, kendi inancı için her yerde lime lime doğranan kardeşlerim, tarih bizlere bu terör şebekelerine hesap sorma fırsatı sunmuştur, bu fırsatı doğru değerlendirerek sadece bize karşı değil, tüm Suriye halkına karşı terör estiren bu zalimlere karşı duruşumuzu ilan edeceğiz. Bu seçimlerde oyumuzun olmadığını haykıracağız. Aleviler asla bu seçimlere katılmayacak ve meşrulaştırmayacaktır.

Alevi kardeşlerim; Kürtler nasıl haklı taleplerini, kendi iradeleriyle belirledilerse, Özerk Yönetim’i kurarak terör şebekelerinin dayatmalarına nasıl karşı durdularsa, Dürzi kardeşlerimiz ortaya koydukları tutumla, sundukları binlerce şehitle federasyonu dayatarak, kendi iradeleriyle ayrılmayı seçtilerse, sizin de önünüzde duran, bağımsız iradenizi temsil edecek, federasyon ya da ayrılık hakkını kullanmanız gerekmektedir. Bu görev tarihi bir görevdir. Kendi bağımsız iradenizle, sizlere yakışan tutumla ayrılmayı esas alacaksınız. Bu kendi iradenizin bağımsız tecellisi olarak ortaya çıkacaktır. Bu sizin tarihte göreceğiniz en büyük fırsatın gerektirdiği davranış olacaktır. İki seçenek bulunmaktadır ya federal yapı ya da bağımsızlık. Alevilerin geleceğini belirleyecek adımlar bunlardır. Üçüncü bir tercih yoktur, üçüncü tercihi ortaya koyanlar terör devletinin işbirlikçileridir. Bu sahtekârlarla görülecek hesabımız olacaktır. Tarih bize görkemli fırsatını sunmuşken, üçüncü bir yol tercih etmek cinayettir, alçaklıktır, onursuzluktur.

Değerli Aleviler, korkaklar “Suriye Sahil Halkının Barışı” (Es silm el ehli bi sahil es Suri) adı altında terör şebekelerine boyun eğen bir örgüt kurmuşlar. Bu örgütte yer alan kimi isimler geçmişleriyle temiz olmayan insanlardır. Bu örgütle terör şebekelerinin ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışacaklar. Korktukları için, direnmeyi reddettikleri için, tarihlerinin anlamlı mücadelelerine, Kerbela’da verilen şehitlerin kanı pahasına bir direniş örgütleme yerine boyun eğen bir örgüt kurmuşlar. Bu utanç verici onursuz bir girişimdir. Bu haksız oluşum, tarihin Alevilere sunduğu büyük fırsatın değerini bilmeyen bir girişimdir. Bu girişimin Aleviler açısından hiçbir anlamı yoktur, tersine teröristlerin bile hiçe sayacağı sıradan bir oluşumdur. Bu girişime karşı halkımızı ve bu oluşumda yer alan insanları uyarıyoruz, tarihi fırsata karşı yer alışın kefareti vardır, buna dikkat edilmelidir.

Aklı başında olanlar, kendilerine sorulmadan bu örgütte adlarının kaydedildiğini söylüyorlar. Bu onurlu insanlar asla böylesi bir örgüt içinde olmayacaklarını ilan ederek adlarını çektiler. Haklıydılar; bu örgüt sahtekarların, teröristlerin örgütüdür, onda yer almak aşağılıktır, hiçbir işe yaramayan sadece teröre boyun eğmektir. Diğerleri de adlarını geri çekmelidir. Alevilik, öyle sıradan bir var oluş değildir, Kerbela’da şehit düşenlerin, tarihin bu uzun süresinde şehit üzerine şehit verenlerin inancıdır. Kendine Alevi diyenlerin bu sahtekârlar topluluğunda yeri yoktur.

Aleviler elbette ki aralarındaki farklılıkları da kapsayacak geniş örgütler kuracaklardır. Birbirinden farklı olarak siyasi, sosyal, ekonomik birçok alanda farklılıkları olacak olan yapılar ve örgütler kurabilirler. Bu durum Alevilerin yapısallıklarından gelen bir durumdur. Ancak Aleviler boyun eğen, teslim olan terör karşısında sinen örgütler, yapılar içinde asla yer almayacaktır. Bu açıdan Aleviler, yurt içinde ya da yurt dışında kurdukları örgüt ve yapılarıyla haklı mücadelelerini sürdüreceklerdir. Yurt dışına kaçmayı zorunlu kılan bu terör ekibine karşı etkin mücadele yürüten yiğitler yurt içinde geniş katılımlarıyla birlikte haklı mücadelelerini vereceklerdir. Bu açıdan yurt dışı ya da yurt içi ayrımlarına gitmeden her alanda örgütlenmek ve bu örgütlenmeyi Alevilerin hakları için kullanmak gerekmektedir.

Aleviler, tek yürek hareket edecektir, şeyhleri Gazal Gazal önderliğinde kararlı ve onurlu duruşları her olayda kendini gösterecektir. Bu duruş yüksek ahlaklı olan insanların duruşudur, terör şebekelerine karşı dik duruştur. Bu duruşa ek siyasi duruş sergileyen, farklılıklarıyla mücadeleye güç katan içte ve dışta tüm güçler de birlikte hareket edecektir. Dini açıdan tekleşen duruş, siyasi açıdan farklılıklarıyla omuz omuza olacaktır.