Boyun eğmeyen iki Koçero

• Gerilla Koçero isminin tesadüfen seçmediğiyle ilgili bulgum, Yılmaz Güney’in başrolünde oynadığı, Koçero filmine konu olan, 1933 Batman doğumlu asıl Koçero’ya dayanıyor.

Birinci Koçero, PKK’nin Merkez Komite Üyesi.

"Koçero Urfa“

HPG ve Apollo Akademiler Komutanı.

Yoldaşlarından okuyor ve öğreniyorum:

Öcalan’ın partisinden fiziki ayrılığı sürecinde, yok olmanın dayatıldığı süreçte, varolmak için mücadele veren öncü bir Gerilla.

Koçero, yakinen beş yıl önce, Türk hava saldırısında, Kasım ayının 4’ünde, Almanya’da 1918 yılında Kasım devriminin başladığı günün yıldönümünde, toprağa düşmüş.

Efsane bir Komutan olduğunu, 2000 yılından sonra, yeniden toparlanma dönemindeki başarılarını aktaran arkadaşları aktarıyor.

İkinci Koçero (Dağların Taçsız Kıralı), devlete boyun eğmeyen efsane "Eşkiya“.

Gerilla Koçero isminin tesadüfen seçmediğiyle ilgili bulgum, Yılmaz Güney’in başrolünde oynadığı, Koçero filmine konu olan, 1933 Batman doğumlu asıl Koçero’ya dayanıyor.

1953 yılında Silvan ilçesinde rençberlik yapan Koçero (Mehmet İhsan Kilit), eşini taciz eden Ağa’nın oğlunu cezalandırmak için, çocuklarını Rojava’ya götürür.

Geri döndükten sonra, Ağa’nın oğlunu öldürüp Silvan çarşısına bırakır.

Artık Koçero "Eşkiya“dır. On yıldan fazla, devlete boyun eğmeden, halka dayalı yaşadı. Onlarca kez Jandarma kapanından kurtulan Koçero, Güney ve Doğu Kürdistan’da ticaret yolculukları yapmış, Batman ve Garzan’daki petrol kamplarına baskın yapıp, aldığı parayı mağdurlara dağıtmış.

60’lı yılların başında Türkiye’nin asıl gündemlerinden biri haline getirilen Koçero, 3 Temmuz 1964’te Siirt’in Çelikli köyündeki petrol kampına baskın yapıyor ve akabinde Jandarma ile çatışıyor ve sabahın şafağında, Baykan ilçesine bağlı Atabağı köyündeki Şeyh İbrahim tepesinde, bedeni toprakla buluşan Koçero bulunuyor…

Gerilla "Koçero Urfa“’dan kalan mirasa dönüyorum:

Koçero’nun şehit düşmesi, bu yılın Ağustos’unda kamuoyuna duyuruldu.

HPG Basın İrtibat Merkezi, Koçero’yu "Hakikatin Yoldaşı“ olarak tanımlamış.

Koçero Öcalan’ın ve "Peygamberler diyarı Urfa’nın asil evladı“.

HPG’nin açıklamasında, Türk devletinin Koçero’yu bizzat hedef alarak, suikast düzenlediğiyle ilgili bilgiler var.

Öncü bir Gerilla Komutanı.

ANF’de yayımlanan bir video görüntüsünde Kürtçe konuşan Koçero, daha çocuk yaşta, yapılan saldırılar gölgesinde PKK’ye katılmak istediğini ve özellikle de Öcalan’ı görmek istediğini dile getiriyor.

Öcalan’ın dayısı Celal’in oğlu olan Koçero’yu küçük yaşlarda Öcalan ve politik mücadele konularında eğiten, Öcalan’ın annesi oluyor.

1992 yılında Gerilla’ya katılan Koçero 28 yıl Kürdistan’da dağları, Kürdistan’ı tanımış, Garê’de Eyalet Komutanı olduktan sonra, felsefik ve psikolojik konularda yoğun bir çalışma yürütmüş ve yoldaşlarından öğrenerek yola devam etmiş.

Yoldaşlarından Engin Sincer’in: “militan olan, militan olmanın gerekliliklerini yerine getirmelidir” mirasını devam ettirdiği dile getirilen HPG’nin açıklamasında, Koçero’nun 11‘inci Kongre’de Merkez Komitesi Üyeliği’ne seçildiği yazılı.

Meşru Savunma Komutanı olduğunu anlıyorum.

Video konuşmasında, saldırılar sonucu bilincinde bir değişim yaşadığını, özgürlük için yola çıktığını aktarmış.

Darda kalan biri için, dövüşerek yaşamak dışında bir seçenek kalmadığına dair canlı bir örnek.

Yoldaşları aktarıyor:

Kahramanca duruyordu;

Fedai bir yolcuydu, duygulu, inançlı ve bilinçli;

Emekçiydi;

Özgür yeni insan olmak için savaştı.

Bunlar da ondan bize kalan miras!