Cübbelilerin Kürtlere karşı kindarlığı

Ahmet TURHALLI yazdı —

  • Cübbeli ve Türk İslam sentezcileri Kur’an da bahsi geçen değerlere değil, kendilerinin oluşturmuş oldukları devlet putuna, para putuna, şehvet putuna ve Türkçülük putlarının şekillendirmiş oldukları değerlere iman etmektedirler.
  • Büyük çete Erdoğan ve küçük çeteler Cübbeli, Hulusi, Soylu, Perinçek ve aveneleridir. Sunetullah gereği o çeteler nasıl yerle yeksan oldular ise, bugün insanlara karşı çetecilik yapanlar da tepe takla olacaklardır.

Cübbeli Ahmet hoca diye bilinen, Mahmut Ustaosmanoğlu cemaatine müntesip şahıs, kıyamet tellallığı yapmaya devam ediyor. Kürt milletinden ve onun haklarından söz edilince, bu uçkur düşkünü, video ile ispatlanmış zinacı, Kürtlerin katliamdan geçirileceğini dini sohbet adı altında anlatıyor ve bu vahşetin uygulanmasının icap ettiğini söylüyor. Bu taifenin bu kadar Kürt milletine düşmanlığı nedir?

Neden bu kadar kindardırlar? Neden Kürtlere yapılan her tür zulme kılıf bulmaya çalışırlar? Niçin hakkını arayanları din ve vatan haini diye yaftalarlar? 
 
Kürtler İslam’ı seçtikleri günden itibaren dürüst Müslüman olmaya çalışmışlardır. İslam’ın özünü, evrenselliğini ve toplumsallığını yaşarlar. Kürt Müslümanlar medreseleri ile meşhurdurlar, İslam’ın ilim ve irfanına vakıftırlar. İslam’ın ahlakı ile yaşarlar ve İslam’ı iktidara alet etmediler/etmezler. Cübbeli ve Türk İslam sentezcileri ise, İslam’a inanmamaktadırlar. İslam’dan nemalanmak ve istismar etmekle iştigal ederler. Bundan dolayı hakkını arayan her kese din, vatan ve millet düşmanı derler. Bu müptezeller yaşamlarını din satarak sürdürürler. İktidarların sofralarına oturur, onlar için fetvalar verir, onların günahlarına kılıf bulmaya, onların zulüm ve cürümlerini din adına meşrulaştırmaya uğraşırlar. Cübbelinin son günlerde ki açıklamalarını, herhangi bir şahıs sokakta dahi dile getirir ise anında Kemalist devletin savcıları tarafından soruşturma açılır ve ağır cezalara çarptırılır. Cübbeli bu malumatları ve cesareti derin devletin katillerinden almaktadır. Çünkü devletin katliamlarının, terörünün, hırsızlığının ve zulmünün üstünü ezberledikleri birkaç Arapça kelime, sakal ve cübbeleri ile örtmeye çalışırlar. Cübbe, sarık ve sakal onların sattıkları dini temsil eder. İbn-i Haldun’un dediği gibi, satılan bir eşya artık sahibine ait değildir. Bunlarda dini motif olarak kabul ettikleri, sakal, cübbe ve sarıklarını satmışlardır ve bahsi geçen eşyalar da onlara ait değildir. Bunlar Türk İslam sentezinin rahipleri olarak piyasalarda, çarşı ve pazarlarda din tacirliği yapar ve din satarlar. 

Cübbeli Kürtlerin etnik temizliğe tabi tutulacağını anlatmaktadır. Buna güç getirebilseler, bir dakika dahi geçirmeden bunu gerçekleştireceklerinden kuşku duymamak gerekir. Türk İslam sentezi dediğimiz düşünce, ideoloji faşizmdir, Türk ırkçılığıdır, Turanizm ve Kemalizmin birleşmesinden peydahlanmıştır.

Dikkat edilirse, Erdoğan’ın damadı Bayraktarın, NATO ülkelerinden toplayarak monte ettiği sihalara ve ihalara taktıkları isimler bile kızıl elmadır. Kızıl elmacılık Hitleri ve Mussolini’yi aşan gaddar ve ırkçı bir ideolojidir. 

Bu ideolojinin en tehlikelisi İslam sosuna bandırılmış, Türk İslam sentezciliğidir. 

Türklük adına hareket ederler, fakat Türk değiller. Giresun asıllı olan Cübbeli de Türk değildir, ama Türk İslam sentezcilerinin liderliğine oynamaktadır. Bu devşirmeler ve asılsızlar, Türklük adına konuşur Türklüğü yüceltirler, onun için Allah’a ve İslam’a çok rahat iftira ederler. İslam kaynağı olan Kur’an ı Kerimde ve İslam’ın rehberi Hz Peygamberin hayatında, ne Allah, ne Peygamber her hangi bir kavmi, diğer bir kavimden üstün tutmamıştır. Ne Arab’ın Aceme, nede Acemin Araba herhangi bir üstünlüğü yoktur. Der peygamberimiz. Kur’an üstünlüğün iyilik ve adalette yarışanlara, sorumluluk bilinci ile yaşamlarını sürdürenlere ait olduğunu bildirmiştir. 

Cübbeli ve Türk İslam sentezcileri ise, Kur’an da bahsi geçen değerlere değil, kendilerinin oluşturmuş oldukları devlet putuna, para putuna, şehvet putuna ve Türkçülük putlarının şekillendirmiş oldukları değerlere iman etmektedirler. 

Yaptıkları ise Mekke müşriklerinden olan Velid ibni Muğirenin yaptıklarından daha mücrimcedir. Velid ibni Muğire ve Mekke şehrinin o dönemki çeteleri cübbelinin ve Türk İslam sentezcilerinin yaptıklarından daha adil ve daha dürüstçe dir. Onlar hiçbir zaman bir Milletin dilini inkar etmediler, bir milleti dillerinden ve değişik kültürlerinden dolayı yermediler ve katliamlara tabi tutmadılar.

İslam dini insanlar öldürülmesin diye inzal oldu. Zulüm olmasın ve zulmün her çeşidine karşı çıkılsın diye öğretiler gönderdi. İnsanlar iki yüzlülüğü ve maddi güce tapınmayı bıraksınlar dedi. Kendi nefislerini temizleyenler kurtulmuştur diyen Kur’an-ı okuduklarını söyleyenlerin, insanların vahşice katl edilmelerini temizlik yapılacak diye anlatanlar elbette bu dinin değerlerine değil, faşizmin vahşetine taraftırlar. Cübbeli ve Türk İslam sentezcileri, Allah’ın halifem dediği insanı öldürmeyi temizlik diye anlatmaları, kendi kirliliklerinin ispatıdır. Temizlik vicdan sahibi olmakla ve vicdanı büyütmekle gerçekleşir. Allah insanın vicdanından seslenir, vicdanlarını perdeleyenler Allah’ın sesini duymak istemeyenlerdir. İnsan öldürmeyi temizlik diye din adına anlatanlar, dinin ve Allah’ın gazabına uğrayacaklardır. İnsan öldürmeyi, tabiata zarar verenleri Kur’an Müfsid diye tanımlar. Bunları insanlığın başına bela olan Tağutlar diye isimlendirir. 

O şehirde dokuz çete vardı ki, bunlar yeryüzünde bozgunculuk yapıyorlar, iyilik tarafına hiç yanaşmıyorlardı. (Neml 48)

Bugünün çeteleri de din adına sakallı ve cübbeliler, mafya babaları, generaller ve polis şefleri, siyasi otorite ve onların hizmetinde olan muhalefet, para babalarıdırlar. O gün dokuz diye adlandırılan çeteler bugün binlerle hareket etmekteler. Büyük çete Erdoğan ve küçük çeteler, Cübbeli, Hulusi, Soylu, Perinçek ve aveneleridir. Sunetullah gereği o çeteler nasıl yerle yeksan oldular ise, bugün insanlara karşı çetecilik yapanlarda tepe takla olacaklardır. Hak ve adalet arayışını sürdürenlerin ve bu uğurda mücadele edenlerin zaferi ile neticelenecektir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.