1 Kasım ve yurt savunması

Ahmet TURHALLI yazdı —

  • Kobanê ve 1 Kasım, Kürt’ün bir vatana sahip olduğunu ve o vatanı koruması gerektiğinin zihin ve yaşamlarında cisimleştiği an ve yerdir. Bu Kürt’ün yeni ruhudur, bu ruh hepimize manevi ve maddi kişilik kazandırmıştır.

Kürt milleti olarak uzak ve yakın tarihimize dönüp baktığımızda, yurt savunmasının kendi kimliğimiz ile geliştirme durumu fazla yaşanmamıştır. Belki yöresel ve dönemsel olarak bazı savunmalar yapılmıştır ama bu da geçici ve bir bölgeyi kapsamıştır.

Özellikle yakın ve yaşamakta olduğumuz tarihimiz bu hakikati bize göstermiştir. Milletimiz yüz yıl öncesinde bazı tarih kesitlerinde dönemsel ve geçici olarak yurtlarında yarı özerk yaşamışlardır. Ama gelen akınlar karşısında fazla tutunamamış ve iç göçlerle yaşamlarını idame ettirmeye çalışmıştır. Mahabad Kürt Cumhuriyeti’nden tutalım, güneydeki ve kuzeydeki mücadelemizde konjonktürel olarak bazı bölgelerde alan hakimiyeti sağlansa da tam manasıyla bir yurt savunması yapılamamıştır. Bu durum özgüce dayanmadığı, geçici ve dış güçlere bağımlı olmaktan dolayı kısa süreli, yurt savunması biçiminde başarılı olmuş, bir dönemden sonra vahşi yıkımlarla karşılaşmıştır.

Kobanê yurt savunması ise tarihimizde emsalsizdir, bir mihenk taşıdır.

Bir Kasım Dünya Kobanê Günü olarak belirlenen bugünümüz, bir günlük olay olarak algılanmamalı, bunun tarihi ve emsalsiz bir direnişi ve zaferi içerdiği her Kürt’ün zihinine nakş edilmelidir.

Bir Kasım Dünya Kobanê Günü; uluslararası güçler tarafından İran, Irak, Türkiye ve Suriye devletlerine yem olarak sunulan ve mutlak bir anlamda yok edilmesi planlanan bir milletin yeniden dünya ve insanlık tarihine kendisini altın harflerle yazdırma günüdür. Dünya muktedirleri tarafından, bir asırdan fazla bir dönemdir yok edilmek istenen, kadim bir milletin acı ve vahşet dolu makus tarihinin tersyüz edildiği gündür.

Kimsesiz, dostsuz ve birbirine düşman edilmiş, birbirlerinin kanını dökerek, bireysel ve ailesel biyolojik olarak hayatta kalmaya yönlendirilmiş, asimile edilmiş, devşirilmiş ve kendinden nefret ettirilmiş bir milletin, kendi kökleri üzerine yeniden yeşerme günüdür 1 Kasım.

Dünya Kobanê Günü ile milletlerinin yok olmakla yüz yüze kalmış olduğu kadim Kürt milletini, yeniden tanıma fırsatı sunmuştur.

Kobanê Günü, dünya kamuoyu ve vicdanının yeniden kendi insanlığına rücu ettiği ve olması gerektiği gibi insanlıkla bağ kurma günüdür.

İslam adı altında dünya devletlerinin ve özellikle bölge devletlerinden Türkiye’nin, örgütleyiip silahlandırdığı, vahşette sınır ve hudut tanımayan zebanilerin, zafer naraları atıp ellerini ovuşturdukları ve Kobanê’nin bir kılçık gibi boğazlarına takılarak yavaş yavaş boğuldukları gündür.

Bir Kasım, Kürt milleti için bir zihinsel bütünlük ve gafletten uyanma günüdür.

“Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı yapışın; bölünüp parçalanmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani siz birbirinize düşman idiniz de Allah gönüllerinizi birleştirdi ve O’nun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi Allah kurtarmıştı. İşte Allah size ayetlerini böyle açıklıyor ki doğru yolu bulasınız. (Ali-İmran 103)

 Bu ayet biz Kürtlerin durumunu açıklamaktadır: Bölük pörçük olmuştuk, her bir parti, örgüt, cemaat, aşiret, mezhep, lehçe ve dindarlar olarak birbirimize düşmanlık yapmaktaydık. Kimse kimsenin sesini duymuyor, birisi diğerinin acısını his etmiyor, hatta acı çekeni suçluyordu.

Kürtleri iliklerine kadar parçalayanlar, Kürtlerin asla bir araya gelip birleşemeyeceklerini söylüyordu. Bir Kasım Kobanê Günü’nde siyasi olarak bizleri bitirenler, bizleri betondan mezarlara koyanlara ve bir daha çıkmamak üzere ellerini ovuşturanlara, 1 Kasım şiddetli bir şamar olarak çarpmıştır.

Bizler 1 Kasım’dan sonra kardeşleştik, Peşmerge Kobanê’ye geçti. Uluslararası güçler devreye girdi, ateş çukurunun tam kenarında iken Allah’ın lütfü ve bereketi ile milletimizin birliği gönüllerde ve amelde vuku buldu, kahraman çocuklarımızın çelikten iradesi bütün dünyanın dikkat ve takdirini topladı.

Kürdistan’ın dört parçasından genç kız ve erkeklerimiz sel olup Kobanê’ye aktı. Bütün dünya insanlığı 1 Kasım’ı Dünya Kobanê Günü ilan ederek her tarafta protesto gösterileri düzenledi.

Kürt milletine her taraftan maddi ve manevi yardım yağdı. Hristiyanlar, Yahudiler, Zerdeştiler, Êzîdîler, dürüst Müslümanlar duaya durdu. Sokaklarda yürüyebilenler yürüdü, Bakur’lu milletimiz haftalarca, aylarca sınırda nöbet tuttu. Başûr’da, Rojhilat’ta Kürtler ve dostları kıyama kalktı. Kürtlerin her rengi, ilk kez aynı duayı haykırdı, aynı acıyı çekti, aynı heyecanı yaşadı ve düşmanı tarafından serpilen ölü toprağı fark ederek hakikat ile yüzleşti.

Kobanê’deki direniş ile bir yurt ve vatan sahibi olduğunu fark etti. Şimdiye kadar adı yasak olan ülkesine aidiyetini yeniden kurdu. Bir yurt varsa savunulması gereklidir anlayışını elde etti.

Kobanê bizlere yurdumuzu ve benliğimizi kazandırdı. Milletin kendisi için kutsal saydığı ve onu korumanın dini ve insani bir erdem olduğunu haykırdığı, fakat Kürt’ün ise kendi vatanını başkasına peşkeş çektirmenin ve başkası için ölmenin kutsal olarak oluşturulan yalan ve yanlış algıyı yerle bir etti. Biz bir milletiz ve bir yurda sahibiz, herkes gibi o zaman biz de yurdumuzu savunmalıyız iradesi oluşturuldu.

Kobanê ve 1 Kasım, Kürt’ün bir vatana sahip olduğunu ve o vatanı koruması gerektiğinin zihin ve yaşamlarında cisimleştiği an ve yerdir. Bu Kürt’ün yeni ruhudur, bu ruh hepimize manevi ve maddi kişilik kazandırmıştır. Bu ruh diri tutulmalı. Milletimizin ve yurdumuzun üzerindeki kara bulutları ancak Kobanê ve 1 Kasım ruhu ile dağıtabiliriz. 1 Kasım Dünya Kobanê Günü başta biz Kürtlere ve yurtları zulümle ellerinden alınan milletlere mübarek olsun.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.