Edhem Barzani’nin tavrı

Selim FERAT yazdı —

  • Edhem Barzani, "Türkiye devleti ordusu 40 kilometre kadar içeriye doğru ilerlemiş, Kürdistan topraklarını zorlu koşullar ve yasa dışı askeri işgal altına almıştır" açıklamasıyla, uzun dönemden beri beklenen bir karşı koyuşa imza attı.

Selimferat@web.de

Son günlerde, Kürdistan Bölgesi Başkanlığı, Başbakanlık, Irak Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlığı, Kürdistan Bölgesi ve Irak’taki tüm siyasi partiler, Birleşmiş Milletler (BM), BM Irak Misyonu, BM Güvenlik Konseyi, Avrupa Birliği üyeleri, Arap Birliği, Kürdistan Bölgesi ve Irak’taki Sivil Toplum Kuruluşlarına, çevre örgütlerine ve uluslararası kuruluşlara hitaben bir mektubu kaleme alan Edhem Barzani: "Kürdistan yeni bir askeri işgal ve doğa soykırımına maruz kalmıştır” açıklamasında bulundu.

Edhem Barzani, "Türkiye devleti ordusu 40 kilometre kadar içeriye doğru ilerlemiş, Kürdistan topraklarını zorlu koşullar ve yasa dışı askeri işgal altına almıştır" açıklamasıyla, uzun dönemden beri beklenen bir karşı koyuşa imza attı.

Duhok İl Meclisi Başkanı Fehim Abdullah ise yaptığı açıklamada, Türk ordusunun: "Son bir kaç yıldır özellikle operasyon yapılan yerlerde güvenlik amacı ile ormanları yok ediliyor" açıklamasında bulundu.

Bunu takiben, Kürdistan Parlamentosu Milletvekili Rêvîng Hirorî ise: "Türk askeri Güney Kürdistan sınırları içerisinde konuşlandığı yerlerde kale gibi cepheler yapıyor. Türk askerleriyle birlikte bölgeye gelen çeteler ağaç keserek hırsızlık yapıyor" sözleriyle bir yerde Türkiye’yi itham ederek, uluslararası suç duyurusunda bulundu.  

Bu mektubun yazıldığı ve Duhok İl Meclisi Başkanı Abdullah ve Hirorî’nin açıklamalarını yaptığı dönemde, İran Kürdistan Demokrat Partisi peşmergeleriyle Pasdaran güçleri arasında çatışma çıkmıştı.

Aynı dönemde, Washinton Post Gazetesi, İran destekli milis güçlerinin İHA’larla Hewlêr havalimanına saldırı yaptıklarını aktarmıştı.

Bu gelişmelerin, Erdoğan, Soylu ve diğerlerinin kanatlarının kırılmak üzere olduğu bir döneme denk geldiğinin altını çizmek istiyorum.

Buna rağmen, Edhem Barzani ismine ve onun tavrını, nedenlerini tartışmaya açık bırakarak, önemsiyorum.

Güney Kürdistan’ın, "Askeri plan ve güvenlik gerekçesi ile sistematik ve planlı bir biçimde yok edildiğini, yakılıp ve yasa dışı bir şekilde yağmalandığını" belirten Edhem Barzani, KDP Yönetim Kurulu eski üyesi.

Bir veride, 62 doğumlu, diğer bir veride de 63 yaşında olduğu yazılı.

Baba Barzani’nin kardeşi Osman Barzani’nin oğlu.

Bir zamanlar Kürdistan’da Hizbullah liderliği yapmış ve 2003 yılında KDP’ye katılmış.

Yükseldiği dönem KDP’nin 13. Kongresi; Başkanlık Komisyonuna seçilmiş.

İslami adam.

İran’la ilişkileri iyi.

Bir süre İran’da yaşayan Edhem Barzani, kuzeni Mesud Barzani’nin daveti üzerine Güney Kürdistan’a dönmüş.

İlginç olan, Edhem Barzani’nin 2016’da, KDP’nin Süleymaniye sorumlusu olduğu dönemde, İran’ın Süleymaniye’de yapılacak gösteriler sırasında KDP binalarına saldırı yapmayacağı teminatı verdiğini açıklaması.

Konuyla ilgili 2016’da yapılan bir röportajda, "Bu sözlerinin tehdit mi sorusuna": "Ben tehdit etmiyorum, düşüncenin gücüne inanıyorum…" söyleminin altını çizmek istiyorum.

Medrese eğitimi görerek siyasete adım atan bu adamın, felsefeye aşinalığının izlerine rastlıyorum.

Aynı röportajda, "İran KDP’nin dostudur" demiş.

Bu açıklaması da, ulusal köke dair tarih bilincine uymazsa da, diplomatik bir söylem olarak kayda geçmiş olabilir.

Yine bu röportajda, evi yakılan birinin, sessiz kalmayacağının altını çizen Edhem Barzani’dir.

İran gölgesini kapsam dışı tutmadan, Edhem Barzani’nin tavrının, yukarıda aktarılan diğer tepkileri de eklendiğinde, bunlar Güney Kürdistan’da işgale karşı koyuşun ilk belirtileri oluyor.

Mektubu "sadece bir vatandaş olarak" (Edhem Barzani) kaleme aldığını açıklaması, O’nun çapı ve etkisini düşürecek kudrete sahip değil.

Güney Kürdistan’da çanlar çalmaya başladı. Bu bağlamda Edhem Barzani’nin tavrı kime yararsa yarasın, Türkiye yararına değil!

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.