HDP startından notlar

• Salondan ayrılırken bu bileşimle ilgili hafızamda kalan, gelecekte ne olacağıyla ilgili Karl Marks’ın verdiği cevap: "Mücadele" oldu.

HDP’nin gelecek seçimle ilgili faaliyetlerinin tartışıldığı bileşimde, kendimi biraz fantazi dünyasından gelmiş biri olarak hissettim.

Çoğunlukla kitle örgüt temsilcilerinin hazır olduğu Almanya’nın Krefeld kentinde gerçekleşen toplantıda, söz alanların dayandıkları bir taban vardı ve sorumluluk duyarak konuştular.

"Devrim ve sosyalizm mücadelesi uğruna" yaşamlarını yitirenler için saygı duruşu, nostaljik bir tekrar olmadı.

Devrim ve sosyalizmin gelecek yaşamı belirleyecek dünyevi bir hülya olduğuna inananlar, gidenleri unutmadıklarının sinyalini veriyorlardı. 

Bu üstün bir gurur hissi, beni de salondakilerle buluşturdu ve fantazi dünyasından koparak gerçek bir toplumsal bileşimin içinde buldum kendimi.

Kadınlara 9 dakika, erkeklere 7 dakika konuşma hakkı verilmesini, Kürt kadını Jîna Emînî’nin katledilmesinin akabinde olmasını, bir jest olarak algıladım.

Ancak HDP Onursal Başkanı Ertuğrul Kürkçü’nün, "kadınların eşitliği değil, kadınların üstünlüğü" vurgulamasından sonra, bu konuşma hakkının HDP için tarihi bir jest olarak kalmasını diledim.

Ve bir nevi HDP’nin Avrupa’daki startı olarak algıladığım bu toplantıdan notlar düşmek istiyorum; kendimce tercümesini yaptığım, cümlelerinin içeriğini yansıttığım, kelimeleri kendimce seçtiğim notlar; yorumsuz:

Sadece kazanmak için değil, ne olduğumuzu, gelecekle ilgili umut gücümüzü göstereceğimiz bir yolculuğa çıkacağız;

Dünyayı nasıl dönüştüreceğimizle ilgili tarihi bir örnek sergileyeceğiz;

İknayız, başkalarını da ikna etmek istiyoruz;

Çerçeveyi geniş tutalım, kimsenin kendisini bize yabancı hissetmediği bir faaliyet sergileyelim;

Kürdistan Sosyal Kurtuluş Mücadelesiyle, Türkiye’deki Özgürlük Mücadelesinin tarihi bileşkeni olduğumuzu anlatmalıyız;

Ne İslamiyete dayanan Osmanlı, ne de tek partiye dayanan Cumhuriyet’ten yana değiliz. İnsan odaklı yeni bir dünya istiyoruz. Bunu taşıdığımız bayraklara yazalım;

Emek ve Özgürlüğe dayanan bir yürüyüş sergilemeliyiz;

Hayat siyasetle başlamaz, siyasetle bitmez. Hayat insandan oluşan toplumsal güçle başlar ve yol alır;

Enerji ve yaşam gücünün hareketimizin dinamosu olduğunu unutmayalım;

HDP kapatılırsa, Türkiye kapanır: Yaşam ve mücadele için yeni bir yol açılır;

Başarı çıtamız, seçimlerde  %15 olmalı.

Özellikle Almanya’da her seçmenle buluşmak için, üstün düzeyde bir faaliyet içinde olmalıyız;

Yaşam hakkı temel ilkemiz olmalı. Herkes için yaşam hakkını dokunulmaz bir ilke olarak yaşama geçirdiğimizde, kendimizi var edebiliriz. Bu da başkalarının varlığının garantisi olmalı;

Ne yapacağımızla ilgili şeffaf olmalı, gizli diplomasiden sakınmalıyız;

Gençlerden kopan bir siyaset risk taşır. Gençlerin hakları, geleceğiyle ilgili zengin öngörülerimiz var; dinamik genç bir güç HDP’nin güçlü bir hareket olmasını sağlayacak temel kuvvet olacaktır;

Ezenler ve ezilenler Bloku var. Biz ezilenlerin sesi ve gücü olduğumuzu aktardığımız ölçüde, kazanacağız;

Sokak Mücadelesi sürekliliğini temel ilkelerimizden biri olarak var etmeliyiz;

Dikatörlüklerin ötesi var. Geleceği görmeli ve göstermeliyiz…

Bu bileşimde, kadın bir konuşmacının, Türk devrimcileri Şenol Sağaltıcı ve Ümit Tekin’in 16 Eylül’de kurulan bir pusu sonucunda Rojava’da şehit düşmeleriyle ilgili verdiği bilgi, salona bir an için hüzün/protesto taşıdı. 

Salondan ayrılırken bu bileşimle ilgili hafızamda kalan, gelecekte ne olacağıyla ilgili Karl Marks’ın verdiği cevap: "Mücadele" oldu. 
 

Selimferat@web.de