HDP’nin elindeki kart
Selim FERAT yazdı —
- Gelecek sürprizlerle dolu, Kürtler sahnedeler. Erdoğan oynanacak bir kart olma şansını bir kez daha yakalayacak mı? Asıl soru bu.
Onyıllardır kanıksatılmak isteniyor; özellikle de Kürtler inansın diliyorlar:
Kürdistan konteksinde güçler, Kürt kartını istediği gibi kullanıyor.
Kürtler oyun masasında kart;
Kurban, mağdur, yardıma muhtaç vs.
Oyun başlıyor:
ABD Kürt kartını kullanıyor;
Türkiye Kürt kartını kullandı;
Kürtler pazarlık konusu;
İsveç Kürtleri satacak;
Erdoğan, Öcalan kartını devreye koyacak…
Rafine bir manipülasyon devreye konuyor; Kürtlerin boyun eğmek dışında seçeneği olmadığı iması yaratılıyor.
Biraz da mevcut realiteye göz atalım:
Türkiye son olarak Minbiç’i bombaladı ve bir genç yaşamını yitirdi.
Türk devleti, bir SİHA saldırısıyla QSD komutanı Mizgîn Kobanê’yi katletti.
Türk devleti Rojava’ya yönelik işgal tehditini yineledi.
PYD Eşbaşkanlık Konseyi Üyesi Aldar Xelîl ANF ile yaptığı röportajda, NATO’nun Türkiye’ye işgal için yeşil ışık yaktığını belirtti.
Bu yorumun gölgesindeki gelişmelere bakalım:
Erdoğan’ı "yıkım ustası" olarak tanımlayan güvenlik konularında uzman gazeteci Patrik Diekmann, Madrid’te kaleme aldığı makalesinde, yakından gözlemlerini aktarmış.
Ve "Fotoğrafların yeterinde iyi değilse, yeterince yakın değildin"in tersine, yakından çekimde bulunmuş:
Önemli bir tesbit: Türkiye’de enflasyon oranının yüzde 73’e yükselmiş olması. Devamla:
"Türkiye gelecek yıl yeni cumhurbaşkanını seçecek ve Erdoğan geniş bir muhalefet ittifakıyla karşı karşıya. Ülkedeki birçok insan için hala tamamen gerçekçi olmayan bir şey olabilir: 19 yıldır başbakan veya cumhurbaşkanı olarak iktidarda olan 68 yaşındaki aslında kaybedebilir ve gücünden korkması gerekir."
Ve ekliyor;
Durum Erdoğan için iyi gitmiyorsa, batı (Hıristiyan dünyası) ile çatışmayı körüklüyor.
Bu ise O’nu kibirli görmek isteyen Türkleri sevindiriyor (mu?).
İşte bu son resim karesi, HDP’nin Erdoğan’ın yakasına yapışmasını sağlayan tablo.
Erdoğan kendi gücünden değil, HDP’nin gücünden korkuyor.
Bundan dolayı da, yörüngesindeki bilgi manipülatörleri son günlerde, "genel af", "Öcalan’a ev hapsi" gibi haberler yaydılar.
Erdoğan siyasi bir krizde.
Ve Aldar Xelîl’in tersine Patrik Diekmann, mevcut kriz göz önünde tutulursa, Erdoğan’ın İsveç ve Finlandiya konusunda NATO’ya verdiği sinyalin "ölümcül" olduğunun altını çiziyor.
Genel tabloya bakılırsa, HDP’nin 5. Kongresi'nin önemli bir çözüm sinyali olduğunu görmeli.
Pervin Buldan’ın katılımcılara seslenerek:
"Çözüm HDP’dir, çözüm biziz, çözüm sizlersiniz" demesini şöyle okuma gerekiyor:
Kararı biz vereceğiz.
Böylesi bir güç ilk kez, başta Erdoğan, Kılıçdaroğlu ve diğerlerinin kartını oynayabilecek kudreti elde ediyor.
Erdoğan’ın namluları ters tepiyor!
Gelecek sürprizlerle dolu, Kürtler sahnedeler. Erdoğan oynanacak bir kart olma şansını bir kez daha yakalayacak mı? Asıl soru bu.
Selimferat@web.de
