İmralı ziyareti

Suat BOZKUŞ yazdı —

  • İnkar ve imha denemeleriyle bir yüzyılı kaybettik. Şimdi barış ve demokratik toplum ile geleceğimizi kazanma günüdür.

Çok geç ve güç de olsa sonuçta Meclis'te kurulan Komisyon adına bir heyet, İmralı adasına gidip Sayın Öcalan ile görüştü. Gayet doğal olan bu gelişme için Türkiye siyaseti onlarca yıldır bekledi. Çoktan çözülmesi gereken bir sorun bugüne kadar sürüncemede bırakıldı. On binlerce can kaybının ve bunca yılın sorumlusu da onlardır. Şimdi geçmişe yönelik rövanşist laf ebelikleri yerine atılacak adımları konuşmanın zamanıdır.

Heyetin ziyareti hakkında Meclis Başkanlığınca yapılan  açılamada şöyle deniliyor: Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulan Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, ilk toplantısını yaptığı 5 Ağustos 2025 tarihinden bugüne kadar 18 kez toplanmış ve ilgili kesimlere dönük dinleme faaliyetlerini gerçekleştirmiştir. En son 21 Kasım 2025 tarihinde yapılan 18'inci toplantısında ise İmralı Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu'nda Abdullah Öcalan'ın dinlenmesi konusunda nitelikli çoğunlukla karar alınmıştır. Söz konusu karar doğrultusunda, 24 Kasım 2025 tarihinde heyet, İmralı Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu'na gitmiştir. Görüşme neticesinde; toplumsal bütünleşme, kardeşliğin pekiştirilmesi ve bölgesel perspektife yönelik sürecin pozitif ilerletilmesi açısından olumlu sonuçlar alınmıştır. Komisyonun bundan sonraki süreçte hedeflerini gerçekleştirme yönündeki azimli ve kararlı tutumu sürdürülecektir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.“

Bir yüzyıl heba edildi

Devletin bütün yapılanması ve siyaseti yüz yıldır Kürtlerin inkar ve imhası üzerine kurulmuştur. Kürt kelimesini hatta 'K' harfini bile suç sayan DGM savcıları gördük. Musa Anter’in Kürtçe ıslık çalmaktan ceza aldığı bilinir. Koskoca üniversitelerin dil-tarih profesörlerinin ciddi ciddi “Kürt diye bir millet yoktur, Kürtçe diye bir dil yoktur” diye yazıp konuştukları, yazıp çizmeleri bir yana yok etmeye çalıştıkları günlerden geçtik. Bu sorunun çözümü yerine her yolla bastırılması için bunca baskı, zulüm ve katliam yapılmıştır ama bu politikalar sorunu çözmek bir yana daha da büyütmüştür. Asker-sivil on binlerce insanı kaybetmemizin nedeni bu zihniyettir. “Kökünü kazımak, kurutmak” amacıyla yapılan hukuk dışı, insanlık dışı uygulamalar yüzünden bir yüzyıl heba olmuştur.

Nasıl nemalanırız yarışı

Siyaset yeri gelince risk alma meselesidir. Risk almadan başarı olmaz. Türk siyasetinin yazılı olmayan en yaygın ilkesi “Milli meselelerde milli takım ruhuyla birleşelim”dir. Yüzyıldır en önemli milli sorun Kürt sorunudur. Kürt meselesinin çözümünde birleşmezsek nerede birleşeceğiz? Herkes Kürtlerin sırtından birbirine ateş ediyor. Dün, kim Kürtleri daha iyi ezer diye yarışıyorlardı. Bugün de bazıları bu sorun nasıl çözülür diye değil; nasıl engelleriz ya da biz nasıl nemalanırız diye yarışıyor. İktidar partileri ve CHP arasında adeta köşe kapmaca oynanıyor. Bu sorunun çözümü siyasi manevralara, siyasi rant-ikbal hesaplarına alet ve kurban edilemez.

Vakit kaybetmemek gerekir

Komisyon görüşmelerini tamamlayıp bitirdiğine göre sıra somut adımların atılmasına gelmiştir. Bugüne kadar çözüm çabalarını engellemek için her türlü engeli çıkartan, her türlü kışkırtmayı yapan istemezükçü savaş rantçılarını bundan sonra boş duracağını zannetmek yanılgı olur. Süreci provoke etmek için piyasaya çıkan rantçı takımı zehirli dilleriyle dört koldan saldırıyorlar. Bu nedenle siyasi çözümden yana olanların somut adımları atmak için vakit kaybetmemesi gerek.

Umut ve güven vermek için

Elbette yüz yıldır birikmiş olan tüm sorunların bir kalemde çözülmesi beklenemez ama halka çözüm yoluna girildiği konusunda umut ve güven verilebilir. Bunun için de hasta tutsakların hemen serbest bırakılması, kayyumlar devrine son verilip tüm seçilmişlerin serbest bırakılması ve görevlerine iade edilmesi gerekiyor. Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarının geciktirilmeden uygulanması, gelişmeleri hızlandıracaktır. İnkar ve imha denemeleriyle bir yüzyılı kaybettik. Şimdi barış ve demokratik toplum ile geleceğimizi kazanma günüdür.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.