Keyif çayı

Suat BOZKUŞ yazdı —

  • Akape-Mehape çetesi keyfi yasaklar ve azgın çete saldırılarıyla sokağa hakim olmak istiyor. Hala Avrupa’ya kadar tetikçi göndermekle meşguller. 

Yangın Ege’yi ve Dersim’i mahvetmiş, seller Karadeniz’i, Van’ı götürmüş hiç dert etmeyin, keyfinize bakın, büyüklerimiz bizden daha iyi düşünür. Keyif çayınız Erdoğan’dan, koşun, gidin kapışın, afiyetle için.

Türkiye’nin başına gelebilecek en büyük felaket Akape-Mehape (AKP-MHP) çetesiydi, o da çoktan gelmiş bulunuyor. Bu çetenin gelmesi çok zarar vermedi belki ama gitmemek için yaptıkları ve yapacakları-yakacakları nereye varır belli değil.

30 Temmuz'daki askeri operasyon sonrası Dersim'in Hozat- Ovacık- Çemişgezek ilçeleri arasında kalan bölgede çıkan orman yangınlarının, doğayı acı bir yıkımla karşı karşıya bıraktığı görüldü. Yaşanan orman yangınları sonucu 8 kişi öldü. Halkın söndürme çabalarını devlet engelledi. Ama bu haberler ne basında yer aldı ne de Erdoğan keyif çayı atmaya gitti. Vatandaşın keyfi iyice kaçtı.

Rize’deki sel felaketinden sonra halka keyif çayı atan Erdoğan, Van’daki sel felaketine mesaj bile göndermedi. Pakdemirli ise ”Herkes müsterih olsun, hiçbir şekilde ne eksik müdahalemiz ne eksik teçhizatımız vardır“ diyerek halkı aydınlattı.

Bu kadar felaket olurken, ne askeri birliklerden ne de diğer devlet kurumlarından bir ses çıktı. Tomaların yangın söndürme çalışmasına katılması kaç gün sonra oldu ve kaç toma geldi?

Belediyelerin yardım toplamasını bile yasaklayan Erdoğan şimdi de ‘yetki belediyelerde’ diyor. Erdoğan’ın görevi ne? Keyif çayı atmak mı?

Ya o Bayraktar Holding nerede? İHA-SİHA ve DİHA’larla halka kan kusturma yarışına girenler ilk yardım ve yangın söndürme aracı yapamıyorlar mı? Yoksa yeterince kar getirmiyor mu?

Açık ki, halkın acil ihtiyaçlarıyla Erdoğan diktasının ihtiyaçları arasında uçurumlar vardır. Akape-Mehape çetesinin tek amacı, soymak ve hesap vermekten kurtulmak için her ne pahasına olursa olsun diktasını ayakta tutabilmektir. Bu amaçla her şey mubahtır. Hukuk-yasa vız gelir tırıs gider. Sokaklara saldığı çeteler yol keser, anında yargısız infaz yapar.

Devletin resmi güçleri yetersiz kaldığında Akape-Mehape çeteleri sokağa salınmaktadır. Bu çeteler sokağa çıkanı sokakta, çıkmayanı evinde katletmektedir. Sanmayın ki, kadın katliamları bunlardan bağımsızdır. Hem bunların yarattığı “ne yapsan yanına kar kalır” havası ve kargaşası bu katillere cesaret vermekte hem de çoğunun bunlarla doğrudan ilişkisi ortaya çıkmaktadır.

Akape-Mehape çetesi halkı yangının, selin ortasında keyif çayıyla baş başa bırakıp gitmektedir. Vatandaş sosyal medyadan yardım isteyince de ‘itibarımız zedeleniyor’ diye yasaklamaktadır. Bu kadar rezalet itibarımızı zedelemiyor da bunu söylemek mi bozacak?

Akape-Mehape diktası öldürüyor, öldürtüyor ama vatandaşın “öldürüyorlar, imdat!” demesi bile yasak. Bu görülmüş zulüm değildir.

Memleketin varını yoğunu savaşa, işgale ve sözde askeri zafer hayallerine yatıran Akape-Mehape hem bir yangın söndürme uçağı bile bulamıyor hem de “onurumuza-gururumuza dokunuyor” deyip dışarıdan yardım istemeyi bile suç sayıp yasaklıyor.

Akape-Mehape çetesi muhalif olan bütün sesleri susturmak istiyor. HDP ve Kürtlerle başladı. Sonra sıra CHP-İYİP’e geldi. Şimdi de sokakta yangınlar hakkında yayın yapan Halk TV’ye saldırıyorlar.

Ya bu saldırılarla halkı teslim alacaklar ya da halkların her kesimi, her alanda birleşerek direnecek ve kazanacak. Her geçen gün arada kalacak yer kalmıyor.

Akape-Mehape çetesi keyfi yasaklar ve azgın çete saldırılarıyla sokağa hakim olmak istiyor. Hala Avrupa’ya kadar tetikçi göndermekle meşguller. Halkın özsavunması, sadece kendi canını korumak için değil doğayı, ormanları ve tüm canlıları-tüm yaşamı korumak için de şarttır.

Şenyaşar ailesinin katillerden hesap sorması yasak, Cumartesi Anneleri’nin eylemleri yasak, öğrenci gençlik eylemleri yasak, Kürtçe zaten yasak... Aman sizin keyfiniz kaçmasın. Keyif çayları da Erdoğan’dan…

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.