Komplo ve yeni Osmanlı

Suat BOZKUŞ yazdı —

  • Diktatörlüğün, kendisini ayakta tutabilmek için, her yol mubah diyerek savaş kışkırtıcılığına sarılması anlaşılır bir şey. Ama diktatörlüğe karşı demokrasiyi savunmak iddiasındaki muhalefetin, bu konuda diktatörlüğün peşine takılması anlaşılmaz ve kabul edilemez.

Öcalan şahsında Kürdistan ve bölge halklarına yönelik olarak başlatılan "Uluslararası komplo" azgınca sürdürülüyor. Komplonun amacı Kürdistan’ın sömürge statükosu üzerine kurulu sistemi sürdürebilmekti. Bu sisteme karşı direnen ve sistemi çıkmaza sokan Öcalan önderliğindeki Özgürlük Hareketi’nin tasfiyesi amaçlanmıştı.

24 yıldır süregelen komplo zincirine karşı Kürdistan halklarının ve dostlarının direnişi de kahramanca oldu. Bugün komplo püskürtülmüş olsa da, komplocuların habis emellerinden vazgeçtiğini söylemek de zor. Hatta komplocuların daha ince ve yeni taktiklere başvurduğunu görmek gerekir.

İçte ve dışta iyice sıkışan Erdoğan diktası, çareyi el yükseltmekte ve can havliyle saldırmakta buluyor. Tarih dersini Kadir Mısırlıoğlu adındaki başdanışmanından alan Erdoğan, Rojava, Mexmur ve Şengal’e saldırarak "Lozan’da kaybettiğimiz topraklar"ı geri alma çabası içine giriyor.

Bu konuda geleneksel ırkçı devlet gericiliği de Erdoğan ile birleşiyor. Böylece HDP dışındaki tüm sözde muhalefet de, Erdoğan ile birlikte davranıyor.

Erdoğan bir yandan sahte diyalog-çözüm hayalleri yayarken, gerçekte çözümden ne anladığını bir kez daha ortaya koyuyor.

Erdoğan’ın çözüm dediği yüzyıllık inkâr ve imha projesini kanla sürdürmektir. Bu konuda başarılı olsa da olmasa da, savaş ortamı ve gerginliği içinde fütuhat hayalleriyle iktidarını sürdürebilecektir.

Bu nedenle bütün gücünü gene "Yeni Osmanlı" hayallerine vermektedir. Çünkü "Yeni Osmanlı" hayalleriyle aç kitleleri uyutmak ve yönetmek kolaylaşmaktadır.

Açlıktan sokağa dökülen kitleleri susturmanın en kolay yolu fütuhat, din-iman, şehit ve cennet edebiyatı olmaktadır.

Erdoğan, bu nedenle hemen bu silaha sarılmaktadır. Böylece hem geleneksel devlet gericiliğinin bütün güçlerini, hem de aç-işsiz yığınları kolayca harekete geçirmek mümkün olmaktadır.

Böylece emperyalizme sözde kafa tutan, "gavur"a karşı İslam’ın kılıcı rolüne girmek kolaylaşmaktadır.

Bu ortamda hırsızlıkların, yolsuzlukların, katliamların üstü bayrakla, kahramanlık ve şehit edebiyatı ile örtülmektedir. Yoksullar yarın ne yiyeceğini değil, cepheden gelecek şehit cenazelerini düşünmektedir.

Diktatörlüğün, kendisini ayakta tutabilmek için, her yol mubah diyerek savaş kışkırtıcılığına sarılması anlaşılır bir şey. Ama diktatörlüğe karşı demokrasiyi savunmak iddiasındaki muhalefetin, bu konuda diktatörlüğün peşine takılması anlaşılmaz ve kabul edilemez.

Muhalefet savaşa karşı çıkmadan kazanamaz

Erdoğan bu politikasıyla esasen muhalefeti etkisiz hale getirmek istiyor. Muhalefet Erdoğan’ı destekleyerek kendisini tasfiye ediyor ya da kendi bacağına sıkıyor.

Anketler olası bir seçimi Erdoğan-Bahçeli diktasının kazanma şansı olmadığını gösterirken, Erdoğan-Bahçeli diktası da seçimleri geciktirmek ya da daha önceki seçimler gibi oldu-bittiye getirip atı alıp Üsküdar’ı geçmek istiyor.

Muhalefet partileri, Erdoğan’ın inkar-imha-savaş ve işgal politikasına karşı tutarlı bir muhalefet oluşturmak zorundadır. Hem Erdoğan’ın gölgesinde kalmak, peşinden koşmak hem de muhalefet yapmak mümkün değildir.

Hala HDP’lilerin dokunulmazlığını kaldırmak için Erdoğan’a destek olan, HDP’den kaçan bir muhalefetin bu kafayla ayakta kalması zordur. Çünkü bu sahte bir muhalefet olur.

Böyle bir muhalefete ihtiyaç yoktur. Böyle bir muhalefet sahaya çıkmadan hükmen mağlubiyeti kabul etmiş demektir.

Millet ittifakı ve her türlü muhalefet diktatörlüğü devirmek istiyorsa diktatörlüğün savaş-işgal-imha planlarına karşı durmalıdır.

Kılıçdaroğlu ve Millet ittifakı helalleşmek istiyorsa Roboskî’den, Suruç’tan, Gar meydanından başlamalı; Rojava, Mexmur ve Şengal’e ulaşmalıdır. Böylece komplo süreci ve akan kan durdurulur ve helalleşme başlayabilir.

Yoksa kanlı bir boğazlaşma bütün bölgeye yayılır.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.