Mekzun es Sincari'den Mazlum Ebdî'ye

• 800 yıl önce Mekzun es Sincari, Kürt emiri olarak nasıl gelip Alevileri ölümden kurtarmışsa bu kez Mazlum Ebdîler gelip kurtaracaktır. Aleviler buna inanıyor ve buna güveniyor.

Rus, Türk, İngiliz ve Amerikan istihbaratçılar, 16 Kasım'da Şam’da toplandı. Başı bozuk, kendilerine zıt teröristleri vurma kararı aldılar. Karar, esasında Colani’nin Beyaz Saray'daki toplantısında verilmişti.

Buna göre Suriye dört parçaya ayrılıyor;

* Kuzeyde Türkiye denetimi olacak, ancak bu hakimiyet, İdlip, Hama’nın doğu yakası, Humus’un doğu bölgesi ve Dêrazor’un batı yakası bu denetim sahası içinde tutulacak.

* Batıda ise Rusların hakimiyeti; Lazkiye, Tartus, Humus’un batı yakası ile Hama’nın batı yakasında olacak. Bir de Ruslar, güneyde İsrail’in hakim olacağı Suveyda, Dera, Kunaytra bölgesinin Şam ile bağlantısını koruyacak.

* ABD ise tüm bu bölgelerden sorumlu olarak denetim masasında bulunacak, ayrıca Türkiye’nin denetimine sunulan bölgelerde tüm harekatı ve bilgi alış verişini düzenleyecek. İngilizler, MI6'le Şam şehrinin ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın korunmasını üstlenecek ve Suriye genelinde oluşacak tüm eylemlerin merkez üssü olacak olan odada bulunacak.

* İsrail, Suriye'nin güney bölgesinde fiili olan işgallerini korumak, Ruslarla birlikte sahil bölgesinde etkin olmak ve Rusların güneyde koruma gücü olmasını desteklemek, diye sıralanabilecek çabaları olacak. İsrail, Türkiye’nin kuzeyden daha ileri gidişini istemiyor, bu nedenle Hama ve Humus ve Dêrazor bölgelerinde varlık olmaması için sadece bilgi alış verişinde bulunmasına göz yumacak.

QSD'nin kendi alanında hakim olması dolaysıyla Kuzey ve Doğu Suriye denetim altına alınarak Suriye genelinde terör öbekleri vurulacak. Böylece Suriye tam bir sömürgeci planla yönetilecek, Colani’nin iktidarının devam etmesi sağlanacak. Buna rağmen bu bölünme, Suriye için oldukça avantajlı bir son yaratabilir mi, federasyon oluşturma çabalarına bir biçimde katkı sağlayabilir mi?

Ruslar batısında konuşlandırıldı 

Rusların, Suriye’nin batı yakasında, yani Sahil bölgesinde iki üssü vardır; Tartus'taki deniz üssü ve Himeymin'deki hava üssü. Bunları korumak ve anlaşmalara göre 49 yıllık plan gereği elinde tutmakla ilgilidir. Bölge, Alevi bölgesidir ve Alevilerin ezici çoğunluğu federasyon yanlısıdır. Ruslar, batı bölgesinde etkin olacak ve şimdiden kimi noktalara asker konuşlandırdı. Bölge halkından susmasını, hiçbir çabaya yönelmemesini istiyor. Bunun ardından olumlu şeyler gelebilir mi bilinmiyor, ama ekonomik olarak güçlü olan Rami Mahluf gibi öncü kişilikleri, Eyman Caber gibi eğitimli kişileri, Muhammed Caber, Liva  Süheyl Hasan, Liva Kemal Hasan gibi bilinen özgün askeri kişileri, kendi ülkesinde ne zamana kadar sesiz kalmalarını sağlayabilir, bunu kestirmek zordur.

Aleviler ne kadar susturulabilir?

Bu bölge çoğunluk Aleviler olmasına karşın, Sünni azınlığın gösterdiği kimi tepkiler, Knaysan ve Slaybi mahallelerinde gösterdikleri provokatif “Aleviler tabuta, Hristiyanlar Beyrut’a” türü söylemler, ciddi sorunlar oluşturuyor. Bu mahalleler, daha çok doğudan gelip yerleşmiş olan İdlipli göçmenlerin yarattığı ortamlardır. Bu bölgeler, geçmişte hiçbir şekilde eylem yapmamış olan, normal yaşam içinde bulunan bölgelerdi. Şimdilerde iktidarda olan terör unsurlarının, Colani ve çevresinin arzularına uygun eylemlere girişiyorlar. Her gün öldürme, kadın kaçırma, fidye isteme gibi saldırılarla varlıkları tehlikede olan Aleviler, tepkilerini de gösterecekleri bir fırsat bekliyor. Bu satırların yazıldığı anda 5 insan kahvede otururken katledildi. Bu ortam, Aleviler için kabul edilmez. Bu gidişle gerginlik artıkça artmakta, önlenmesi mümkün olmayan hallere gelmektedir. Ruslar bu durumda ne yapacaktır? Susturma çabasının sınırlarına gelip dayandığı bu ortamda çok şeyin yapılabileceğini sanmıyorum.

Türkiye, Halep ve çevresiyle ilgili

Türkiye, Halep ve çevresiyle ilgili olacaktır. İsrail, Türkiye’nin başka yerlerde olmasını istemiyor. Bu durmada Türkiye, MİT aracılığıyla kendi adamlarını mı vuracak? Bu soru, herkesçe soruluyor. Türkiye, Suriye’de terörün besleyicisi ve koruyucusudur. Kendisinin beslediği bu unsurları nasıl vuracağı, nasıl dağıtacağı belli değil. Bu terör şebekeleri daha çok sınır boyunca yerleşik. Çeçenler, Özbekler, Uygurlar ve diğerleri Türkiye’den aldıkları güçle, parayla, destekle, istihbaratla varlıklarını sürdürüyor. Türkiye’deki varlıkları da sürüyor. İki ülkede varlıkları olan terör şebekelerini kim takip edecek, kim vuracak?

Her şey ABD’nin denetiminde

ABD, bu işlerin ana dümeninde bulunacaktır. Yani hiç kayıp vermeden deneyecektir. Denemelerin en önemlisi de Colani için yapılacaktır. Beyaz Saray'da dile gelen 5 maddenin Colani tarafından nasıl değerlendirileceğine bakılacak. ABD, bu toplantıda İsrail’i koruma adına vardı. Suriye alanı, Türkiye ile İsrail arasında önemli boğazlaşma mekanıdır. Bu iki gücün çatışmasız şekilde, belli bir uyum içinde ve İsrail lehine sakinliği isteniyor. Bu açıdan ABD görevleri uygun biçimde dağıtacak, kendi çıkarlarını da zedelemeden yönetecektir. ABD İçin İsrail birinci plandadır, Rojava ise Türkiye’yi zedelemeden korunması gereken bir alandır. Trump, Türkiye’nin ısrarla Rojavaya savaş açma arzularına yasak koymuştur.

ABD, özelikle de Tenif bölgesinde önemli öçüde askeri yığınak yapmıştır; her türden askeri eğitim, dil kursları ve savaşta ihtiyaç duyulabilecek her eksikliği giderecek ölçüde düzenli bir birikim yapmıştır. Bu bölge, kumun silikon açısından çok verimli olduğu bir bölgedir. Dünyada bir numara olan bu servete el koymuştur. etmiştir. Tenif bölgesi askeri açıdan çok önemsiz bir bölge olmasına karşın kaliteli yer altı varlıklarıyla ABD için vazgeçilmez bir olanaktır.

MI6, merkezde yer alacak

İngilizler, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nı korumakla yükümlü. Pratikte diğer tüm işleri Ruslar ve Türkiye üstlenecektir. İngilizler gelişmelerden anı anına haberdar edilecek ve mücadale edilmesi gereken yerde tutum alacak. Son 6 aylık süreç, denetimlerindeki Colani’nin kaderini belirleyecektir.

İsrail, güneyinde egemen olacak

İsrail ise Suriye'nin güney hattını elinde tutacak ayrıca Rusların sahil bölgesinde yapacakları her çalışmayı birlikte yürütecek. İsrail, Alevilere çok güvenmiyor, çünkü İran’ın etkisini düşünüyor. Buna rağmen son günlerde “azınlıklar toplantısı”na ev sahipliği yaptı. Ayrıca bir resmi İsrail devleti görevlisi, Salah Neyyuf diye Aleviler arasında önemle anılan biri için “İsrail’de bakanlar tarafından pratik gelişmeler için öncü bir lider olarak görüldüğünü” dile getirdi. Bu ilk işaretler, İsrail’in Aleviler lehine bir adım atabileceğini gösteriyor. Aleviler kurtuluşları için kim ne katarsa ona destek verecetir.

Aleviler, Mazlum Ebdî'ye inanıyor

Alevilerin çaresizlikten kurtulması, yeni bir Mekzun es Sincari’nin uzatacağı elle olacaktır. Yani bundan 800 yıl önce Mekzun es Sincari, Kürt emiri olarak nasıl gelip Alevileri ölümden kurtarmışsa bu kez Mazlum Ebdîler gelip kurtaracaktır. Aleviler buna inanıyor ve buna güveniyor.