Newroz dersleri

Suat BOZKUŞ yazdı —

  • HDP’yi sıkıştırmanın bir anlamı yoktur. Newroz meydanlarında milyonlarca insan ne istemişse HDP de onu yapacaktır. Ama siz ne yapacaksınız? 

Erdoğan diktası ekonomide ve politikada tam bir çıkmaz sokağa girmiştir. İktidar borazanları hep “Bizden daha kötüleri var” diyerek, halka ölümü gösterip sıtmaya razı etmek peşindedir. Gerçek amaçları muhalefet ve direniş odaklarını etkisiz hale getirmektir. Baş hedefleri de yine HDP’dir. Zaten HDP her zaman Erdoğan’ın korkulu rüyası ve baş hedefidir. Erdoğan’ın bütün çabası HDP’yi şöyle ya da böyle tasfiye etmektir. Bunun için her yolu denemiştir. Ama hep hüsrana uğramıştır.

Seçim dönemi gelip çatınca baş hedefin yine HDP olması kaçınılmazdır. Çünkü artık HDP desteği olmaksızın iktidara gelmek de, iktidarda kalmak da olanaksızdır. Bu sadece seçim döneminde boş vaatlerle halkı oyalayıp oylarını almak-çalmak meselesi de değildir. Yeni bir demokratik Türkiye kurulacaksa bu konuda belirleyici olacak olan güç HDP’dir.

Ne var ki, egemen Türkiye siyaseti uzun yıllardır Kürtleri ve demokrasi güçlerini baş düşman olarak gördükten sonra şimdi hala kabullenmekte büyük sıkıntı çekiyor. Bu sadece Cumhur ittifakı için değil, Millet ittifakı için de böyledir.

Erdoğan-Bahçeli-Soylu diktası uzun süredir çöktürme planları ve saldırıları ile bütün şiddet araçlarını kullanarak saldırıyor. Soylu aklına estikçe tarih ve rakam vererek Özgürlük Hareketinin bittiğini, hepsini ezdiklerini, HDP’nin sokağa çıkacak gücü kalmadığını vb. iddia ediyordu. Oysa Newroz kutlamaları gösterdi ki, sadece Kürdistan’da değil, Kürtlerin yaşadığı her yerde, kırlarda ve şehirlerde, dağlarda ve ovalarda halk özgürlükleri için dimdik ayaktadır.

Her gün zindanlardan, dağ başlarından çocuklarının cenazesi gelen, kendisi ağır saldırılar altında olan halk bu baskılara, acılara boyun eğmemiştir. Tam tersine hepsine de son vermek için ayağa kalkmıştır. Halk kendi iradesine saygılı olmayanların planlarını bozmuştur.
Lenin demokratik kanalların tıkalı olduğu Çarlık Rusyasının zulmüne karşı “Halk oylarını ayaklarıyla kullandı, savaştan kaçarak” diyordu.

Seçtiği vekiller, belediye eşbaşkanları hala zindanlarda olan, sandıklara attığı oylar çöpe atılan Kürdistan halkları da Newroz meydanlarına koşarak oylarını bir de ayaklarıyla kullandı. Newrozlara katılım ve coşku rekor kırdı. Halk her şartta engelleri aştı, barikatları yıktı ve meydanlara koştu.

“Özgür Önderlik” şiarıyla kutlanan Newroz’da, halk önderliğine sonuna kadar sahip çıktığını bir kez daha ilan etti.
Bütün bunları görmezden gelerek hala daha “Biz Kürtleri çok severiz ama PKK’ye karşıyız, Apo’ya karşıyız” diyen siyaset cambazları akıllarını başlarına devşirmekte daha da geç kalmamalıdır.

Erdoğan girdiği siyasi çıkmazdan seçim yasası cambazlıklarıyla halkların iradesini gasp ederek kurtulamaz. Hala daha oyları düşse de milletvekili sayısını arttırma ya da en azından koruma amaçlı yasa hileleriyle halkları yanıltamaz.
Millet İttifakı partileri de iktidara gelmek istiyorlarsa Erdoğan’ın hangi politikasına karşı olduklarını ve ne yapacaklarını açıkça ortaya koymalıdırlar.

Herkes “HDP ne yapacak” diye konuşup yazıyor ama kendileri ne yapacaklarını söylemiyor. HDP’yi sıkıştırmanın bir anlamı yoktur. Newroz meydanlarında milyonlarca insan ne istemişse HDP de onu yapacaktır. Ama siz ne yapacaksınız? Oyalama-kandırma ve zulüm sistemine devam mı yoksa her türlü zulme, baskıya son verip demokratikleşme mi?
Halk isteklerini ve tercihlerini ilan etti, siz de kulislerde cambazlık yapmayı, senaryo üretmeyi bırakın da, kendi programınızı açıkça ilan edin.

Yoksa halk dediğiniz bir zamanlar Erbakan’ın dediği gibi “Pazar’daki insan sürüsü” ve oy deposu değildir.
İsterseniz Newroz meydanlarını ağır çekimden bir daha izleyin ve düşünün.
Hangi uydurma yasa tarihin akışını değiştirebilmiş?
Seçim hileleriyle, baskı ve zulümle kim ayakta kalabilmiş?
 
suatbozkus@gmail.com
twitter.com/suatbozkus

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.