Ortadoğu’nun Siyahları: KÜRTLER

Selim FERAT yazdı —

Afroamerikan George Floyd’un öldürülmesi, yer küreyi harekete geçirdi.

Geçen Cumartesi günü Berlin Alexanderpaltz’da biraraya gelen binlerce insan ırkçılığı protesto etti.

“Irkçılık bir pandemidir”, Berlin‘den New York’a köprü slogan oldu.

Geçen Pazar günü ABD’de yüzbinlerce insan ırkçılığa karşı sokaklardaydı.

Trump her ülkenin Siyahları var tesbitiyle, başka ülkeler için doğru olsa bile, ABD bağlamında yanlış bir tuşa bastı.

Asıl doğru olanı, ABD’nin Siyahlarla ilgili derin bir sorununun olması.

Ku-Klux-Klan’a dayanan yapılanmalar, lobiler ABD’nin Siyahlar bağlamında temel sorunlarından biri.

Bu gizli politik ağın üyeleri örgütü, Invisible Empire (Görünmeyen İmparatorluk) olarak adlandırıyorlar.

Türkiye’ye pek yabancı bir tablo değil; İran’a hiç değil; Irak ve Suriye’de paralelleri var.

Ortadoğu’nun Siyahları: Kürtler.

Türkiye’de Bozkurtlar, İran’da Pasdaranlar, Irak ve Suriye’de geçmişte Baasçı rejimler ve devamlarına dayanan “muhaberat“ yüklü gizli yapılanmalar, Kürtler’e karşı operasyonlarda cellat olarak kullanılan gönüllüler.

Son olarak Türkiye’de HDP’li Leyla Güven ve Musa Farisoğulları’nın Milletvekilliğinden düşürülmeleri ve tutuklanmaları, darbe olarak yorumlandı.

Erdoğan’a dayalı Türk Kurmayları, böylesi bir manevrayla, Kürtler’i çatışmaya davet ediyorlar, yorumu daha da ağırlık kazandı.

Esnek direniş, siyasetin sokaklara geri dönüşü, eğer yapılacaksa seçimler, kitlelerin motive edilmeleri, Türk Milli Parlamentosu’ndan geri çekilme…

Bu ve benzeri önermeler birçok platformda tartışılmakta…

Bir zamanlar Demirtaş’ın: “Seni Başkan yaptırmayız!“ duruşundan çok önceleriydi.

Gezi Parkından sesler yükselmişti:

“Taksim bizim, İstanbul bizim!“

O dönemde Başbakan olan Erdoğan cevap vermişti:

“Ne yaparsanız yapın bu ağaçları keseceğiz.”

O, henüz Başkan değildi.

Sonrası biliniyor.

Ve O adam, namluya yüklü konuşmuş bile olsa, kendisini başkan yaptırdı.

Ve Türk ırkçılığı yeniden ve alenen iktidar oldu

Sonra “ne yaparsanız yapın, taş üstüne taş bırakmayız!“ dediler.

Ve siyasi direniş öncülerinden, Leyla Güven’in tutuklanmasına cüret gösteren kırılmayı da gerçekleştirdiler: Son gelişmeler pandemik! Bunu bilen ve ağırbaşlı, kararlı davranan sesi daha çok duyuyorum:

Kuzey Kürdistan siyasetinin emekçilerinden Pervin Buldan konuştu: AKP kaybettikçe HDP büyüyor. Tercüme ediyorum. AKP Türkiye’ye kaybettiriyor; HDP Kürdistan’ı büyütüyor.

Sonrasında:

Bir zamanlar, Los Angeles-Tel Aviv seferini gerçekleştiren Amerikan uçağını kaçıran “Filistin’in esmer kızı“ ve şimdilerde FHKC Politbüro Üyesi Leyla Halid mesaj göndermiş: “Biz Filistinliler de Siyonist işgali ve halkımıza karşı uyguladığı vahşi politikaları nedeniyle aynı acıları yaşıyoruz. Lütfen içten selamlarımı cezaevlerinde bulunan tüm yoldaşlara iletin. Birlikte kazanacağız!”

Ve son sözü, 2015’te özgürlük kasırgasına yüklü as adam Demirtaş’a bırakıyorum: “Zaman, yıpratıcı tartışmalardan uzak durarak özgürlük mücadelesinde bütünleşme zamanıdır. Bunu başaracağımıza olan inancım tamdır.“

Unutmadan, son notu da düşeyim; Ortadoğu’nun Kürdistanlılar dışında bir siyah halkı daha var: Filistinliler.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.