Sosyalizm rüzgarı Güney Amerika’dan

Selim FERAT yazdı —

  • "Bu adam gitmez, iktidarını da kimseye vermez" sesinin yükselmesini kanıksatmak isteyenler için bir mesaj: "çiçeklerin açtığı mezar" onlara ait olacak, sosyalizm ise onu hakedenlere…

 

Güney Amerika’da yeni liberalizmde kırılma yaratacak önemli adımlardan birine imza atacak adam, bir zamanların öğrenci lideri Gabrile Boric Şili Devlet Başkanı seçildi.

2011’de öğrenci eylemlerine öncülük eden Boric, hızlı bir çıkış yaşadı.

Öğrenci protestolarının öncülerinden Boric, 2014’de parlemento üyesi olmayı başardı.

2017’de yurttaşlar koalisyonu "Frente Ampilo"yu kurarak, Şili’nin demokrasiye geçiş tarihinde ilk kez iki geleneksel koalisyonu geride bırakarak devlet başkanlığına yükselen adam Boric oldu.

Şili’de Anayasa Pinochet’den kalma

Yeni liberalizmin Güney Amerika’daki deneme laboratuvarına dönüştürülen Şili’de elektrik ve su tedariki özel işletmelerin tahakkümünde.

Halkın büyük bir kesimi kira ve sağlık giderlerini sağlamak için borçlandırılmış.

Pandemi Şili’deki sosyal sorunları devasa boyutlara ulaştırmış, ülkenin güneyinde yerli halk Mapuche’lerle var olan sorunlar çatışma düzeyine sıçramış ve belirsizlik yabancı düşmanlığında artışa neden olmuş…

Tüm bunlardan yararlanan Boric’in rakibi, Trump’a sempati duyan Jose  Antonio Kast olmuştu.

Kast seçim öncesi, Bolivya sınırına giderek, yasadışı göçe karşı "üç metre genişliğinde ve üç metre derinliğinde bir hendek" açılmasını önermişti.

Boric seçimlerden önce, bir sabah kahvaltısında uluslararası basın mansuplarına: "Geleneksel siyasi sınırları kıracağız" açıklamasında bulunduktan sonra, Boric’in rakibi Kast taraftarı 30 yaşındaki bir işveren tarafından "solcu diktatörlüğün" sorumlusu olmakla suçlanmıştı.

Sonuçta, 19 Aralık’ta yapılan seçimde yeni liberalizmin adayı Kast %45 oyla kaybetti ve 35 yaşındaki Boric, oyların %55’ini alarak, Devlet Başkanı oldu.

Salvador Allende’ye karşı askeri darbe yapan Pinochet, 1973’ten 1990 yılına dek ülkede terör estirmiş ve yeni liberal politikayla yüzde birlik bir üst tabakanın, ülke zenginliğinin çeyreğine sahip olmasını sağlamıştı.

Alman yazar Martin Link, Şili’deki seçim sonuçlarını: "Şili’de umudun korkuya galip gelmesi" olarak yorumlamıştı.

Boric: "Şili neoliberalizmin beşiğiydi, mezarı da olacak. Ama çiçeklerin açtığı bir mezar" betimlemesiyle, sosyalist bir tuşa basmıştı.

Sonuçta belirgin bir çoğunluk Pinochetizm’e hayır dedi.  Beklenen, Pinochet anayasasının değişmesi,  eğitim ve sağlığın devletleştirilmesi.

Boric, Türkiye’yi "katil ve soykırımcı devlet" olarak tanımlamıştı.

Katalonya’dan sonra, "Rojava Özerk Yönetimi"ni tanıyan ilk Devlet Başkanı olması halinde Boric, dünya diplomasisinde Kürdistan halkları için devasa bir çıkışa neden olabilir.

Boric’in Rojava Yönetimi’nin doğal yeni bir Partner’i olduğundan kuşku duymuyorum…

Güney Amerika’daki sosyalist zafere paralel bir zafer de Orta Amerika ülkesi  Honduras’da yaşandı:

"Ağlayan yılları sevince dönüştürün!"

Bu slogan, Honduras’daki Özgürlük Partisi’nin Başkan Adayı Xiomara Castro’dan.

Castro oyların %53’ünü aldı.

Hükümetin adayı ve Başkent Tegucigalpa’nın Belediye Başkanı Nasry Asfura ise oyların sadece %34’ünü alabildi.

Frankfurter Rundschau Castro’nun seçimleri kazanmasını politik "DéJà-vu" olarak değerlendirdi.

Castro, 2009 yılında darbeyle düşürülen Devlet Başkanı Manuel Zeleya’nın eşiydi.

Castro, gideceği adresin adını "demokratik sosyalizm" koydu. 

Seçim akşamı Twitter’den yaptığı kısa açıklamada: "Teşekkürler! On iki gözyaşı ve acı dolu yılı sevince çevirdik. Şehitlerimizin fedakarlığı boşa gitmedi" demişti.

Honduras’daki seçim sonuçları Küba devrimini çağrıştıran nostaljik bir parolayı yerküreye yaydı: "Ebedi zafere kadar devrim!"

"Bu adam gitmez, iktidarını da kimseye vermez" sesinin yükselmesini kanıksatmak isteyenler için bir mesaj: "çiçeklerin açtığı mezar" onlara ait olacak, sosyalizm ise onu hakedenlere…

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.