Üçüncü Yol için seferberlik

Cihan DENİZ yazdı —

  • ‘Üçüncü yol’ vurgusu, sadece HDP için değil demokrasi, barış ve özgürlük isteyen tüm kesimleri için bir işaret fişeği olarak görülmeli ve üçüncü yolun inşası içi bir seferberliğe zaman kaybedilmeden başlanılmalıdır. 

Çok açıktır ki bugün Türkiye’nin içinde bulunduğu durumun en büyük nedeni muhalefet sorundur.

Türkiye’de iktidara karşı çıkan partilerin varlığı muhalefetin olduğunu göstermek. Muhalefet iktidara alternatif üretmektir. Bu anlamıyla da, Türkiye’de çok büyük bir muhalefet sorunu veya diğer bir ifade ile boşluğu vardır. Çünkü tüm kritik dönemeçlerde görüldüğü gibi, Türkiye’de, iktidarın çizdiği sınırların ötesinde iktidarın faşizmine karşı gerçekten alternatif olacak projeler ile toplumun karşısına çıkan bir muhalefetten söz etmenin imkânı maalesef yoktur.

İktidarın faşizmine ve tekçiliğine karşı Türkiye’de demokrasiyi, toplumsal barışı nasıl yeniden inşa edeceğine dair somut bir proje ile Türkiye halklarının karşına çıkmak yerine, muhalefet çok kaba bir AKP karşıtlığı üzerinden siyaset yapmakla yetinmektedir. Evet dün AKP’ye oy vermiş kesimler içinde de bugün iktidara karşı büyük bir hoşnutsuzluk vardır. Ama tek başına AKP karşıtı olmak, bu hoşnutsuz kitlelerin iktidarın hegemonyasından çıkması için yeterli değildir. Halkta umut olmak çok daha önemlidir. İktidarın toplumu her alanda krize sürükleyen siyaseti karşısına alternatif siyasetler ile halkta umut olmayı başaramayan bir siyaset tarzı ile iktidara muhalefet yapmak mümkün değildir. Hele de AKP karşıtlığı adına dünün tekçiliğini savunmak, o eski günlerin özlemiyle siyaset yapmaktaki ısrar, bunu daha da imkansız hale getirmektedir.

Dahası muhalefet kendi diliyle, kendi kavramlarıyla söylem üretmek yerine iktidarın belirlediği çizdiği bir çerçeve içinden konuşmaktadır. Muhalefet iktidarın hakim bir söylem haline getirdiği Türkçü, milliyetçi ve İslamcı söylemin dışında konuşmayı adeta unutmuş gibidir. Kendi diliyle konuşmayı unutmuş muhalefet, her ağzını açtığında bilerek ya da bilmeyerek aslında iktidarın söylemini yeniden üretmektedir.

Dolayısıyla, iktidarın çizdiği sınırların dışına çıkmaya, inşa ettiği dil hapishanesini yıkıp kendi dili ve kavramlarıyla siyaset yapma cüretini gösteren bir muhalefetin yokluğu, geniş toplum kesimlerinde bir umut olmayı başaramadığı ölçüde faşizmin inşasını kolaylaştırmıştır.

Dolayısıyla bugün ihtiyaç olan iktidar ve kendi onun karşıtlığı ile sınırlamış, ne projeleri ne de söylemi iktidarın çiziği sınırların ötesine geçemeyen bir siyaset anlayışının yerine gerçek bir muhalefet anlayışının ilkelerini ortaya koymak ve bu ilkeler etrafında güçlü bir toplumsal örgütlülük yaratmaktır. Her türlü tekçiliği, inkarcılığı ve ötekileştirmeyi reddeden, belli bir kesim, belli bir millet, belli bir inanış için değil herkes için demokrasi ve özgürlük isteyerek yapılacak bir siyaset yaratmaktır.

Bugün Türkiye halklarının gerçek bir alternatife ihtiyacı vardır.

İktidar ile onun karşısında konumlanmış partilerin Türkiye halklarına giydirdiği deli gömleğini parçalayacak ve bu coğrafyaya gerçek özgürlüğü getirecek bir siyasete ihtiyacı vardır.

Siyaseti seçimlerin ve seçim ittifaklarının ötesinde her gün sokakta, fabrikada, evde demokrasi ve özgürlük için verilecek mücadele olarak gören bir anlayışa ihtiyacı vardır.

Bugün gerek geleneği, gerek programı ve gerekse de bugüne kadar izlediği siyaset ile bunu başarabilecek yegane güç HDP’de kendini ortaya koyan siyaset anlayışıdır. Yani iki ayrı tekçilik karşısında tüm halklara, inançlara, cinsiyetlere gerçek özgürlüğü ve demokrasiyi getirecek radikal demokrasi mücadelesidir; üçüncü yol mücadelesidir.

Tam da bu noktada HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan’ın bu hafta grup toplantısında yaptığı konuşmadaki üçüncü yol vurgusu, çok önemlidir. Bu konuşma, sadece HDP için değil demokrasi, barış ve özgürlük isteyen tüm kesimleri için bir işaret fişeği olarak görülmeli ve üçüncü yolun inşası içi bir seferberliğe zaman kaybedilmeden başlanılmalıdır. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.