Ukrayna krizi ve Almanya

• Ukrayna krizinde Rusya açıklamalarını sertleştiriyor, ABD ise savaş riskine dikkat çekiyor. Konuşulan önemli detay ise silah ticareti, dolayısıyla olası savaştan da kazanacak, rant elde edecek sermaye güçleri.
•  

Rusya ile Ukrayna arasındaki kriz derinleşiyor. Rusya bir çok bölgede tatbikatlar başlatacağını duyurdu ve Ukrayna sınırına asker yığdı. Ukrayna ve Almanya'da temaslarda bulunan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Berlin’de Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ve Fransa ile İngiltere dışişleri bakanlarıyla bir araya geldi. Blinken Almanya’da yaptığı açıklamalarda Rusya’ya uyarılarda bulundu ve sınırı bir askerin geçmesi halinde dahi saldırı durumu olacağını söyledi.

Almanya da krizi çözüm noktasında görüşmeler yapıyor. Yine krizi çözmek babında geçtiğimiz günlerde Dışişleri Bakanı Baerbock, Rusya Dışişleri Bakanı ile Moskova’da görüştü ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi konusunda mesajlar verdi.

Zira iki bakan da ilişkilerin iyi gitmesi dışında başka bir alternatif düşünmediklerini dile getirdi. Merkel başbakanlığı boyunca denge siyaseti izledi, görüşmelerinde Almanya’nın mesafeli bir çizgide kalması ama aynı zamanda soruna müdahil olması prensibini gözetti. 

Yeni kurulan hükümet denge prensibini devam ettiriyor. Fakat bu prensibin ne kadar pratiğe geçeceğini, Almanya dış ilişkilerde dalgalanmalar olup olmayacağını sadece bu örnek üzerinden değerlendirmek zor.

Ukrayna krizinde ABD’nin müzakere amaçlı turları devam ederken, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali endişeleri artmış durumda, kriz görüşmelerinde ise henüz uzlaşı çıkmadı.

Batılı ülkelerin ve ABD’nin Rusya’yı ikna çabaları devam ederken, bu süreçte tartışılan önemli konulardan biri de Ukrayna’nın kendini savunma hakkı, bu temelde de silah ticareti.

ABD’nin Ukrayna'ya 200 milyon dolarlık ek savunma yardımı yaptığı bildirildi. Bu minvalde İngiltere de Ukrayna'ya yeni hafif tanksavar silahları göndermeye başladığını açıklamış,

silahların kullanımı için İngiliz askerinin Ukrayna güçlerine eğitim vereceğini de belirtmişti. 

Buna karşın Rusya ise Ukrayna’ya silah satışına karşı çıkıyor, NATO ülkelerinden Ukrayna'ya askeri desteğini ve silah satışını durdurmasını istiyor.

Almanya’da da Ukrayna’ya silah satışı yapılıp yapılmayacağı önemli tartışma konularından biri. 

ABD Dışişleri Bakanı da Ukrayna'ya olası Alman silah sevkiyatları konusunda, ülkelerin kendi kararlarını kendisi verdiklerini söyledi, Ukrayna’nın ‘kendini savunmasını sağlamalıyız‘ diyerek aslında bir nevi teşvik de etmiş oldu.

Zira kriz bölgelerine silah satışı Almanya tarafından prensipte benimsenmiyor. Fakat burada hatırlatalım, Almanya yıllardır kriz bölgelerine silah satışı gerçekleştiriyor ve bu ciddi bir eleştiri konusu.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve Dışişleri Bakanı Baerbock, Ukrayna’ya silah satılmasını reddettiklerini açıkladı. Fakat bu tartışmaları bitirmiş değil. 

Bazı siyasetçiler Ukrayna’nın kendini savunması için silah yardımı yapılması gerektiğini düşünüyor. Örneğin Federal Meclis Savunma Komisyonu Başkanı FDP Milletvekili Marie-Agnes Strack-Zimmermann, Ukrayna için savunma silahlarının tedarik edilmesi fikrini savundu. Durumun Avrupa ile ilgili olduğunu belirtti ve bu fikrin tekrar düşünülmesi gerektiğine işaret etti.

Yine Genç Liberaller de İngiltere örneğini izleyerek federal hükümeti Ukrayna'yı olası bir Rus saldırısına karşı savunmak için silah sağlamaya çağırdı.

Bu çağrılara göre Rusya’nın savaşa hazırlanması durumunda Ukrayna’nın askeri olarak güçlenmesi gerektiği dile getiriliyor. Bu durumda ancak karşılıklı barış görüşmelerinin yapılacağı belirtiliyor.

Sol Parti Milletvekili Sevim Dağdelen ise sebep ne olursa olsun silah ticaretinden yana olmadıklarını duyurdu. Almanya’nın daha barışçıl bir çizgi ile güvenilir bir arabulucu olarak hareket etmesi gerektiği bu minvalde dile getirilen görüşler arasında.

Ukrayna krizinde Rusya açıklamalarını sertleştiriyor, ABD ise savaş riskine dikkat çekiyor. Konuşulan önemli detay ise silah ticareti, dolayısıyla olası savaştan da kazanacak, rant elde edecek sermaye güçleri.