Unutulmayacaklar

Selim FERAT yazdı —

  • Suikast yapıldığında 55 yaşındaydı. Unutulmayacak usta bir devrimciydi. Bunun için de onun ve arkadaşlarının katledilmeleri "devlet sırrı" ile örtülmemeli.

"Devlet sırrını kaldırın!"

Sakine Cansız, Fidan ve Leyla’nın katledilmelerinden 10 yıl sonra yapılan çağrı.

Çağrıyı yapan Fransa Kürt Kadın Hareketi ve Fransa Demokratik Kürt Konseyi. 

Haberi okuduğumda, belki de Gladyo bağlantılı, muhtemelen NATO’ya dayalı gizli servislerin devreye sokulduğu, Kurdistan’ın kaderini tayin hakkına yapılan bir suikastin açığa çıkarılması konusundaki bu inada yürekten sevindim.

Sakine Cansız, Şeyh Sait ayaklanmasının merkezlerinden biri olan Lice ilçesinin Fis köyünde 1978’de kurulan PKK’nin kurucu tek kadın üyesiydi.

Gerilla Hareketinin kurtuluş için yola çıkan ilk kadın, Sakine’ydi.

20 yaşındayken bir partinin kurucu üyesi olmasını, neye borçlu olduğuna cevap aradım.

Sakin ve kararlı olması mı?

Soğukkanlı ve Dersim’deki travmayı sırtlayarak yaşama atılan, inatçı ve pes etmez kişiliğe sahip olması mı?

Deniz Gezmiş’in idamı ve Kızıldere’de Mahir Çayan’ın katledilmesinin geriye bıraktığı karanlık dehlizde boğulmamak için direnen yüreğin sahibi olması mı?

Yoksa, kendi kanununu geçerli kılmak için kanunsuzluğa başvuran, siyasi hedefi için ailesini geride bırakarak, kolonyal merkez Ankara’ya, giden;

Daha sonra kolonileştirilenlerin merkezi Diyarbekir’e gittikten sonra, örgüt kurucusu olan;

Oradan’da, dağlara, dağlardan kentlere inmek için plan kurabilecek, yüksek kabiliyetli, devrimci strateji planlayabilecek kudrete sahip biri olması mı?

Yoksa Kemalist Ecevit rejiminin Dersim’de estirdiği teröre dur demek için yola çıkmakta kararlı olan uzun nefesli yüreğin sahibi mi?
Hepsi olabilir

Diyarbekir hapishanesinde 10 yıldan fazla hapis yattı. 

Suikast yapıldığında 55 yaşındaydı. 

35 yaşını profesyonel bir devrimci olarak yaşadı.

Unutulmayacak usta bir devrimciydi.

Bunun için de onun ve arkadaşlarının katledilmeleri "devlet sırrı" ile örtülmemeli.

Özellikle Sakine Cansız’ı hedef alan MİT bağlantılı bu katliamın nasıl planlandığını, fail Ömer Güney’in hangi ilişkiler üzerinden Fransa’ya gittiği ve yaşamını hapiste noktalayan nedenlerle ilgili birçok ipucu basına yansımıştı.

Ama "Devlet sırrını kaldırın!" çağrısı katliamın aydınlatılmasıyla ilgili.

Suçluların kimlikleriyle ilgili bilgiler, araştırmalar sonucunda elde edilmiş bilgiler değil.

2017 yılında PKK tarafından Başûr’daki Federal Kurdistan Bölgesi’nde, yakalandıktan sonra sorgulanan üst düzeydeki iki MİT temsilcisi verdikleri ifadelerde, İmralı görüşmelerine katılan bir MİT görevlisinin 9 Ocak 2013’te yapılan katliamı planladığını belirtmişlerdi. 

Ayrıca Paris’teki dava kapsamında, zanlı Ömer Güney’in MİT ile ilişkileriyle ilgili emareler ve telefonlaşmalardaki ses kayıtlarıyla ilgili bilgiler de elde edilmişti.

Ve dava ikinci kez 2019’da görülmesine rağmen, kapatıldı.

Böyle olunca de devlet sırrını açıklayacak olanın Macron olmasını umut etmek, nafile bir hayal olur.

Örnek olsun diye not: 17 Aralık 2022 için ABD Başkanı Joe Biden, aslında 2017'de olması gereken John F. Kennedy suikastına ilişkin tüm dosyaların açıklanması kararını açıklamıştı. 

Dosyalar açıklanmadı.

Devlet sırrı dediğimiz şey, devletlerin müşterek sırrı ise, kaldırılmasını devletlerden beklemek ne kadar doğru olur ki?

Ama halk ve toplumlara dayalı bir güç, hakikati öğrenmek için süresiz bir başkaldırı sergilerse, tarihin seyri değişebilir.

Kurdistan bu yılın sonunda, tarihi hafızaya yüklü  üç hedefle ilgili, gelecek yıla adım atacak:

Paris katliamıyla ilgili hakikat kamuoyuna açıklanmalı!

Rojava’yı düşürmek isteyen kirli oyun bozulmalı!

Öcalan mutlaka özgür olmalı! 

Selimferat@web.de 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.