28 Mayıs’ta, ikinci tura

Suat BOZKUŞ yazdı —

  • Diğer tartışmalara ikinci tur sonrası devam etmek üzere, daha önce gitmeyenlerle birlikte herkes sandık başına... Erdoğan-Bahçeli diktasına birinci turda geçit vermedik, ikinci turda yıkalım.

Evet, rakip sahadaydık. Saha düz, top yuvarlak değildi, hileliydi. Hakem de, bazı oyuncularımız da satın alınmıştı. Rakip tribünlerden yağan taş yağmuru altında sahaya çıktık. Ama bunlara rağmen her şeyi göze alarak oynadık. Sonuç daha iyi olmalıydı. Şimdi CB seçimi ikinci tura kaldığına göre mücadeleyi yükseltme ve kazanma zamanı! Vazgeçmek yok! Mücadele sürüyor!

Birinci turda Emek ve Özgürlük İttifakı’nın hedeflenen ve beklenen oyu alamadığı açık. Ama gene de meclisin üçüncü partisi konumunu sürdürmektedir. Seçim sonuçları ve ittifakların değerlendirilmesini ikinci tur sonrasına bırakalım. Şimdi kaybedecek vakit ve enerji yok.

Erdoğan, hep koalisyonlara karşı çıkıp tek adam-tek parti iktidarı diyerek kazanmıştı. Ama daha işin başında Bahçeli ile gayri resmi bir koalisyon kurdu. Bu şekilde MHP’nin baraja takılma riski olup iktidarını sürdürmesi tehlikeye girince seçimlere ittifak halinde girilmesi için yasaları değiştirdi. Barajı MHP’yi garantiye almak için yüzde on’dan yüzde yedi’ye düşürdü. Böylece seçimler yapılmadan koalisyon kurulmaya başlandı. Erdoğan’ın Cumhur İttifakı’na bakın:

Cumhur İttifakı Partileri:

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) (AKP)

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)

Büyük Birlik Partisi (BBP)

Yeniden Refah Partisi (YRP)

VP ise ittifaka alınmadı ama dışarıdan destek vereceğini açıkladı.

Hizbullah’ın Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) tepkiler üzerine resmen ittifaka alınmadı ama o da Cumhur İttifakı'nı destekleme kararı aldı. Böylece dört vekil çıkardı.

Adnan Oktar’ın müridi oğul Erbakan da bu ittifak ile meclise girdi.

Millet ittifakı daha farklı bir durumda değil. Altılı Masa partileri oylarından çok vekil alıyor. Onları da bir arada tutmak çok zor. Ama bu durum bile demokratikleşme açısından olumlu bir rol oynayabilir. Çünkü tek parti diktası ya da iki partili tahtarevalli demokrasisi artık mümkün değildir. Aslında en demokratik çözüm, bütün barajların kaldırılıp bir tek oyun bile boşa gitmediği Milli Bakiye sistemidir. Ama mevcut sistem partilerinin bunu kabul etmesi çok zordur. Ne var ki, varolan ittifaklar sistemiyle baraj zaten fiilen kalkmıştır.

Şimdi İkinci tur konusuna dönersek:

Kılıçdaroğlu’na destek verenlerin ikinci turda çok daha sıkı çalışıp kazanmaları ihtimali büyüktür. Birinci turda Erdoğan’a "Hayır" diyen ve mecliste üye sayısını çok azaltan halkımız ikinci turda birleşirse bu tek adam diktası dönemine resmen son verebilir.

Daha önce de çok söyledik. Erdoğan’ın gitmesiyle her şey düzelmeyecek, her şey çok güzel olmayacak. Ama halkın önünü tıkayan Erdoğan ve suç ortaklarının savaş hükümeti, ihale ve uyuşturucu mafyalarının diktası aşılınca yeni yol hep birlikte açılacak. Açılan yeni yol bugünkünden daha kötü olmayacak, daha iyi olacak.

Erdoğan daha önce oyları çalıyordu. Son seçimde ise resmen sandıkları gasp etti. Gasp edilen oylarımız geri alınmalıdır. Seçim öncesi HDP’yi kapatma davası gündeme getirilerek HDP’nin sandık kurulu üyeleri engellenmiş ve yaygın gözaltılarla sürdürülen baskı sonucu sandıklara müşahit gönderilmesi de kısıtlanmıştır. Yine hiç bir hukuki dayanağı olmayan keyfi gözaltılarla gazeteciler, hukukçular devre dışı bırakılarak yapılan gaspların duyurulması da engellenmiştir.

Türkiye tarihinde “Açık oy, gizli sayım” la bilinen 1946 seçimlerinden sonraki 14 Mayıs 1950 seçimlerinde ilk tek parti diktası yıkılmıştı. 14 Mayıs 2023 seçimlerinde de sandık gasplarıyla fiilen gizli sayım yapılmış oldu. İkinci turda gaspları engelleyip Cumhur-çamur diktasını da yıkalım.

Diğer tartışmalara ikinci tur sonrası devam etmek üzere, daha önce gitmeyenlerle birlikte herkes sandık başına...

Erdoğan-Bahçeli diktasına birinci turda geçit vermedik, ikinci turda yıkalım.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.