AKP’nin gazı

Suat BOZKUŞ yazdı —

  • Erdoğan-Bahçeli diktası hiçbir çözüm üretemediği gibi, çözümün önünde en büyük engel haline gelmiştir. Halka söyleyebileceği yeni bir sözü yoktur. Büyük gaz yatağı, çılgın proje, yerli otomobil gibi palavralar da gazı kaçmış bir balon olmaktan ileri gitmiyor.

Eskiden gazoz vardı. Sonra cola vb. çıktı. Bu içecekler gazlı olduğu için açıldıktan sonra fazla bekletmeye gelmez. Gazı kaçtıktan sonra kötü bir şekerli suya dönüşürler. Kimse içmek istemez.

AKP’nin de, MHP ile birlikte kurdukları Cumhur İttifakı’nın da gazı kaçmışa benziyor. Halk bunu anlamasın diye içte ve dışta halka gaz verme çalışmalarını iyice arttırdılar.

Damat paşa ne derse desin ekonominin karaya oturması ve “dolar”ın engellenemeyen yükselişi, TL’nin hızla erimesi, yabancı sermayenin kaçışı AKP-MHP iktidarının temelini sarsıyor.

Erdoğan “Ne kadar kalabilsek kar”dır kafasıyla bir yandan hayali müjdeler vererek, bir yandan da her yerde gerginliği, savaş kışkırtıcılığını, kabadayılık şovlarını arttırarak halkı kandırmaya çalışıyor. Basında artık mizah konusu olmaya başlayan, her kritik durumda büyük bir gaz-maden yatağı bulunması ve bunun propaganda çalışmasına dönüşmesi de bundandır.

Erdoğan’ın Kafkaslardan Irak’a, Suriye’ye ve Libya’ya ve Doğu Akdeniz’e kadar her yerde yaşanan askeri gerginlikleri bu amaçla kışkırttığı ve kullandığı da biliniyor. Erdoğan’ın diline doladığı beka sorunu ve “Bir mermi kaç lira, biliyor musunuz?” yaklaşımı halen egemendir. Silah ihracatıyla ve öldürdüğünü iddia ettiği insan sayılarıyla övünen bir çete…

İçeride ekonominin sıkışması ve her geçen gün daha da kötüye gitmesi bir karamsarlık ve umutsuzluk havası yaratmaktadır. Erdoğan’ın ve kurmaylarının parlak vaatleri ve nutukları sokaktaki işsiz vatandaşın sofrasında bir çay ve simit bile etmiyor.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Türkiye’nin de içinde olduğu 41 ülkeyi kapsayan bir araştırma yapmış. Araştırmaya göre, 15 yaşındaki çocukların en mutsuz olduğu ülke Türkiye.

Sosyal Demokrasi Vakfı’nın (SODEV) raporu, Türkiye’de gençlerin yüzde 62.5’inin yurtdışında yaşamak istediğini ortaya koydu.

Avukatlar bile haklarını ancak açlık grevinde ve ölüm pahasına arıyor. Ebru Timtik’in açlık grevinde direnerek can vermesi sadece onun değil, adalet ve hukuk isteminin de çöküşü ve ölümü demektir.

Erdoğan-Bahçeli diktası hiçbir çözüm üretemediği gibi, çözümün önünde en büyük engel haline gelmiştir. Halka söyleyebileceği yeni bir sözü yoktur. Büyük gaz yatağı, çılgın proje, yerli otomobil gibi palavralar da gazı kaçmış bir balon olmaktan ileri gitmiyor. Daha yalanın sonuna gelmeden balonları sönüyor, patlıyor.

Ama ayakta kalmak ve iktidarı kaybetmemek için onların her yola başvuracakları da aşikardır.

Bu yollar içeride ve dışarıda savaşı tırmandırmaktır. Güçleri yettiği ölçüde “Yurtta savaş, dünyada savaş” politikasını sürdüreceklerdir. Kitleleri uyutmanın ve kendi kontrolünde sürü psikolojisini egemen kılmanın başka yolu yoktur.

Türkiye bütün komşularıyla sorunlu ve savaşa açık durumdadır. Erdoğan “Komşularla sıfır sorun” derken sorunsuz sıfır komşu kaldı. Erdoğan’ın durup durup bütün aleme posta atması acaba cesaretten mi, yoksa korkudan mıdır? Neden olursa olsun, arkasındaki güçlerin gerginliği arttırarak, olası bir savaş ortamında güçleri yeterse Ege adalarını, Güney Kürdistan’ı hatta Batı Trakya’yı işgal için fırsat kolladığı görülüyor. Bunun için tümüyle korkutulmuş-susturulmuş ve robot gibi emir kumanda zincirine bağlanmış bir halk gerekiyor. Diktatörlüğün son dönemlerde şiddetlenen ve bazılarına anlaşılmaz gelen terörünün nedeni budur. Gene Bahçeli’nin idamı gündeme getirmesinin nedeni de budur.

Onlar bir savaş ortamında muhaliflerini zafer marşlarıyla, savaş naralarıyla susturmayı ve imha etmeyi planlıyorlar.

Buna karşı halkların özgürlük güçleri her alanda gerekli cevabı verebilecek mi?

Halklarımızın geleceğini belirleyecek olan bu cevap olacaktır.

Erdoğan-Bahçeli diktasına karşı olanların gerçek bir demokrasi için hemen şimdi sokakta ve zamanı gelinse sandıkta tek cephede birleşmesi gerekiyor.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.