Allah adına aldatanlar

Ahmet TURHALLI yazdı —

  • Kürt Müslümanlar Allah ile aldatılmanın en namertçesini yaşamaktalar. Allah adına bizi aldatanlar bizlerin kardeşleri değiller, onlar iblis gibi Allah adına bizi aldatanlardırlar. İblisten uzak durur gibi bunlardan uzak durmak gerekir.

Günümüz dünyasında ve tarihte en fazla insanlar Allah adına aldatmışlardır. Bu sorun ciddi bir problem olarak iktidarlar tarafından sürekli toplum ve topluluklara musallat edilmiştir. Yani iktidarların zulmüne ve sömürülerine karşı vahi ile eğitilerek sorumluluk yüklenen peygamberler, dinler adına sömürü ve zulmü inşa edenlere karşı mücadele etmişlerdir. Bazı peygamberler din ve Allah istismarcılarına karşı başarılı olmuş onları devirmişlerdir, bazı peygamberler ise zalim muktedirler tarafından katil edilmişlerdir.

Asrımızın dijital dünyasında ve 21. yüz yılda insanlarımız hala Allah adına aldatılmaktadırlar. Günümüzde isteyen her insan istediği bilgiye ulaşabilme imkanına sahiptir. Dehşet verici olan ise, İnanç gibi kalbi ve fikri olması gereken bir olguya, inandığını söyleyenlerin, körler, sağırlar ve düşüncelerini yitirmiş insanlar gibi davranmalarıdır. Belki de insanın hakikatle yüzleşmekten korktuğu ve kendini aldatmadan tatmin olduğu bir varlık olmasındandır. Kandırma ve kandırılmanın sorumluluklardan kaçmaktan kaynaklandığını da belirtmek gerekir.

Günümüzde Türk devlet yetkilileri başta olmak üzere, sözde birçok İslami devletin iktidarları, kendilerini Allah adına aldatma fiiliyatı ile ayakta tutmaktadırlar.

Allah'ın adını bir baskı aracı yaparak toplulukları sömürenler, korkutanlar ve özgürlükleri sınırlayan zalimler, Müslümanlara ve insanlara en büyük mezalimi uygulamaktalar. Ne yazık ki bu zulüm; şii sünni fark etmeksizin dünya coğrafyasının birçok yerinde Allah adına yasalar oluşturmak suretiyle gittikçe yaygınlaşmaktadır. Son dönemlerin en katmerli vahşet bu gibi iktidarların kendilerinden, yada kendilerine bağlı paramiliter yapıların eli ile gelişmektedir. insanoğluna yapılmakta olan bu zulüm ve vahşetlerin Allah'a ve İslama fatura edilmesi, Allah’a ve İslama yapılmış en büyük haksızlıktır. Bu faturalama insanları Allah ve İslam olgusundan uzaklaştırmaktadır. İnsanlık tarihindeki beşeri ideolojilerin zulümleri en fazla yetmiş yada yüz yıl sürmüştür. Allah'a ve kutsala fatura edilen zulüm ise, insanlığın tepesinde yüzyıllarca sürmüş, günümüzde de sürmektedir. Allah adına aldatma insanları zihnen ve kalben tutukladığı için, şahsiyetin ümitlerini ve uhrevi yaşamına da prangalar vurmaktadır. Bu prangalara kapılmamak için Kur’an 1400 yıldan daha fazla bir zaman önce kendilerine inanacak olanları çok ciddi bir biçimde uyarmaktadır: "Ey insanlar! Allah'ın vaadi haktır. O halde iğreti dünya hayatı sizi aldatmasın. Aldatan sizi Allah ile aldatmasın." (Fâtır 5. Ayrıca bk. Lukman 33 ve Hadid 14-15.)

Bu Kur’an ayetleri kendisine inanları uyanık olmaya davet etmektedir. Kur’an Mümini Allah sözcüğünü kullananların amaçlarını öğrenmeye davet eder. Allah çağrısı kendi hakikatinde adalete ve huzura çağrıdır.
Allah Kur’an-a iman edenlerin aydınlık, açıklık ve şeffaflık üzere olamalarını tembihlemektedir.
‘‘Öleniniz beyyine (açık delil ve aydınlık) üzere ölsün, yaşayanınız da beyyine üzere yaşasın.’’ (Enfal 42) buyurmaktadır.

Dinler, Yaratıcı'nın iradesini yansıtan rahmet ve mutluluk olguları olarak bırakılmamış, din adına, Allah adına iktidarlar oluşturanlar Kur’an maskeleri takarak tâğutluklarını sürdürmüşlerdir. İslam dinide bu istismardan fazlası ile nasibini almıştır/almaktadır. Müslümanların tarihinde "Allah ile aldatma" daha ilk yüzyılda ve ilk kuşağın hayatta olduğu bir devrede başlamıştır. Hz Ali (ra) ve Muaviye meselesinde, Kur‘an yazılı parşömenleri mızrakların ucuna takan Muaviye taraftarları, İslam tarihinde, Allah ile aldatmanın ilk ve en belirgin kesimileri olmaktalar. Hz Ali kısa bir süre sonra "Allah'ın kitabına karşı çıkmak" ithamıyla Allah’a secde ettiği bir anda katledilmiştir.

Kürt Müslümanlar Allah ile aldatılmanın en namertçesini yaşamaktalar.
Türkiye, İran, Irak ve Suriye Allah adını ve İslam dinini istismar ederek, bu Mümin toplumun dini, insani ve milli haklarını gasp etmekteler.

İran kendi haklarını ve vatanlarında hürce yaşamak isteyenleri, Allah adına idam etmekte ve kurşuna dizmektedir. Saddam ve Irak ise, Allah ve Kur’an da ki Enfal suresinin adını kullanarak yüzbinlerce insan katl etmiştir, bugünkü Kazımi hükümetinin gücü olsa, bütün Kürtleri kurşuna dizecek duygu ve planlara sahiptir.

Beşar Esed ise, zaten Kürtlerin amerikancı ve İslam düşmanı olduklarını, elbet bir gün kendi eski gücüne kavuşacağını umaraktan, bu hali ile bile Kürtleri tehdit etmekten geri durmamaktadır. DAİŞ -EL KAİDE- ÖSO ise zaten Allah adına her türlü vahşeti uygulamaktadırlar.

Türkiye’deki Türk İslam sentezcileri ve AKP devleti, Kürtleri bitirmenin tek yolunun Allah adına Kürtleri aldatmak olduğuna bütün devleti ve Türk ırkçılarını ikna etmişe inanmaktadır. Bundan dolayı, Kur’an ile miting meydanlarında bağırmaktan, Amed’in fethini kutlamaktan, Peygamber doğum günü organizasyonlarından, nurcuları, süleymancıları, tarikatları bilumum ne kadar Allah adını istismar eden yapılar varsa hepsini paraya boğarak Kürdistan’a sefere göndermektedir.

İçki fabrikaları, gazinolar, umumhaneler, kumarhaneler, tefeciler, hırsızlar ve ahlaksızlığın yüzde doksanı batı illerinde yaşanmaktadır. Ama Allah adına aldatmak için bütün İslam ve Allah adına aldatıcılar Kürdistana gönderilmektedir.
İslamı, medreselerinden öğrenen ve İslam’a ciddi ilmi katkılar sunan Müslüman Kürtlerin bu istismarı görmemeleri ve bu istismardan dolayı, hakları için mücadele etmemeleri, bir gaflet ve din adına delalettir.

"Bize hile yapıp aldatan bizden değildir." (Müslim, Îmân 164, Fiten 16. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Büyû 50; Tirmizî, Büyû 72; İbni Mâce, Ticârât 36)

Evet Allah adına bizi aldatanlar bizlerin kardeşleri değiller, onlar iblis gibi Allah adına bizi aldatanlardırlar. İblisten uzak durur gibi bunlardan uzak durmak gerekir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.