Amed vardır! Amedspor halktır!

• Amedspor; yoksunlukların, yetmezliklerin ve kuşatılmışlığın cenderesinde her seferinde kendi küllerinden doğmasını bilmiştir. Amedlilerin dayanışmasıyla ayakta kalmaya devam eden Amedspor, hepimizin gurur kaynağıdır. 

Geçen hafta sonu Bursaspor ile Amedspor arasında Bursa’ da futbol maçı oynandı. Maç öncesi ve sonrasında Amedsporlu futbolculara ve kulüp yöneticilerine yönelik faşist saldırı gerçekleşti. Amedsporlu futbolcular Bursaspor taraftarları, polis ve görevliler tarafından tartaklandı, linç edilmek istendi. Futbol sahası savaş alanına dönüşürken tribünlerden ırkçı, faşist sloganlar atıldı. Beyaz Toroslarla, Jitemci Yeşil’in posteri dalgalandırıldı. Bütün bunlar TFF görevlilerinin gözleri önünde yaşandı. Polis önlem alacağına Amedspor’un futbolcu ve yöneticilerine şiddet uyguladı, linç etti.

1990’lı yıllarda faili meçhul olarak bilinen 17.500 Kürt yurtseverinin katillerinden Jitemci Yeşil’in ve katliamda kullanılan beyaz toros posterlerinin tribünlerde gösterilmesi; bilinçli ve organizeli bir faaliyet olduğunu gösteriyor. Kürtlerin hafızasında derin iz bırakan bu iki simge tesadüfen stada sokulmuş değildir. Rasgele birinin aklına geldiği için bu posterleri eline alıp sallamış da değildir. İnkârcı, katliamcı zihniyet sahipleri bu simgelerle Amedspor üzerinden Kürtleri katliamla tehdit etmenin organize işine soyunmuşlardır. Bu katliamcı zihniyet katliam ve soykırımlarla yüzleşeceğine, hesap vereceğine, yeni katliamlarla Kürtleri ve Kürt değerlerini hedefine almış bulunuyor.

4.500 köyü yakıp yıkan, yüzbinlerce Kürt’ü yerinden yurdundan eden, Kurdistan’ı kan, gözyaşı ve barut coğrafyasına dönüştüren bu zihniyeti yeniden hortlatmak istedikleri anlaşılmalıdır. Kürtlük adına nerede bir değer varsa yok etmek, ortadan kaldırmak istiyorlar. Bir hafta önce Fenerbahçe ve Beşiktaş seyircilerinin “hükümet istifa” sloganlarına tahammül etmeyenler, yaşanan bu vahşet karşısında ya sessiz kalmayı yeğlediler ya da Bahçeli gibi gürleyip estiler. Hükümeti protesto etmek, istifaya davet etmek anayasal bir hakken, bir kaşık suda fırtına koparanlar, iş Kürt’ün tehdidine, linçine ve saldırısına gelince, saldırganlara selama durdular. “Hükümet istifa” sloganlarını atanları fişleyen, spora siyaset karıştırıyorlar diyerek savcılara talimat yağdıran bu faşist zihniyet, linç edip beyaz toroslarla tehdit edenlere arka çıkmışlardır. Onlar için önemli olan insani ve vicdani sorumluluk değil. Vurulan, öldürülen Kürt ise gerisi onlar için teferruattır.  

Siyaseti sorun çözme sanatı diye bize empoze eden siyasetçiler ve siyasi partiler, maalesef sorunun parçası olmaya,  hatta kangrenleşmesinin nedeni olmaktadırlar. Devlet Bahçeli’nin; “Amed diye bir yer yok, Bursaspor taraftarını selamlıyorum…”  demesi bir yanı ile inkârcı ve ırkçı zihniyet ile ilgili bir durumdur. Diğer yanıyla, tarihi hakikati ve coğrafi gerçekliği bilerek ve isteyerek red etmesi anlamınadır. Onun 'yoktur' dediği Amed, 10 bin yılı bulan geçmişi ile birçok medeniyete ev sahipliği yapmış kadim bir kentin adıdır.

Binlerce yıllık yapım ve yaratım faaliyetlerinde insanlığa mekanlık eden Amed, biz Kürtler nezdinde müstesna bir yere sahiptir. Osmanlı’dan bu yana Türkçü zihniyetin kente dayattığı isimlerden çok önceleri bu kadim kentin adı Amed’ ti. Kurdistan dağlarının, ovalarının, nehirlerinin, köylerinin, kasabalarının, il ve ilçelerinin isimlerini Türkçeleştirerek ortadan kaldıracaklarını sanan bu ırkçı zihniyete karşı toprağımıza, taşımıza, dilimize, kimliğimize ve inancımıza sahip çıkarak cevap olmalıyız. Uzun tarihi geçmişinden bugüne kalan Amed’in surları ve Hevsel Bahçeleri UNESCO tarafından dünya tarihi mirası olarak koruma altına alınmışken, bize düşen insanlığın bu tarihi mirasına sahip çıkmak olmalıdır.

Bu kadim kentin spor kulübü Amedspor; TFF tarafından 8 yıl önce tescil edilmiş bir spor kulübüdür. Bugüne kadar içerde ve deplasmanda toplamda 300’e yakın maç oynayan Amedspor, centilmenliği ile öne çıkan bir takım olmuştur. Deplasmanda her türlü ırkçı, milliyetçi saldırılara maruz kalmasına rağmen centilmenliğinden taviz vermemiştir. Çoğu kez puanları gasp edilmiş, hak mahrumiyetine maruz kalmış, hakem oyunları ile başarıları gölgelenmesine rağmen ligde kalma ısrarında bulunmuştur. O

lmayan bütçesi ile Amedlilerin dayanışmasıyla ayakta kalmaya devam eden Amedspor, hepimizin gurur kaynağıdır. Başka bir takım bunca saldırı ve hak gaspına uğramış olsaydı, çoktan kendi fermanını vermiş olurdu. Ancak Amedspor, yoksunlukların, yetmezliklerin ve kuşatılmışlığın cenderesinde her seferinde kendi küllerinden doğmasını bilmiştir. Bugün de yapacağı şey; halkının bu direngen duruşuna denk düşen yaşamı yeniden kurmak olacaktır.