Aramızdan ayrılan o devrimci

Selim FERAT yazdı —

  • Yasin (Şükrü Serhat) Çarçıra Mahallesi’nde vuruldu, Mahabad Kürt Cumhuriyeti’nin kurucusu Qazi Muhammed ve arkadaşları Çarçıra Meydanında asıldılar.
  • Qazi Muhammed’den kopup gelerek Şükrü Serhat’ı yaratan çığ, yeniden “dağdan koptu“ ve kopmaya devam edecek; belki de günün birinde Mahabad’daki Çarçıra meydanına yeniden dönecek; anısına…

 

I

Bu da bir sevdadır.

Aramızdan ayrılan devrimcilerin yaşamı, bir yıldırım gibi çarpıyor insan dolu haritaya:

Küçük bir deprem;

Kalbinize dokunup geçen bir hançer gibi;

Kulağınızı sıyırıp giden bir kurşun misali;

Hiç mi hiç özlemediğiniz, bir kapı tıkırtısı;

Kollarınızı bir an için kavrayan çelikten parmaklar gibi…

Tüm bunlar perdenin ilk sahnesi.

II

İkinci sahne açıldığında:

Bekleyip durduğunuz, Serhat’da revan at sürücüsünün mırıldandığı o ezgi;

Sizi bekleyen binlerce çocuğun gülüşü;

Silahın vazoya;

Kurşunların tanımadığınız güllerden oluşan  demete dönüştüğü;

Ölümü kabullenmeyen inatçı bir adama dönüşmeniz gibi…

III

Bir de gelecekle ilgili, o adamların anılarının toplamı var:

Hiç mi hiç birşey boşuna değil/di;

O akan senin de kanın;

Bakma hala yürüyemediklerine çocukların;

Günün birinde kentin orta yerinde yükselecek barikatları kuracaklar…

Biraz hüzün, biraz ağıt yüklü olsa da;

Gelecek bizim olacak…

Bu da üçüncü sahnenin bittiği yer…

IV

Silahlı saldırıya uğradığında, o devrimci 64 yaşındaydı.

Basına yansıyan resimlerinde, oturduğu koltukta vakur bir duruşu var:

Yapmacıksız, güven veren bir çehre;

Tecrübe saklı yüz hatları;

Merhamet yüklü gözler;

Biraz da hüzün yüklü bakışlar;

Mao’nunkini hatırlatan, örtünmek için giyilmiş bir ceket;

İşin sonuna kadar var olduğunu ima eden mütevazi bir duruş…

Kod adı Yasin Bulut.

Muhtemelen “Mezopotamya Ajansı“na verdiği mülakat anında çekilmiş fotoğrafta, gömleğine iliştirilmiş mikrofon“uyla poz verdiğinde, kimliği “Şükrü Serhat“tı.

23 yaşındayken Kenan Evren’in hükmettiği Türkiye’de tutuklandı.

11 yıllık tutsak kaldı.

Bir yoldaşının aktardığını yazıyorum.

45 yılını devrime adamış o devrimci adam, 17 Eylül 2021’de Süleymaniye’de sokak ortasında vuruldu.

Yoldaşları silahlı saldırının Türk İstihbarat Birimleri tarafından gerçekleştirildiğini bildirdiler.

Bir devrimciyi daha vurma senaryosunun sahneye konduğu Türkiye’de, Tayyip Erdoğan hükmediyordu.

Direnen bir adamı tutuklanmasına azmettirenin Kenan Evren olması, onu vurduran azmettiricinin Tayyip Erdoğan olması, anti Kürt bir sistemin akışına işaret ediyor…

V

Şükrü Serhat, son haberlerin manşetiydi.

Bir yoldaşı anlatıyor: 1996 Atmaca operasyonunu 80 sayfaya sığdırmış.

Aynı yoldaşı yazıyor: “…bazı acı haberler dağdan kopan çığ misalidir“.

Ve devam ediyor:

“Hainler en çok mert ve yiğit insanların çevresinde yılan gibi dolanırlar“.

Yasin (Şükrü Serhat) Çarçıra Mahallesi’nde vuruldu, Mahabad Kürt Cumhuriyeti’nin kurucusu Qazi Muhammed ve arkadaşları Çarçıra Meydanında asıldılar.

Qazi Muhammed’den kopup gelerek Şükrü Serhat’ı yaratan çığ, yeniden “dağdan koptu“ ve kopmaya devam edecek; belki de günün birinde Mahabad’daki Çarçıra meydanına yeniden dönecek; anısına…

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.