Avrasya hayalinin iflası ve Kürtlerin misyonu

Veysi SARISÖZEN yazdı —

  • Tarih Kürt halkına ve onun öncü politik gücüne eşsiz bir misyon yükledi: Bölgesel devrimler yoluyla insanlığı oligarşik ulus devletlerden kurtarma ve yeni, ekolojik, kadın özgürlükçü, komünal, demokratik sosyalizme yöneltme…

Doğu Perinçek siyasi hayatta ne kadar ağırlık taşıyor, bilemem. Ama onun aktüel politik tutumu bazı gerçeklere işaret edebilir. 

Nitekim geçen gün katıldığı bir TV programında birden bire Erdoğan rejiminin “çökmekte” olduğunu ilan etti. Neden? 

Çünkü Çin yanlısı ve Rusya ile “irtibatlı” Perinçek, Erdoğan rejiminin ABD’ye “teslim” olduğunu artık görüyor. Yıllardır Türkiye’yi “Avrasya” eksenine yapıştırma çabaları iflas etti. Türkiye hemen şimdi olmasa da “yeni soğuk savaşın” ilerleyen evrelerinde önce Rusya’ya, ardından da Çin’e karşı NATO saflarında tehlikeli roller oynayacak.

Türkiye’yi bu tehlikeli rolleri oynamaktan caydırmanın yolu ne? 

Birinci soğuk savaş yıllarında, başlangıç olarak Türkiye’yi NATO saflarında oynadığı rolden caydıracak bir güç yoktu.

İnönü 1946 sonrasında dümeni NATO’dan yana kırmıştı, Menderes dümene geçer geçmez soluğu Kore’de aldı, bir tugay asker kanı karşılığında NATO’ya alındı. Zayıf bir direnişle karşılaştı. Sonra 67-68 döneminde Türk devleti NATO saflarında oynadığı rolün karşısında güçlü bir politik direnişle karşılaştı.  

Perinçek o sırada henüz Çinci değildi. Az sonra Çinci oldu ve şimdi olduğu gibi anti-komünist Türk rejimiyle Sovyetler’e karşı uzlaşma içine girdi. “Sovyet sosyal emperyalizmini” baş düşman ilan etti.  

Şimdi ne olacak? Perinçek’in durmadan değişen politik eksenine bakanlar onu “rüzgar gülü” sanabilirler. Bence onun değişmeyen yanı Çin’dir. Çin değişirse o da değişir. Ama Çin yörüngesinden sapmaz. Çin ister komünist olsun, ister kapitalizme dönsün onun için farketmez. 

Buradan hareketle şimdi sorabiliriz? 

Perinçek, Allah uzun ömür versin, birkaç yıl sonra Türk devletinin ABD’yle birlikte Çin’e karşı takınacağı tutum karşısında bilin ki bir kere daha “Kürt” sorununu hatırlamak zorunda kalacak.

Neden? 

Çünkü Türk devletinin yeni soğuk savaşta oynayacağı tehlikeli rolü önlemek için hem Rusya, hem de Çin Kürt halkına, tıpkı ABD’nin Rojava’da başına geldiği gibi, muhtaç olacak. Şu ana kadar en küçük bir destek vermedikleri bu halkın mücadelesi birkaç yıl sonra bu iki devlet için stratejik önem taşıyacak. 

Perinçek için de “yeni bir Kürt sorunu” böylelikle gündeme gelecek. 

Yalnız Perinçek değil. Benzer Avrasyacı strateji yanlıları için de benzer öngörüde bulanmamız mümkündür.

Örneğin Cumhuriyet gazetesinde yazanlar için de böyle bir “değişim” gündemdedir. M.Ali Güller ve benzerleri, birçok Cumhuriyet yazarı katılmasa da Cumhuriyet Gazetesi’nde Çinci ve Rusçu bir çizgiyi militanca savundular.

AKP rejiminin “Rusya ve Çin ile ABD ve AB arasında yalpaladığı” dönem boyunca bu yazarlar Türkiye’yi “yükselen Çin’in” yanına çekmek için çok uğraştılar. 

Şimdi ne yapacaklar? 

Ne Perinçek’in partisi, ne Cumhuriyet yazarlarının sayısı, Türk devletinin yeni soğuk savaşta Çin’e ve Rusya’ya karşı sürükleneceği tehlikeli maceraları önlemeye yetmez. Şimdi onlar rejimin soykırımına verdikleri desteği unutturmaya ve gözlerini Kürt özgürlük hareketine çevirmeye hazırlanacaklar. 

Başka çareleri de yok. 

Yok ama bu defa böyle bir “u” dönüşüne hiç kimse en küçük bir önem atfetmeyecek.  

Avrasyacıların, eğer yanılmıyorsam işleri bitti. Son bir hamle ile Avrasya yoluna girmeye çalıştılar ve buna da nefesleri yetmedi. 

Tarihin bir sayfası da işte böyle sonuçlanmakta. 

Kendi öz gücüne dayanan Kürt özgürlük hareketi ise, elindeki “konfederalizm” programıyla her geçen gün uluslar arası arenada artan bir rolün sahibi olmakta.  

Yeni soğuk savaş emperyalist-küresel devletlerin dünya pazarlarını paylaşma kavgasının kaçınılmaz bir sonucudur. Bütün devletler bu haksız, ahlaksız, vicdansız savaşta yer alacaklar. 

Bir zamanlar oryantalistlerin “devleti olmayan en büyük millet” diyerek acıdığı Kürt halkına gelince, işte bu millet “devleti” olmadığı için yeni soğuk savaşın eşiğinde “ahlaki politik toplum” olarak insanlık adına biricik doğru yerde duracak.

Soğuk savaştaki güçler karşısında “aktif tarafsızlık” ya da “üçüncü yol” zamanla bu Pazar kavgalarının acısını çeken halkların aktif desteğini kazanacak.  

Tarih Kürt halkına ve onun öncü politik gücüne eşsiz bir misyon yükledi: Bölgesel devrimler yoluyla insanlığı oligarşik ulus devletlerden kurtarma ve yeni, ekolojik, kadın özgürlükçü, komünal, demokratik sosyalizme yöneltme…  

Gelecek buradadır. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.