Beka, yalan, talan ve katliam

Suat BOZKUŞ yazdı —

Türkiye öyle bir hale geldi ki, her güne birkaç siyasi cinayet ve katliam denk geliyor. Kadın cinayetleri, işçi katliamları da cabası. Bütün bunlardan bir ders çıkarması gereken devlet aklı ise -öyle bir akıl var mı bilemem- tam tersine gidiyor. Erdoğan-Bahçeli diktası ayakta kalabilmek için her geçen gün daha da saldırganlaşıyor. İçeride gücü yettiğince otoriterleşen siyasi iktidar, dışarıda ise saldırganlaşıyor. Kıbrıs, Suriye, Irak’tan sonra Libya’ya da asker gönderip silah yığınağı yapıyor. Ama bütün politikaları batağa saplanınca da her türlü yalandan, kışkırtmadan medet umuyor.

Son yıllarda artan ölçüde dile getirdikleri bir “beka sorunu” uydurdular. Bu gerekçeyle her türlü zulüm ve işkence normal hale getiriliyor. En son avukatların yürüyüşü de korona bahanesiyle engellendi. AKP 18 yıldır iktidarda. 2015 yılından sonra ise bir darbeyle çok istedikleri gibi adım adım Erdoğan’ın tek adam diktası kuruldu.

İktidara geldikleri dönemde hiç kimse beka sorunu var demiyordu. 18 yıl sonra beka sorunu varsa durum kötü demektir. Böyle bir sorun yok iken var deniyorsa durum daha da kötüdür. Bunun sorumlusu da Erdoğan ve AKP yönetimidir, onları destekleyen ve her suçlarına ortak olan Bahçeli liderliğindeki MHP’dir.

Bütün diktatörlükler gibi Erdoğan-Bahçeli diktası da battıkça yasaklara ve zulme sarılmakta, onlardan medet ummaktadır. Şimdi de gündeme sosyal medya yasakları gelmiş bulunuyor. Bunun bahanesi ise sosyal medyada kim olduğu belirsiz kişilerin Erdoğan ailesine yönelik hakaretleridir. Kimsenin onaylamadığı bir hakaretten sonra kıyamet koparılıyor. 83 milyon içinde böyle birkaç kişinin çıkması nedeniyle 83 milyonun temel hak ve özgürlükleri kısıtlanır mı?

“Baş örtülü bacıma saldırdılar, camide içki içtiler” gibi yalan ve kışkırtmalarıyla meşhur olan Erdoğan iktidarı şimdi yeni bir provokasyon peşinde mi? Geçmişte Selanik’te Atatürk’ün evine bomba attırıp İstanbul’daki Rumların ve Müslüman olmayan vatandaşların işyerlerini, evlerini talan edenler mi, canlarına kast edenler mi hortlatılıyor? Maraş, Çorum ve Sivas katliamları protesto edilirken yenileri mi tasarlanıyor?

“Arınç’a suikast girişimi” yalanını uyduranlar, “Öte tarafa birkaç kişi gönderir, buraya bomba attırırım” diyen zihniyet yeniden harekete mi geçiriliyor? Çakma darbeye yol verip bu darbe bahanesiyle kanlı bir dikta kuranlardan her türlü melanet beklenir.

Herkes biliyor ki, bugüne kadar hiçbir muhalif kişi AKP-MHP liderlerinin ailelerine böylesi hakaretler yapmamıştır. Ama Erdoğan ve Bahçeli başta olmak üzere onların emrindeki medya tetikçileri her gün, 24 saat başta HDP’liler olmak üzere tüm muhaliflere belgesiz-bilgisiz saldırmakta, küfür ve hakaretler havada uçuşmaktadır. Bizzat Erdoğan’ın örgütlediği trol ordusu muhaliflerin yedi sülalesine her gün ve her türlü hakaret yarışı içindedir. Acaba Erdoğan bunlara maaş dışında hakaret-küfür başına ekstra prim mi veriyor?

Aysel Tuğluk’un annesinin cenazesine bile saldıran, gömülmüş cenazeyi çıkartan alçaklar bunlar değil mi? AKP şefleri bu alçakları kınadı mı? İçişleri Bakanı bu alçakları arayıp yakaladı mı?

Trollerin sözlü saldırıları yetmezse meclisin içinde bile muhaliflere yönelik fiili saldırıların haddi hesabı yoktur. Son dönemde saldırılar yürüyüş yapan avukatlara kadar uzanmıştır. Baro başkanları bile dövülmüştür.

Açık ki seçim kazanma ihtimali kalmayan Erdoğan-Bahçeli diktası iktidarını sürdürebilmek için her türlü provokasyondan, yasaklardan ve katliamlardan medet umar durumdadır. İktidarı kaybetme korkusu gözlerini karartmıştır. Bu korkuyla her türlü kötülüğü yapabilirler.

Erdoğan “Müslüman Demokrat” olacağız, “model ülke olacağız” diye başlamıştı. Görüldü ki bu mümkün değildir. “Siyasi İslam” asla demokrat olamaz. Bölgenin en karanlık diktatörlüğünü kurma çabası içindeler. Bölgenin din kisveli faşist modeli olmuştur. Diktatörlükler ayakta kalabilmek için zorbalaşmaya başladıkça daha da zayıflar ve kendi yıkılmalarını da hızlandırırlar.

Diktatörlüğün zulmüne, saldırılarına karşı halkların birleşme ve mücadeleyi yükseltme zamanıdır.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.