Demokratik siyaset ve demokratik direniş

Suat BOZKUŞ yazdı —

  • Faşist diktatörlük kinci ve intikamcıdır. Hiçbir gerekçe olmasa bile yıllar sonra hala Gezi direnişi ve Kobanê direnişi bahanesiyle operasyon yapması şaşırtıcı değildir. Bu durumda faşist diktanın zulmünden çok bizim nasıl karşılık vereceğimiz ya da vermemiz gerektiği önemlidir.

Erdoğan-Bahçeli diktası içeride ve dışarıda tıkandıkça iktidarını sürdürebilmek için zorbalaşıyor. Haber başlıklarına göz atmak bile diktatörlüğün zorbalıklarının özeti gibi.

İşten atılanlar, tutuklananlar, hapiste direnişten ya da tedavi edilmediği için hastalıktan ölenler…

Bunlarla birlikte devlet güçleri tarafından kaçırılan ve işkence edilerek helikopterden atılan köylüler…

HDP’liler üzerinde hiç bitmeyen saldırı, tutuklama, işkence ve linç saldırıları…

En son 'Kobanê olayları' operasyonunu:

Nazmi Gür, Ayla Akat Ata, Emine Ayna, Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen ve Sırrı Süreyya Önder’in de olduğu 7 ilde 82 kişi için gözaltı kararı… Bu bir operasyon değil, DAİŞ’in yeni bir saldırısıdır.

Erdoğan bir dönem bütün muhaliflerini Ergenekoncu ilan edip zindana atıyordu. Şimdi de bütün muhalifleri PKK’li ya da Fetöcü diyerek zindana atıyor. Bu insanların suçlu olup olmaması hiç fark etmiyor. Erdoğan diktası için önemli olan muhaliflerin devlet sopasıyla tasfiye edilmesidir. Erdoğan’ın kurduğu adliye sistemi geçmişteki İstiklal Mahkemelerini de geçmiştir. O mahkemelerde “Sanığın idamına, kararın hemen infazına ve gerekçesinin sonra yazılmasına” denerek kalem kırılıyordu.

Erdoğan’ın zindanlarında insanlar niçin yattığını bile bilmeden yatıyor. İddia edilen suçtan tahliye verilse bile bir başka iddia ile yeniden tutuklama kararı veriliyor. Demirtaş, Kavala ve Ahmet Altan davalarında bu açıkça görüldü. Yani hukuka göre, bağımsız yargı kararları yok. Erdoğan’ın keyfine göre karar veren bir çeşit yeni İstiklal Mahkemeleri ya da engizisyon mahkemeleri var. Yargıtay-Anayasa mahkemesi kararlarına bile uymayan bir iktidar ve emrindeki sözde mahkemeler, yargıçlar var. Avukatlar bile kendi haklarını hukuk düzeni içinde arayamadığı için açlık grevi yaparak ve Ebru Timtik gibi ölümüne direnerek aramak zorunda kalıyor.

Faşist diktatörlük kinci ve intikamcıdır. Hiçbir gerekçe olmasa bile yıllar sonra hala Gezi direnişi ve Kobanê direnişi bahanesiyle operasyon yapması şaşırtıcı değildir. Ama saldırılar sadece kin ve intikam için değil bundan daha da önemli olmak üzere muhalefete gözdağı verip susturmak için yapılmaktadır.

Bu durumda faşist diktanın zulmünden çok bizim nasıl karşılık vereceğimiz ya da vermemiz gerektiği önemlidir. Faşist diktatörlüğün hiçbir kural-yasa tanımayan topyekûn saldırısına karşı topyekûn direniş şarttır.

Herkes seçimleri konuşuyor, anketleri tartışıyor ve ilk seçimde gidecekler diyor ama böyle giderse Erdoğan-Bahçeli diktasının seçimleri yaptıracağını ve diktatörlüğün seçim sonuçlarına uyacağını kim garanti edebilir?

Erdoğan 2015’ten beri bütün seçimleri kaybetti ama YSK-TRT ve AA marifetiyle kazanmış gösterildi. Bütün bu engelleri aşan HDP kadrolarının birçoğu ve belediye eşbaşkanları halen zindanlarda.

Öcalan üzerindeki hukuksuz, insafsız, insanlık dışı tecridin sürmesi de halk siyasetinin etkisiz kılınması içindir.

Bu durumda muhalefetin seçimler dışında da demokratik direniş siyasetini yürütebilmesi ve başarıya ulaştırabilmesi gerekiyor. Yoksa sert demeçlerle ve seçimleri bekleyerek muhalefet yapılamaz.

CHP bir muhalefet partisi ise en az kahvehanelerdeki vatandaşın pişpirik oynama hakkı kadar helikopterden atılan, zindanlarda tedavisi engellenerek ölüme mahkûm edilen,  işkenceden ölen vatandaşların yaşama hakkını da savunmalıdır. Kuru kuruya bağırıp çağırmakla muhalefet yapılamaz, sadece şov yapılmış olur. Tabii ki aynı ölçüler HDP ve tüm sol muhalefet için de geçerlidir. Onlar da halk için ön açıcı olamazlarsa kendini tekrar eden eylemlerle-söylemlerle yıpranıp erir giderler.

Faşist diktanın azgın saldırılarına karşı her alanda demokratik direnişi göstermenin ve güçlendirmenin belirleyici olacağı bir dönemdeyiz.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.