Gazzeli çocuklar

Suat BOZKUŞ yazdı —

  • Gazzeli çocuklar kendilerinin başlatmadığı ve isteseler de bitiremeyecekleri kirli bir savaşın en masum kurbanlarıdır.

Irkçı-işgalciler her yerde aynı. Erdoğan’ın “Çocuk da olsa kadın da olsa güvenlik güçlerimiz gereğini yapacaktır” diyerek işareti vermesinden sonra Kurdistan talan edilmiş, yüzlerce insan, kadın-çocuk denilmeden katledilmişti. Erdoğan’ın şimdilerde Filistin dostu pozlarına bakıp kimse aldanmasın. Bir yandan İsrail ile ticari ilişkilerini arttıran üstelik de bunu kendi çocuklarının gemileriyle yapan Erdoğan’ın Filistin halkına ne faydası olabilir?

"Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın". Albert Camus

Sadece nasıl öldüğüne değil, nasıl gömüldüğüne ya da gömülemediğine de diye eklemek gerek. Daha önce gerilla cenazelerinin gömüldüğü mezarlardan çıkarılıp atıldığını gördük. Yine Aysel Tuğluk’un annesinin cenazesi ırkçı saldırılar altında gömüldüğü mezardan çıkarılıp götürülmüştü. İnsanların bazıları kendi istekleriyle dini tören-mezar vb. şeyler istemeyebilir. Ama böyle bir isteği-vasiyeti yoksa mevcut yasaları da çiğneyip cenazeye-mezara saldırmak sadece yasal olarak değil, insani olarak da suçtur. Ama her konuda fetva veren Diyanet İşleri Başkanlığı bu konularda çıt çıkarmaz. Sonra da İslamiyet’te cenazeye saygı konusunda saatlerce nutuk çekerler.

İstanbul-Şirinevler’de cenazelere vahşet uygulanarak “karton kutularda” teslim edilmesini protesto edenlere saldıran polis, 46 kişiyi gözaltına aldı. Katliamcılıkta Erdoğan ve Netanyahu sanki yarışıyor.

Her katliamda olduğu gibi Gazze’de süregelen katliamda da en çok kadınlar ve çocuklar ölüyor. Savaş dışı oldukları kesin olan bu insanların toplu intikam saldırılarıyla yok edilmesi ve bütün dünyanın bunu seyretmesi tam bir vahşettir. İşin daha da vahim olan yanı, Siyonist saldırganların bunu açıkça savunmasıdır. Hitler’in Yahudilere yaptığı soykırımın intikamı sanki Filistinlilerden alınmaktadır.

“Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), İsrail'in Gazze'ye yönelik bombardımanlarında çok sayıda çocuğun hayatını kaybettiğini söyledi ve hayatını kaybeden çocukların sayısını "dehşet verici" olarak nitelendirdi.

AFP haber ajansı, UNICEF Sözcüsü James Elder'ın Salı günü yaptığı açıklamadan, "Gazze binlerce çocuğa mezar oldu. Diğer herkes için de cehenneme dönüştü" sözlerini aktardı.

Hamas'ın yönetiminde olan Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, 1 Kasım itibarıyla bölgede can kaybının 8796'ya ulaştığını açıkladı.

Bakanlığın paylaştığı bilgilere göre, saldırılarda ölenlerin yaklaşık üçte ikisini çocuklar ve kadınlar oluşturuyor.

Gazzeli çocuklar kendilerinin başlatmadığı ve isteseler de bitiremeyecekleri kirli bir savaşın en masum kurbanlarıdır.

İşin daha da vahim yanı küçük bir alan olan Gazze’yi kuşatan, her türlü silahla insanları göçertmeye ve imha etmeye çalışan İsrail’in çaresiz kalınca tünellere deniz suyu basarak oradaki herkesi boğarak öldürmekle tehdit etmesidir.

Ölenler sadece bir sayı mıdır?

İşin daha acı ve vahim yanı bu kadar acının soğuk rakamlardan ibaretmiş gibi aktarılmasıdır.

Bütün devletlerde korku filmleri vb. çocukların uyanık olduğu saatlerde gösterilmez. Ya da TV’lerde çocuk ayarı konulur. Normalde cinayet haberleri bile filtrelenip verilir. Gözünün önünde kardeşi öldürülen çocuğun, sanki çıkarınca kurtaracakmış gibi gömülen kardeşini ağlayarak mezardan çıkarmaya çalışmasını Batı TV’leri gösterebilir mi? Bu manzarayı çocuklarına nasıl açıklarlar?

Hangi rakam bu acıyı ve gözyaşını anlatabilir?

Bu konuda Türkiye’nin ve İslam ülkelerinin utanç verici ikiyüzlülüğü de ibret vericidir. Diğer devletleri suçlamak kadar bunun da üzerinde durmak gerekiyor.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Gazze’deki savaşın ikinci ayı tamamlanırken kritik görülen hamlesi ile Güvenlik Konseyi’ni (BMGK) ateşkes kararı alması için göreve çağırdı. Guterres, BM Şartı’nın 15’inci bölümünde yer alan 99’uncu maddenin kendisine verdiği yetkiyi ilk kez kullandı. 

Bakalım, BM bu defa etkili bir müdahale yapabilecek mi? Yoksa onlar da aciz kalıp seyirci mi olacak?

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.