HDP’nin gücü

Suat BOZKUŞ yazdı —

  • Erdoğan diktası bakiye topraklar deyip tüm Ortadoğu’ya ve tüm Kürdistan’a çökmeye çalıştı ama Kürtler bu oyunu bozdu. Tüm Türkiye’ye çökme heveslerini de HDP bozdu.

Seçim ortamına girildikçe HDP üzerine tartışmalar da artıyor. Nereden bakarsanız bakın HDP’nin sayısal ve siyasal ağırlığı görülüyor. Bu ağırlık hesaba katılmadan Türkiye’nin ve bölgenin geleceğini belirlemek olanaksız hale geldi.

Kamuoyu araştırmalarının çoğuna göre, AKP-MHP diktası kazanma şansını çoktan kaybetti. Erdoğan, 7 Haziran 2015 seçimlerinde kendisine kaybettiren HDP’ye o günden beri kin ve nefretle saldırıyor. Partinin eşbaşkanları, seçilmiş milletvekilleri ve belediye eşbaşkanları zindana atıldı. Ama HDP’nin ne kitle gücü azaldı ne de oyları… Son araştırmalarda HDP’nin oyları yüzde onbeşin üstünde görünüyor. Seçim atmosferinde bu oran daha da yükselecektir.

Bu nedenle, HDP hakkında açılan kapatma davası tepesinde Demokles’in kılıcı gibi sallandırılıyor. Silahlı çetelerin HDP’ye saldırıları ve tehditleri sürüyor. Erdoğan diktası moda deyimle dört koldan HDP’ye çökmeye çalışıyor. Amaçları HDP’yi yasa ve hukuk dışı her yöntemle susturmak ve siyasi denklemin dışına itmektir. Ama düşündükleri her formül çıkmaza giriyor. Ne parlamenter sisteme dönebiliyorlar ne de başkanlık sistemini sürdürebiliyorlar. Koydukları barajlarda kendileri boğulmaya başladı. Tasarladıkları hiçbir seçim sistemi yada seçim oyunları-hileleri iktidarı kurtarmıyor.

Erdoğan’ın siyasi İslam’a dayalı Yeni Osmanlı macerası çamura batmış bulunuyor. “Adriyatikten Çin seddine Türk alemi” rüyası da kabusa dönüştü. Erdoğan’ın “Burası bizim dış meselemiz değil, iç meselemiz” diyerek başlattığı Suriye’nin, Rojava’nın ve Başûr’un işgali sahada, dağlarda ve Arap çöllerinde bozguna dönüşüyor. Erdoğan’ın padişahlık ve halifelik hayalleri tüm Türkiye’yi yıkıma sürüklüyor. Ne var ki, Erdoğan’ı iktidara getiren ve hala ayakta tutan iç ve dış güçler iktidarı bırakmaya hiç de niyetli değil. İktidarda kalmak için her melanete başvurdular ve başvuracaklar. Ama bu her istediklerini yapabileceklerini göstermez. Hiçbir diktatör her şeye muktedir değildir.

Erdoğan-Bahçeli diktasına karşı olan tüm güçlerin birleşmesi ve bu diktaya son vermesi gerekiyor. Bu da bir program etrafında birleşmelerini zorunlu kılıyor.

Ama Millet İttifakı buna yanaşmıyor. “Aman ha, HDP ile birlikte görünmeyelim” kafası özde devam ediyor. “HDP ile birlikte görünmeyelim ama HDP bizi desteklesin” diyorlar. Bu da HDP’nin oylarına çökme kafasıdır. Bilinmelidir ki, HDP’nin seçmeni Pazar yerindeki kuru kalabalık değildir. Tam tersine bilinçli ve örgütlü bir kitledir.

İttifaklar zımnen de olabilir. Ama bunun için halkın istemlerine sahip çıkacaklarını ortaya koymaları, bunu güvenceye almaları gerekir.

Erdoğan diktası bakiye topraklar deyip tüm Ortadoğu’ya ve tüm Kürdistan’a çökmeye çalıştı ama Kürtler bu oyunu bozdu. Tüm Türkiye’ye çökme heveslerini de HDP bozdu.

Türkiye seçim sathı mailine girmiş bulunuyor.

AKP-MHP diktası ayakta kalabilmek akla gelen gelmeyen tüm yöntemleri kullanacaktır. Erdoğan diktasına son vermek isteyen siyasi güçler de bu oyunları bozmak, saldırıları etkisiz hale getirmek ve seçim günü sandık güvenliğini sağlamak için her şeyi yapmalıdır.

7 Haziran 2015 genel seçimleri ve 2019 Mart yerel seçimleri bunun mümkün olduğunu gösterdi.

Gerekli olan şey, halkların ve tüm ezilenlerin tüm farklılıklarıyla, bir arada eşit ve özgürce yaşayabileceği, barışçı bir programı gündeme getirebilmektir. Bu yapıldığında halkların desteğini de kazanacaktır.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.