Kas gücü mü, beyin gücü mü?

Suat BOZKUŞ yazdı —

  • Artık Erdoğan+Bahçeli+Ordu+MİT+Polis+yargı ve her türlü mafyatik güçler=Cumhur diktası olmuştur. Şimdi, bütün göstergeler bu çetenin bir daha hiçbir şekilde seçimi kazanamayacağını ilan ediyor. İş kas gücüyle de sınırlı kalmamakta, her türlü silahlı çete piyasaya sürülmektedir.

Türkiye’de demokrasi şovu sadece egemen vesayetçiler için vardır. Demokrasiden sadece sandığı anlayan gericiler sandık kendilerine karşı ise sandığı da tanımazlar. Onun içindir ki cumhuriyet tarihinin çoğu sıkıyönetim ve OHAL yönetimleriyle geçmiştir. Çünkü sağlam bir demokrasi mücadelesi başarıya ulaşmadığı için demokrasi kültürü de oluşmamıştır.

Çok övünülen Osmanlı devrinde padişah ve sadrazamlar en yakınlarının kellesini uçurtmaktan, boğdurtmaktan çekinmediği gibi bunu devletin bekası için kutsal bir görev bellemişlerdir. Cumhuriyet döneminde de, her türlü farklılık ve muhalefet vatan hainliği ile eşdeğer görülmüştür. Bundan dolayıdır ki, Topal Osman’dan Yeşillere, Çatlılara, Alpaylara ve Bahçeli’lere kadar “kutsal kontrgerilla tetikçileri” kahraman ilan edilmiştir. Her dönemde bir iç düşman yaratılmış ve bütün muhalefet bu torbaya konup ezilmiştir. Beyin gücü olmayanlar kas gücüyle magandalıklarını sürdürmüşlerdir.

Düne kadar, CHP muhalifleri CHP’nin tek parti diktasına karşı çıkarken, CHP+Ordu= iktidar derlerdi. 7 Haziran 2015 seçimlerini kaybeden Erdoğan, MHP ve tüm gericilikle birleşip diktatörlüğünü ilan etti. O günden beri bu diktatörlüğünü pekiştirmek için her türlü saldırıyı yapıyor. Artık Erdoğan+Bahçeli+Ordu+MİT+Polis+yargı ve her türlü mafyatik güçler=Cumhur diktası olmuştur. Şimdi, bütün göstergeler bu çetenin bir daha hiçbir şekilde seçimi kazanamayacağını ilan ediyor. Bu nedenle paniğe kapılıp saldırıya geçmişlerdir.

TBMM’de ilk günden beri her türlü kavga hatta cinayet görülmüştür. Ama meclise girdiğinden beri hiçbir konuşma yapmayan, sözlü ya da yazılı bir önerge vermeyen bir magandanın kürsü etrafında kafadarlarıyla birlikte mevzilenip bir milletvekilini linç etmeye teşebbüs etmesi bir ilktir. Bu magandanın alçaklığından daha aşağılık olan da, iktidar yanlısı yazar-çizer ve danışman kılıklı tetikçilerin bu magandaya sahip çıkıp onu yüceltmesidir. Bu maganda AKP’nin grup idare amiridir. Yani böyle durumlarda grubunu kontrol etmesi gerekmektedir ama kendisini kontrol edecek kimse yoktur.

Daha da vahim gelişmeler, Bahçeli’nin muhalefete karşı seferberlik çağrıları ve Semih Yalçın’ın muhalefeti açıkça tehdit etmesiyle ortaya çıkmıştır. Cumhur çetesi seçim kazanma umudunu yitirince kas gücüyle iktidarını sürdürme hazırlığına girişmiştir. Burada iş kas gücüyle de sınırlı kalmamakta her türlü silahlı çete piyasaya sürülmektedir.

Onlar için söz konusu olan kendi dikta rejimleriyse gerisi teferruattır. Yani muhalefetin kırıntısına bile tahammülleri yoktur.

Eski Osmanlı, adı üstünde hanedan rejimiydi. Padişah iktidarını korumak için her türlü baskıyı yapardı. “Devlet-i âli Osmani” deyince her şey biterdi. Anlaşılan “Yeni Osmanlı”da öz olarak değişen bir şey tok. Aynı hamam aynı tas. Ne tellaklar ne de peştemallar değişmiş.

Bu saldırıya tepki yeterli olmayınca MHP cephesi el yükseltiyor.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli:

“57 DEM milletvekilinin maaşının ve bu terör yuvasına ödenecek Hazine yardımının derhal kesilerek terörle mücadeleye ve şehit ailelerine aktarılmalıdır” buyurmuş.

O zaman AKP ve MHP’ye ödenen hazine yardımlarının ve maaşların tümden kesilip hapsedilen ve katledilen masumların ailelerine verilmesi gerekmez mi?

Devletin işkence ve cinayetlerden ötürü AİHM’de mahkum olduğu tazminatları, iktidar sahibi olarak emir veren Erdoğan ve Bahçeli’nin bizzat cebinden ödemeleri gerekmez mi?

Görülüyor ki, meşruiyetini yitiren ve iktidarı gasp eden bir çeteye karşı halklarımızın “meşru müdafaa hakkı”nı kullanma zamanı çoktan gelmiştir. Yoksa var olan demokratik mevzileri de tarumar etmeye hazırlanan bir çete “baskın basanındır” deyip saldırıya geçecektir.

Halkın genel-eşit oy hakkı başta olmak üzere elde ettiği tüm demokratik mevzileri savunmak ve genişletmek büyük önem kazanmıştır. Beyin gücü kas gücünü yenecektir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.