Komisyon

Suat BOZKUŞ yazdı —

  • Yüz yıldır çözülmeyen, her yol ve yöntemle bastırılmak istenen, konuşulması bile yasaklanan bir sorun Meclis çatısı altında ve alenen tartışılır konuşulur olmuştur.

Sonunda yeni süreci tartışmak üzere bir Meclis Komisyonu kuruldu. Daha adı bile konmamış olsa da sorunun varlığının tanınması ve de görünür-tartışılır olması az gelişme değildir. Gerçi herkes kendine göre bir isim koysa da en uygun ismi komisyon kendisi bulacaktır. Ya da yapacaklarıyla kendi ismini yaratacaktır.

Yüz yıldır çözülmeyen, her yol ve yöntemle bastırılmak istenen, konuşulması bile yasaklanan bir sorun Meclis çatısı altında ve alenen tartışılır konuşulur olmuştur. Gerekli mücadele sürdürülürse de orada çözülecektir.

Bugüne kadar Türkiye siyaseti içte ve dışta Kürt düşmanlığı, Kürtlerin inkar ve imhası üzerine şekillendi. Hem sömürgeci bölge devletleriyle hem de dünyanın tüm devletleriyle yapılan anlaşmalarda topun ağzında hep Kürtler vardı. Kürdistan’ın paylaşımı ve en küçük Kürt kıpırdanmasının anında bastırılması ve tarihten silinmesi temel politika olmuştu. Sonuçta kan ve ter içinde sürdürülen Kürdistan direnişi kendi varlığını kabul ettirdi. Egemen ulus siyasetçileri ilk defa Kürtlerle doğrudan diyalog kurarak çözüm diyaloguna girdi. Başkalarıyla anlaşıp Kürtlerle savaşmak yerine doğrudan Kürtlerle konuşup anlaşmak eğilimi ağırlık kazandı. Elbette bunda birinci rolü Kürt Özgürlük Hareketi’nin direnişi oynadı. Bunu iyi anlamak ve küçümsememek gerekir. Değişen bölge ve dünya şartları da egemenleri bir uzlaşıya sürükledi.

İlk defa böyle bir yola girilmesi birçok çevrede hem şaşkınlık hem de tedirginlik yaratmış bulunuyor. Bugüne kadar Kürt düşmanlığında birleşmiş olan tüm çevreler yeni duruma uymakta zorlanıyor. Bu çevreler yeni süreci bozmak için her yola başvuracaktır.

Dost çevrelerin ve halkın değişik kesimlerinin soru-endişe ve kaygıları anlaşılırdır. Mutlaka ciddiye alınmalı ve cevaplandırılmalıdır.

Çok kötümser de olsa her görüşü, itirazları dikkate almak ve değerlendirmek gerekiyor. Ancak siyaset boşluk kabul etmez. Durağanlık da olanaksızdır. Arkaya bakarak da ileriye yürünemez.

Bugünkü aşamada silahların susması ve siyasetin konuşması çok olumludur. Mesele bu durumun kalıcı hale gelmesi ve siyasi çözümün başarıya ulaşmasıdır. Bunun için de bütün siyasi partilere ve tüm toplumsal dinamiklere ihtiyaç vardır. Bugüne kadar Kürtleri ezmek için birleşen iç ve dış tüm güçlerin şimdi çözmek için birleşmesi kaçınılmazdır.

Türkçede çözülmeyen-çözülmek istenmeyen sorunları “Komisyona havale etmek” eski bir hastalıktır. Hatta karışık sorunlarda “Komisyona havale” başlı başına bir yöntem ve dil olmuştur. Böylece sorun tartışılmadan gündemden çıkarılmakta ve perde arkasında başka oyunlar sahnelenmektedir.

Ancak bu komisyonun yozlaştırılıp o hale getirilmesi olanaksızdır. Çünkü hem sorunun bastırılması, çözümün ertelenmesi olanaksızdır hem de çözüm isteyen güçler bunu engelleyebilir.

Maksadı bağcıyı dövmek değil üzüm yemek olan bütün güçler birleşirse tüm engelleri aşıp bu sorunu da kökten çözebilir. Başka örneklerin yanına bütün dünyaya ilham verecek bir de Kürt-Kürdistan modeli eklenebilir. Ama bu gelişmeler komisyondaki görüşmelerle-pazarlıklarla otomatik olarak gerçekleşmez. Halkın değişik kesimlerinin kendi istemleri için her alanda mücadeleyi yükseltmesiyle olur.

100 yılı geçmiş ve kangrenleşmeye giden bir süreci tersine çevirmek istiyoruz. Bu elbette çok kolay değildir. Bu nedenle sürecin başarıyla sonuçlanması ve halklarımızın ilk defa derin bir nefes alması için başka yol da yoktur.

Savaşın bitmesi ve sorunların çözüm yoluna girmesi sadece Türkiye ve Kürdistan’ı değil, bütün bölgeyi rahatlatacak ve tüm ezilenlerin özgürlük umutlarını güçlendirecektir. Kürtlerle savaşa endekslenmiş olan ekonomik kriz başta olmak üzere tüm sosyal sorunlar kriz olmaktan çıkıp çözüm yoluna girecektir.

Geçmişe ağlamak yerine geleceğe bakmak ve güvenle yürümek gerekiyor. Yavaş da olsa ileriye doğru gitmekten başka yolumuz yok.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.