Kürdistan’a statü

Selim FERAT yazdı —

  • Bahçeli’nin Kürt Halk Önderi Öcalan’ın kapısını neden çaldığını anlamak için, Kürdistan’ın tümünü kapsayan çözümün, Türk siyasetinde yarattığı kaosa ve çaresizliğe işaret etmek gerekli.

Devlet Bahçeli, Öcalan’dan PKK’nin "Suriye’deki kolu ve Avrupa’daki yapılanmasının“ da 27 Şubat çağrısına dahil edilmesini" rica etmesiyle, "çözüm“le ilgili tartışma yeniden alevlendi.

Bahçeli’nin korkusu neydi;

Neden Öcalan’ın kapısını ısrarla yeniden çaldı?

Bu soruların cevabını ararken, gündeme ABD’den bağımsız adım atmayacağından hareket edeceğim Mesut Barzani’den bir açıklama geldi.

Paris Belediyesi’nin bir caddeye "Peşmerge“ adını koymasıyla, Türkiye eksenindeki Kürdistan diplomasisinin yayları gerilmişken Barzani, Fransa ziyareti esnasında, Öcalan’ın görüşme istemine ilk kez pozitif bir yanıt verdi:

“Elbette Öcalan’la görüşmeyi umuyorum, ancak bu görüşmenin cezaevi dışında gerçekleşmesini isterim”.

Bu açıklamaya, Öcalan’ın tutukluluk sürecinin sona ereceğiyle ilgili uluslararası fiili girişimin pozitif sonuçlanacağıyla ilgili kod yüklüydü.

Dortmund’ta gerçekleşen 33. Kürt Kültür Festivali’nin sesli mesajlarından biri: "Kürt’üz ve Apo‘yu Özledik" şarkısıydı.

Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün yüklü olduğu alan, Kürdistan için Ortadoğu’da çözüm eksenindedir.

Rojava’nın kaderi, Barzani’nin geleceği bağlamında tayin edicidir.

Öcalan’ın geleceği, Barzani’nin siyasi kaderiyle ilgili kodlar taşır.

Güney Kürdistan kaybederse, sadece Peşmerge değil, Gerilla da kaybeder.

Güney Kürdistan’da kazanacak Gerilla siyaseti, Peşmerge için Özgür Kürdistan kapısını aralar.

Bundan dolayı da, Öcalan’ın özgürlüğünü "kişisel özgürlüğe“ indirgeyen kalemler, yüksek gerilimli Kürdistan karşıtı olmaktan kurtulmayacaklardır.

Öcalan’ın Kürt Festivali’ne gönderdiği mesajda:"Şimdi geliştirmeye çalıştığımız süreç, hepimizi köklerimizle, toprağımızla ve belleğimizle yeniden buluşturma sürecidir“ belirlemesinde, Bahçeli’nin öngördüğü siyaset ekseni bulunmuyor.

Bahçeli’nin Kürt Halk Önderi Öcalan’ın kapısını neden çaldığını anlamak için, Kürdistan’ın tümünü kapsayan çözümün, Türk siyasetinde yarattığı kaosa ve çaresizliğe işaret etmek gerekli.

Avukat Güneş’in: "Sayın Öcalan 'bu devletin son şansıdır" belirlemesi, bu kritik dönemi tanımlayan ilginç bir çözümleme olarak görülmelidir.

Güney’deki gelişmeler, Kürdistan için yeni bir yapılanmayı birlikte getirebilir.

Güneyi, Bağdat’dan koparacak tüm emareler mevcut.

Rojava ile Şam arasındaki bağlar Türkiye tarafından dinamitlendi.

Böylece Türkiye, Şara’nın da, dayanılması mümkün olmayacak iktidarının kuyusunu kazmış oldu.

Fransa geçmişte, Büyük Britanya’yla, Kürdistan’a müdahale eden etken ikinci güç olarak, diplomasi ırmağını ters yüzmeye başladı: Rojava askeri güçlerini Saray’a davet etti ve son dönemde, Güney Kürdistan bağlamında, Türkiye’nin Kürdistan’a yüklü diplomasi sınırını zorlayan adımlar attı.

Ve eğer haberler doğrulanır ve Rojava Özerk Yönetimi’ni temsilen İlham Ahmed’in Birleşmiş Milletler’in 80’inci Genel Kurulu’na katılırsa, Uluslararası Hukuk çerçevesinde Rojava için yeni bir "Statü“nün kapısı aralanır.

Ortadoğu’da savaş olduğu biliniyor, Beşar Esad rejiminin çöküşüyle, Orta Doğu yeni bir dönemin eşiğinde.

İran terör saldırılarına geçiş sağlayan önemli bir müttefiğini kaybetti.

Kürdistan mücadelesi devam ediyor.

Lozan’ın 100. yılında Kürtler Lozan’da tarihi bir belgeye imza atmışlardı:

Aktarıyorum:

"Kürdistan dört parça ve Kürtler Kürdistan’a resmi bir statü istiyorlar“.

Devam eden bu yürüyüşü takip ederseniz, Bahçeli’nin birbirine ters ve her defasında neden Öcalan’ın kapısını çalıyormuş gibi göründüğünü anlarsınız.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.