Newrozların özeti: Enel Apo 

Veysi SARISÖZEN yazdı —

  • Frankfurt “Önderik Newrozu”ndan söz ediyorum. Alanı on binlerle dolduran bu kitleye bakan bir kimse Kürt halkının tükenmez enerjisi karşısında muhtemelen şaşıp kalmıştır.

Kimisi sabahın saat beşinden beri Newroz alanındaydı. Kiminin yanında dört-beş yaşlarında çocukları vardı. Pek çoğu o gün 12-14 saat alanda oldular. Öyle çimenlere yayılıp, aralarına “mesafe” koyarak da değil. Ayakta sırt sırta, omuz omuza. Ama daha şaşırtıcı olanı, hiç susmadılar. Sloganları haykırdılar. Islık çaldılar, zılgıt çektiler. En anlaşılması zor olanı bir an bile yerlerinde durmadılar, halaya durdular, zıpladılar, birbirlerinin omuzlarına çıktılar.

Frankfurt “Önderik Newrozu”ndan söz ediyorum. Alanı on binlerle dolduran bu kitleye bakan bir kimse Kürt halkının tükenmez enerjisi karşısında muhtemelen şaşıp kalmıştır. Hele bir de nicesinin Sahur’da kalkıp Newroz alanına oruçlu oruçlu koştuğunu bilseler.

Yediden yetmişe bir halk bu. Yorulmak bilmiyor.

Çünkü yüz yıldır hep böyle. Kurdistan dağlarında davar da gütmüş, silah da kuşanmış. Yorulmamayı nesilden nesile aktarmış. Yürüyor, koşuyor, düşüyor, kalkıyor, yeniden rüzgar olup esiyor.

“Biji Serok Apo”… Bu slogan öyle sıradan bir tonda değil, hançereler yırtılırcasına haykırılıyor. Alandaki insan kitlesi “Önderliğin kendisine” dönüşüyor.

Hıristiyan ve İslam dininde iki akım var: Objektif idealizm ve sübjektif idealizm akımları. Özetle birincisi “Allah bizim dışımızdadır, bize hükmeder” diye konuşur. İkincisi ise “Enel Hak” nazariyesidir, “Allah insanın içindedir” diye konuşur.

Şu ara varolan “liderlere” bir bakın. Hepsi ya devlet gücüyle ya da örgüt gücüyle donanmıştır. Böyle liderlere bağlılık “güce tapınmanın” sonucudur. Alanlarda bu liderlere gösterilen bağlılık, liderin gücüne tapınmadır. O güç yok olduğunda lider de yok olur. Romalılar “Kral öldü yaşasın kral” diye bağırırlardı.

İşte bu tür liderlik “objektif liderliktir.” Halkın “dışında” olan kuvvettir. Halk kendi zayıflığını o liderin şahsında aşmaya çalışır. Ama lider güçten düşünce yeni bir lider doğana kadar o halk pasif bir kitleye dönüşür.

Bir de “sübjektif önderlik” var. “Önderlik dışımızda değil, içimizde” diyenlerin önderliği. Frankfurt’ta ve tüm Kurdistan’da, Paris’ten Tokyo’ya kadar dünyanın hemen her yerinde Newrozlar bir kere daha gösterdi ki, Kurdistan halkı “Enel Apo” demektedir.

Öyle olduğu içindir ki, düşünceleri dışında tecritle susturulmuş, ne devletin ne de örgütünün başında olmayan Abdullah Öcalan “Önderliktir.” Öcalan halktır, halk Öcalan’dır.

İşte yarım yüzyıldır kanlı savaşların içinde olanlar da, Avrupa’da emek kavgası verenler de, kendilerine “emir”, “talimat” vermeyen, hiçbir bürokratik aygıttan güç almayan bir insanla “özdeşleşmiştir.”

Öcalan’ın da halkın da güç kaynağı işte budur.

Uluslar arası Komplo da, hala devam ediyor olsa bile, işte bu “organik önderlik” gerçeği karşısında çökmüştür.

Hatta diyebiliriz ki, Öcalan’ı İmralı’da tecrit edenler, hiçbir “maddi” güce dayanmayan Öcalan’ın “maddi varlığı” dışında  “saf bir manevi”  güç olduğunun anlaşılmasına farkına bile varmadan “yardımcı” olmuşlardır.

İşte hesaba katmadıkları budur.

Kürt halkı “ölümden sonra dirilişi” Apo’ya borçlu olduğunu bildiği gibi, bu borcunu ona “tapınmayla” değil, “Apolaşarak” ödüyor. Ve işte böylece Newrozlarda milyonlarca Apo “Öcalan’a Özgürlük” derken, aynı zamanda kendisi için özgürlük talebini haykırıyor.

Vaktiyle, PKK’nin ilk yıllarında sokaklarda şu slogan duyulurdu:

“Apocular geliyor.”

Slogan gelişti, derinleşti, şimdi sokaklara bakıyoruz ve “Apolar geliyor” sloganını duyar gibi oluyoruz.

Türk devletine ve onun müttefiklerine  İmralı tecridini bir an önce kaldırmayı ve Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü kabul etmeyi tavsiye ederim. Çünkü İmralı’daki Apo’yu tecrit etseniz de Newroz alanındaki milyonlarca kadın, erkek, çocuk ve yaşlı Apo’yu tecrit edemezsiniz. İşe yaramaz bir zulüm yapıyorsunuz. Zulmü arttırdıkça Newroz alanları dolup taşıyor ve siz Öcalan’ı yok etmek isterken milyonlar Öcalanlaşıyor.

Biriyle başa çıkamadınız, milyonlarcasıyla nasıl başa çıkacaksınız?

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.