Tarihi “fedakarlık ve samimiyet” adımı
Veysi SARISÖZEN yazdı —
- Kandil’de açıklanan adım, gerillanın Başkan Apo’ya sadakatinin, barış davasına samimiyetle bağlılığının hiçbir şüpheye yer bırakmayan kanıtıdır.
PKK 12’inci Kongresi’nde feshedildiği için, 25 gerilla “Hareket” adına tarihi bir açıklama yaptı: Gerillalar, kuzey topraklarından çekildi ve her türlü provokasyona karşı Medya Savunma Alanları’nın içlerine çekilme kararı aldı. Böylece, Türkiye ‘içinde’ ve sınır boylarında, devletin tabiriyle “terör tehdidinden” söz etmenin bütün biçimleri şu andan itibaren geçerliliğini yitirdi.
Adı üstünde Medya Savunma Alanları’ndaki gerilla güçleri kesinlikle saldırı konumunda değildir, öz savunma mevzilerindedir. Bu da yerden göğe kadar meşrudur, çünkü iktidar geçtiğimiz günlerde Medya Savunma Alanları’na askeri harekat yapmaya dönük iki “savaş tezkeresi”ni Meclis’ten geçirdi.
Sonuçta Türk devleti gerillaya karşı hala savaş halindedir, gerilla ise sadece kendini savunmak zorunluğu ile karşı karşıyadır.
Kuzey’den çekilme ve sınır boylarında da benzer önlemleri alma kararıyla “hareket” Başkan Apo’nun başlattığı “barış ve demokratik toplum süreci”nde yeni bir aşamaya geçişin “askeri ortamını” artık yaratmış bulunmaktadır. ‘Resmi sınırlar’ içinde tek bir silahlı gerilla artık yoktur ve savaşın en kanlı biçimlerinin yaşandığı ve ordunun duruma bir türlü hakim olamadığı sınır boylarını da “hareket” silahlı savaşçılarından arındıracaktır.
Kandil’deki gerillanın varlığı ise, gerilla hem Kuzey’den hem de sınır boylarından çekileceğine göre, artık Türk devletiyle gerilla arasında bir sorun olmaktan çıkmıştır. Bu bölgelerdeki gerillanın varlığı Federe Kürdistan yönetimi ve İran arasında müzakere ve mücadele ile çözülecek bir sorundur. Ve Türkiye’nin ne dış politikasıyla ne de güvenliği ile ilgili bir sorun değildir.
Türk ordusu ile savaşmış olan gerillanın “silahsızlanarak Türkiye dönüşü” iki adımın gerçekleşmesine bağlıdır. Birinci adım Başkan Öcalan’ın fiziki özgürlüğü, ikinci adım gerillanın Türkiye’ye dönüşü ile ilgili “PKK’ye özel” hukuki ve yasal zeminin yaratılmasıdır. Bu da, “hareketin” söz konusu adımından sonra, bütün sorumluluğun Türk devletine ve AKP-MHP iktidarına düştüğünü açıkça ortaya koymaktadır.
Gerek Meclis Komisyonun’daki frenleme olgusu, gerek iktidar çevrelerinin ve medyasının provokatif zehirli dili ve gerekse iktidarın Meclis’ten geçirdiği “savaş tezkereleri” devletin ve iktidarın bu tarihi sorumluluğu yüklenmeye hazır olmadığını, hala “güvenlikçi” siyasetten ve psikolojik savaştan vazgeçmediğini göstermektedir.
O nedenle KCK Yürütme Konseyi Üyesi Sabri Ok, Bakur’dan Medya Savunma Alanları’na gelen YJA-Star Serhat Eyalet Komutanlığı üyesi Vejin Dersim, HPG Komuta Konseyi Üyesi Devrim Palu’nun aralarında bulunduğu 25 özgürlük gerillasının yaptığı tarihi basın toplantısında Kürdistan halkına, bütün barıştan ve demokrasiden yana güçlere devletten “beklememe, seferberlik düzeyinde mücadele” çağrısı yapılmıştır.
Yazımı bitirmeden önce, gerillanın ‘sınır dışına’ çekilmesi ve temas noktaları olan sınır boylarından da çekilecek olması ile “hareketin” yaptığı “fedakarlığı” herkesin çok iyi anlaması gerektiğinin altını çizmek isterim.
Kandil’de açıklanan adım, gerillanın Başkan Apo’ya sadakatinin, barış davasına samimiyetle bağlılığının hiçbir şüpheye yer bırakmayan kanıtıdır. Türkiye’de askeri bakımdan, Rojava’nın savunma güçlerinin gittikçe kısılan bir sesle bahane edilmesi gibi kötü niyetli tutumlar dışında hiçbir sorun kalmamıştır.
“Top devlette” gibi durumun ciddiyetiyle bağdaşmayan yakıştırmalardan uzak durulmalı, şimdi “sorumluluk devlettedir” demekle de yetinilmemeli, her barıştan ve demokrasiden yana olan güç “seferberlik ruhuyla” gerillanın bu fedakarlığına eylemleriyle cevap vermelidir.
Sorumluluk silahsız kitlelerin, bizlerin omuzlarındadır.
