Savaş ve soygun çetesine karşı

Suat BOZKUŞ yazdı —

  • Erdoğan, Bahçeli, Akar ortaklığı bir savaş ve soygun iktidarıdır. Olağan hukuk ve demokrasi kuralları içinde iktidara gelmesi de, iktidarda kalması da olanaksızdır. Onlar geniş bir demokrasi cephesi tarafından bozguna uğratılmadıkça iktidarı bırakmayacaktır. 

Erdoğan-Bahçeli diktası artık tamamen bir savaş, zorbalık ve soygun iktidarına dönüşmüştür. Anketlere göre oyu potansiyeli çok düşmüştür ama gitmeye de hiç niyeti yoktur. Çünkü iktidarı kaybettiği an içeride ve dışarıda işlediği bütün suçların hesabı sorulacaktır. Bu nedenle bütün gücüyle iktidara tutunmaktadır.

Bu çete bir savaş ve soygun iktidarıdır. Olağan hukuk ve demokrasi kuralları içinde iktidara gelmesi de, iktidarda kalması da olanaksızdır. Zaten 7 Haziran 2015 seçimlerinde halk tarafından düşürülmesinden sonra bir darbe ile ülke idaresine el koymuştur. O zamandan belli olmuştur ki seçim sonuçlarını tanımayan bu çete iktidarda kalabilmek için her türlü melaneti yapacaktır.

Bu çetenin en iddialı olduğu alan ekonomiydi. Bir şey bildiğinden değil. Dış yardımlar, dış destek ve artık ortaya çıkan kirli ilişkilere güvenerek ve bir de milletin tüm birikimini çarçur ederek saltanat sürdüler. Katar-İstanbul’dan tank fabrikalarının satılmasına kadar ellerindeki her şeyi sattılar. Merkez Bankasının tüm ihtiyat fonlarını da yediler. Ekonomi uçacak diye bağırdıkça ekonomi daha da çok battı ve damat Berat paşa “At izi it izine karıştı” deyip aniden kaçıverdi. Hala kendisinin izi tozu belli değil. Garibin nerede yaşadığı, yaşayıp yaşamadığı da belli değil. Arayan soranı da çıkmadı. Dünya saydamlık ve hukuk devleti diye boşuna mı bağırıyor?

Bu sürede “koranavirüs bulaşısı” her yeri sarmış bulunuyor. Türkiye yeni vaka sayısı, nüfusa oranla vaka ve ölüm sayılarında hızla ön sıralara tırmanıyor. Pandemi başladığından beri Tabip Odalarına saldıranlar artık gerçeklere söz geçiremiyor. Hastaneler, yoğun bakımlar dolu. Bazen torpil ve para bile kar etmiyor. Tek kişi kalması gereken korona hastaları refakatçileriyle birlikte üçer beşer kişi bir odada kalıyor. Bu süre zarfında refakatçilerin de değiştiğini düşünürseniz salgının hızla yayılmasını anlarsınız. Salgın başladığında CHP’li belediyelerin kurduğu sahra hastanelerini yasaklayanlar şimdi otoparklara yoğun bakım kurmaya kalkışıyorlar. Millet hastanelerde, yoğun bakımlarda yer bulamıyor. Mezarlıklarda yer bulma telaşında. Bu durumda sağlık Bakanı da görevini bırakıp uçmasın?

AİHM, Anayasa Mahkemesi ve diğer yüksek yargı organlarının kararları da boşa gidiyor. Yargı kararlarının uygulanması diktatörün keyfine ve insafına kalmış. Yüksek yargı organlarının üyelerinin düğmesiz cübbeleri artık bandocu üniformasına döndü. Her yeri düğmeyle doldu. Adaleti, asayişi mafya bozuntuları temin ve tesis ediyor. Bu gidişle yakında adalet ve içişleri bakanlarının da affını isteyip kaybolması gerekir.

Yeri en sağlam olan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar gibi görünüyor.

Diğer damat Selçuk Bayraktar ile birlikte silah sanayine ortak olan Hulusi Akar bir yandan silah üretimi ve satışı diğer yandan Libya’dan Azerbaycan’a, Somali’den Güney Kürdistan’a kadar her yere gönderdiği özel savaşçılarla önemi bir rol oynuyor. Erdoğan’ın dış politikasını, askeri saldırganlığını sadece hamaset ve sömürgeci-milliyetçi-ırkçı yayılmacılık olarak görmek eksik kalır. Bu aynı zamanda şu anda en önemli ekonomik açılımdır da. Çünkü şu kara günlerde üretimde ve satışta artış gösteren neredeyse tek kalem silah-savaş endüstrisidir. Milletin anasını ağlatsa da şimdilik Akar ve diktatör Erdoğan’ın yüzünü güldürüyor. Erdoğan-Bahçeli diktası taşıyamadığı ağırlıkları atarak batmaktan kurtulmaya çalışıyor. Esas atılması gereken Erdoğan, Bahçeli ve Çakıcı-Çukucu gibi soygun çetesi ve suç ortaklarıdır. Ama onlar geniş bir demokrasi cephesi tarafından bozguna uğratılmadıkça iktidarı bırakmayacaktır. Bu nedenle bazı dış gelişmeler etkili olsa da onlara umut bağlamak yerine halk muhalefetini yükseltmek tek çaredir.

Savaşa, salgına ve soyguna karşı tüm halkın cephesi!

İşçi-emekçi ve kadın cephesi!

Hak, hukuk ve adalet cephesi!

Özgürlük ve yaşam cephesi!

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.