Seçimler ve HDP

Suat BOZKUŞ yazdı —

  • Muhalefet partileri gerçekten muhalefet ise HDP’ye saldırmayı bırakmalıdır. AKP-MHP gibi HDP düşmanlığı yapacaklarsa, savaşı ve zulmü sürdüreceklerse niye muhalefet olduklarını da açıklamalıdırlar.

Seçimler yaklaştıkça HDP üzerindeki saldırılar ve oyunlar da artıyor. Bir yandan HDP hakkında açılan kapatma davası bir yandan da Kobanê davası adı altında HDP yöneticilerinin çoğu tutuklu olarak yargılanıyor. Yerlerine kayyım atanıp tutuklanan belediye başkanları da ayrı bir yara.

HEP-DEP-HADEP-DEHAP olarak süren geleneğin partileri Kürtlere bağışlanan bir lütuf değildir. Kürtlerin barışçı siyasi tercihinin, demokratik cumhuriyette, ortak vatanda, eşit ve özgür olarak yaşama tercihlerinin, iradelerinin açık bir ifadesidir. Bu irade o kadar açık, net ve güçlüdür ki, onca partinin kapatılmasına, on binlerce insanın tutuklanıp zindana atılmasına ve katledilmesine rağmen yok edilememiştir. Tersine HDP çizgisi demokrasinin ve özgür geleceğimizin göstergesi olarak, kalın, kalıcı ve güçlü bir çizgi olarak siyasi hayatımıza yerleşmiştir.

AKP ve MHP dahil şu andaki sağ partilerin hangisi olursa olsun, genel başkan ve lider kadrosu üç gün tutuklansa, ertesi gün o parti dağılır gider.

HDP, EMEP, TİP, TÖP, SMF ve EHP'nin oluşturduğu Emek ve Özgürlük İttifakı kararlı olduğu ölçüde kalıcı olacak ve “Üçüncü yol” olarak tıkanan sisteme güçlü bir seçenek oluşturacaktır.

Erdoğan-Bahçeli diktası sıkıştıkça saldırganlaşmaktadır. Bir yandan yeni işgal ve imha planları bir yandan da muhalefete karşı saldırıların azgınlaşması bunu gösteriyor. Bu sadece bir seçim çalışması değildir. Muhalefeti seçimlere giremeyecek hale getirme ve teslim alma çabasıdır.

Son dönemlerde özellikle zindanlarda artan zulüm dikkati çekiyor. Müebbet hapis alıp otuz senedir tutsak olan ve tahliyesi ya da açık cezaevlerine nakli gereken tutsaklar çeşitli bahanelerle hala içeride tutuluyor. Adli tıp tarafından sağlık nedeniyle serbest bırakılmasına karar verilen tutsaklar da bırakılmıyor. Böylece zindanda ölmeleri bekleniyor. Zindanlardaki zulmün hiç bir hukuki gerekçesi yoktur. Keyfi uygulamalar olarak ceza değil açıkça zulümdür. Zindanlardaki devrimci tutsakları teslim alarak haklı da teslim alacaklarını sanıyorlar.

Bu konuda en açık zulüm Sayın Öcalan üzerinde sürdürülmektedir. İlk günden bu yana A’dan Z’ye hukuksuzluk zinciri olan Öcalan davası iki yıldır ağır bir tecrit ile sürmektedir. Şu anda ne avukat, ne aile ne de CPT görüşmesi olduğu için Öcalan hakkında hiçbir bilgi alınamıyor. Bu da geniş halk yığınlarını tedirgin ediyor.

İmralı tecridine karşı Adalet Nöbeti’ni sürdüren HDP milletvekilleri, "Bir an önce Sayın Öcalan’ın sesi duyulmalı. Bu sağlanmadığı sürece her alanda, her sokakta eylemlerimiz sürecek" diyor. Ama bu sorun sadece HDP’nin sorunu mudur?

Örneğin “Altılı masa” Erdoğan diktasına son verip iktidar olmak istiyorsa bu konuda ne yapacağını şimdiden göstermek zorunda değil mi?

Kirli imha savaşına karşı barışçı siyasi çözümden yanalar ise bunu bugünden göstermek zorundalar. Artık halklarımızı oyalamak ve kandırmak, ölümü gösterip sıtmaya razı etmek olanaksızdır.

Muhalefet partileri gerçekten muhalefet ise HDP’ye saldırmayı bırakmalı, HDP ile görüşüp anlaşmanın yolunu bulmalıdır. AKP-MHP gibi HDP düşmanlığı yapacaklarsa, savaşı ve zulmü sürdüreceklerse niye muhalefet olduklarını da açıklamalıdırlar.

1991 seçimlerinde HEP’in meclise girmesi ile siyasi çözüm yolu açılmıştı. Özal bunu değerlendirmeye çalıştı ama tasfiye edildi.Savaş bir otuz sene daha sürdü. Türkiye bundan ne kazandı? Bir otuz sene daha sürse ne kazanacak? Bu soruları cevapsız bırakarak ne iktidara gelinebilir ne de iktidarda kalınabilir.

AKP-MHP diktası savaş ve zulüm ile iktidarda kalmak istediği için kayyımlar rejimi kurdu. Altılı masa ve muhalefet partileri buna son vermek istiyorlarsa her türlü zulme karşı çıkarak tercihlerini savaşa karşı ve demokrasiden yana yapmalıdır.

Unutulmasın ki, demokrasi ve özgür yaşama hakkı ya herkese olur ya da hiç birimize…

 

suatbozkus@gmail.com

twitter.com/suatbozkus

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.