Seçimler ve Newroz

• Amed zindanında Mazlumların yaktığı Newroz ateşi sadece Esat Oktay faşistinin sonunu değil, temsil ettiği sömürgeciliğin de sonunu haber veriyordu. 2022 Newroz’unda  halklarımız Erdoğan diktasının bozgununu ilan edecektir.

Türkiye siyasi sistemi yasaklar üzerine kurulmuştur. İster seçimle ister darbeyle gelsin, her siyasi iktidar halkın tepkisini bastırabilmek için yasalardan ve yasaklardan medet ummuştur. Böylece iktidardaki dört başı mamur diktatörlüklerin sürdürülmesi amaçlanmıştır. Ama ne yaparlarsa yapsınlar halka boyun eğdirememişlerdir.

12 Eylül faşist darbecileri kendilerini garantiye almak için her yola başvurdular. Ama yaptıkları anayasa başlarına bela oldu. Siyaset mühendislikleri beş para etmedi. “Deldirmem” dedikleri anayasa kalbura döndü. İktidar için kurdurdukları Sunalp’ın partisi mecliste sonuncu parti oldu. Bugün kimse hatırlamıyor.

Ezilenlerin HEP ile başlayan mücadelesi ise her türlü saldırı ve cinayetlere rağmen, zindanlardan taşarak bugünlere geldi. HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın kahpece tuzakla katledilince cenazesi bir serhildana döndü. 92 Newroz direnişleriyle yeni bir dönem açıldı. Adeta halkların iradesinin zaferi ilan edildi.

O gelenek direne direne HDP olup bütün zulüm çemberlerini yıka yıka, engelleri aşa aşa barajları da parçaladı ve 7 Haziran 2015 seçimlerinde meclisin üçüncü partisi oldu. Üçüncü partisi olmaktan çok daha önemlisi meclisin ve siyasetin kilit partisi oldu. O günden beri dikta rejiminin ilk amacı HDP’den kurtulmak çabasıdır. Ama ne yaparsa yapsın çaresizdir. Kapatsa HDP’ye can veren hareket daha güçlü gelecektir. Zaten yıllardır sürdürülen inkar-imha ve yasak zulmü amacına ulaşsaydı HDP diye bir parti kalmazdı. Bütün bu zulme rağmen HDP varlığını koruyor ve gücünü arttırıyor. Çünkü tüm ezilenlerin HDP’ye ihtiyacı var. Bu nedenle yasaklar sökmüyor.

Ama faşist diktatörlerin halkın iradesine karşı utanmazca saldırıları da sürüyor. Bir yandan Sayın Öcalan üzerinde hayasızca ve hukuk dışı bir tecridi sürdürüp bir yandan da yeni seçim yasalarıyla hakların iradesini kırıp teslim alabileceklerini sanıyorlar.
12 Eylül faşistleri bir dil cambazlığıyla içinde Kürtçe kelimesi geçmeden Kürtçeyi yasaklamıştı. Ama bu yasaklar halkların mücadelesiyle kırıldı.

Erdoğan diktası ise açıkça HDP’yi kapatamıyor. Kapatmakla tehdit edip hukuk dışı saldırılarla kendi istediği hizaya çekmek istiyor. Halkların iradesine karşı hile yoluyla başarı kazanmaya çalışıyor.

7 Haziran 2015 seçimlerinde Erdoğan’ı bozguna uğratan kadrolar başta Sayın Demirtaş ve Sayın Yüksekdağ olmak üzere bu nedenle hala zindanda. Belediye eşbaşkanları ve birçok vekil de bu nedenle hapiste ya da sürgünde. Ama bunca zulüm de yetmiyor. Erdoğan seçim yasalarıyla oynuyor. Yıkılan barajların yerine yeni barajlar koyuyor. Halkların iradesine tuzak kurup HDP’yi ve muhalefeti saf dışı etmek istiyor. Halkın oy verdiklerini değil de vermediklerini seçilmiş gibi göstermek için her türlü hile ve zorbalığı yasalaştırıyor.
Evren’in 1983 anayasasıyla kurduğu barajlı-yasaklı sistem ilk seçimlerde darmadağın oldu. Erdoğan diktasının kırk sene sonra hala ayakta tutmaya çalıştığı yasaklar sistemi de parçalanacaktır.

Newroz sadece bir bayram değil, bir mücadele ve direniş günüyse, 2022 Newroz’u Erdoğan diktasına vurulan bir balyoz olacaktır. Zalim Dehaklar olduğu sürece Demirci Kawaların çekici de tepelerinde sallanacaktır. 
En iyi dezenfektan ateştir. Ateş her türlü pisliği yakıp kül eder. Newroz ateşi de ırkçı-dinci diktatörlüğün bütün zulüm aygıtlarını yakıp kül etmenin sembolü olacaktır.

Amed zindanında Mazlumların yaktığı Newroz ateşi sadece Esat Oktay faşistinin sonunu değil, onun temsil ettiği sömürgeciliğin de sonunu haber veriyordu. 2022 Newroz’unda bu gerçek bir daha görülecek ve halklarımız Erdoğan diktasının bozgununu ilan edecektir.
 
Newroz Pîroz Be!
Öcalan’a Özgürlük!
Tüm siyasi tutsaklara özgürlük!
 
suatbozkus@gmail.com
twitter.com/suatbozkus