Süreç: Hal ve gidiş

Suat BOZKUŞ yazdı —

  • Teknik olarak bir komisyon kurulabilir ama esasen tüm TBMM büyük bir komisyon gibi çalışmalı ve TBMM içinde demokratik çözüme yönelik birçok komisyon kurulmalıdır. Çünkü birikmiş sorunların her biri bir sorun değil, bir sorunlar yumağıdır.

Hızlı başlayan “Barış ve Demokratik Toplum" süreci yavaş gidiyor. Yüzyılı geçen birikmiş sorunlar yumağının kısa sürede hemen çözülmesini beklemiyoruz. Ama bu kadar uzaması da insanlarda umutsuzluk yaratabilir. Sürecin tavsaması çözümün gelişmesinin lehine değildir. Daha önemlisi yol temizliği ve hazırlık anlamına gelecek, halka güven verecek ilk adımların hala atılmadığını, devlet tarafından atılması beklenen adımlara ayak direndiğini görüyoruz. Böyle olunca da herkesin aklına “bal demekle ağız tatlanmaz” sözü geliyor. Halk bir kaşık da olsa bal yemeli ki, bal olduğunu ve balın ne olduğunu anlasın, görsün.

Bu hafta içinde kurulacağı söylenen komisyonda gelişmeler olacağı söyleniyor. CHP’nin komisyona katılıp katılmayacağı ise belli değil. Oysa kalıcı bir çözüm olabilmesi için CHP’nin katılımı şarttır. CHP kendisiyle tutarlı olmak istiyorsa demokratikleşme ve çözüm çabalarının içinde değil, en başında yer almalıdır.

Teknik olarak bir komisyon kurulabilir ama esasen tüm TBMM büyük bir komisyon gibi çalışmalı ve TBMM içinde demokratik çözüme yönelik birçok komisyon kurulmalıdır. Çünkü birikmiş sorunların her biri bir sorun değil, bir sorunlar-sorunsallıklar yumağıdır. Oysa Cumhur İttifakı soruna sadece bir silah bırakma-bıraktırma ve teslim olma-teslim alma olarak yaklaşmaktadır. Silahlı mücadelede yer alanlar teslim olmak istese bunu şimdiye kadar çoktan yapardı. Konu teslim olmak-teslim almak değil, silaha kesinlikle veda edip çözümü gerçekleştirmektir. Örneğin, silahlarını yakan ilk grup sonuçta silahsız olarak mevzilerine geri dönmüştür. O mevzilerde silahsız olarak yaşanabilir mi ya da ne kadar yaşanabilir?

Bu nedenledir ki, Cemil Bayık da PKK'nın yeni bir grupla yine silah bırakma adımı atmasının mümkün olmadığını söyleyerek "Eğer Türkiye, Rêber Apo'nun koşullarında değişiklik yapar, tecridi kaldırır, özgürlük yasalarını geliştirirse, demokratik entegre yasaları geliştirilirse o zaman zemin yaratılır ve biz de silahları bırakabiliriz. Böyle olmadığı sürece kimse bizden silah bırakmamızı isteyemez" açıklamasını yapmıştır. Eğer konu hala anlaşılmadıysa bu kadar insan canı pahasına niçin silahlanıp dağa çıktı noktasından yeniden başlayabiliriz.

Söylenenler çok açıktır ve bilinmeyen şeyler de değildir. Çünkü, Özal devrinden beri 35 yıldır devlet Öcalan ve PKK ile görüşmektedir. Bunlar gizli şeyler de değildir ve açık medyaya yansımıştır. Bazı medya organlarında hala Öcalan ile görüşülmez vb. saçmalıkların yer alması tüm halka düşmanlıktır. Öcalan ile sadece avukatlarının-ailesinin görüşmesi yetmez. Siyasi arenadaki bütün şahsiyetler ve medya sorumluları istediklerinde Öcalan ile Öcalan da istediğinde onlarla görüşebilmelidir. Öcalan ile görüşmeden bu sorunu çözeceğini zannedenler, bunu iddia edenler çözüme karşı demektir.

Süreci durdurmak ve olursa tersine çevirmek isteyen güçler bu tür görüşmeleri engellemek için her türlü kışkırtmayı yapmakta ve her alanda saldırmaktadır.

Buna karşın komisyonu beklemeden somut adımları atmakta acele edilmelidir:

Sayın Öcalan üzerindeki her türlü kısıtlama kaldırılmalı ve sürece aktif katılımı sağlanmalıdır. Aksi takdirde süreçteki tıkanmalar ve yapay engellerin aşılması güçleşecektir.

Hasta tutsaklar ve verilen hükmü doldurmuş olan ama 30 yıldır zindanda kalan tutsaklar derhal tahliye edilmelidir.

Kayyım politikalarına ve keyfi polisiye operasyonlara derhal son verilmelidir.

Hala görülen sınırötesi saldırılara son verilmelidir.

Bütün bunlarla birlikte kurulacak olan komisyon ya da komisyonlar hızla çalışmalı ve sorunları çözüm yoluna koymalıdır.

Bu süreçlere tüm demokratik güçler de engel olmak yerine yapıcı olarak katılmalı ve halklarımızın değişik kesimlerinin eleştiri ve önerilerini dile getirmelidir.

Barıştan ve barışçı çözümden yana olan kesimler bütün güçleriyle sahaya inerse mutlaka kazanacaklardır.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.