Tecrit ve tehdit

Suat BOZKUŞ yazdı —

  • Sayın Öcalan’a hukuk ve ahlak dışı bir tecrit uygulanmaktadır. Türkiye’de askeri faşist darbe dönemlerinde bile geçici cezalar dışında tutsakların aile ve avukat görüşleri, haberleşmeleri yasaklanmamıştır. Ama Öcalan üzerindeki keyfi yasaklar tam bir işkence sistemidir. 

Seçim günü yaklaştıkça gerilimin daha da artacağı ve her türlü kışkırtmanın yapılacağı anlaşılıyor. Ortalığa saldığı tetikçilerinin utanmazca saldırıları yetmezmiş gibi en başta bizzat Erdoğan’ın zehirli dili işi çığırından çıkarmaya yetecek gibi.

Erdoğan’ın saldırgan ve küstahça tutumu, kendi diktasını sürdürebilmek için hukuk dışı her türlü yola başvurabileceğini gösteriyor. Piyasaya sürdüğü bin bir kılıktaki tetikçileri ise işi iyice çığırından çıkarıyor.

Normal bir demokraside seçimler halkın iradesini ortaya koyması ve bu iradeye göre bir yönetimin oluşması için yapılır. Oysa Türkiye’de esas olan halkın iradesini ortaya çıkarmak için değil, tam tersine ortaya çıkması olası iradeyi bastırmak için seçimler yapılır. Olmazsa seçilmişler zindana atılıp tasfiye edilir ve meydan sistemin “bekçi Murtaza”larına bırakılır. 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra yaşadığımız gelişmeler bunun açık bir göstergesidir. Seçilen belediye başkanları zindana atılırken onların yerine kayyımlar atanmıştır. HDP Eşbaşkanları başta olmak üzere birçok vekil hala zindanlardadır. Tüm tutsaklar gibi vekillerin yaşamları bile tehlike altındadır. Gizli tanıklara dayalı uyduruk iddianamelerin sonu gelmemektedir. Bütün amaçları Erdoğan diktasına taş koyan herkesin tasfiyesidir.
 
Muhalefeti susturmak için, en başta Sayın Öcalan’a hukuk ve ahlak dışı bir tecrit uygulanmaktadır. Türkiye’de askeri faşist darbe dönemlerinde bile geçici cezalar dışında tutsakların aile ve avukat görüşleri, haberleşmeleri yasaklanmamıştır. Ama Öcalan üzerindeki keyfi yasaklar tam bir işkence sistemidir. İnsanın yaşama hakkı bir bütündür. İnsan toplumsal bir varlıktır. Bu nedenle toplumsal hakları yasaklanamaz. Öcalan’a tecrit uygulayanlar tam da bu nedenle yani toplumsal ilişkisini yok etmek için insanlık dışı bir tecrit uygulamaktadır. Tutuklu ya da hükümlü bile olsa, var olan ailesiyle, arkadaşlarıyla haberleşme hakkı ortadan kaldırılmıştır. Yasaların, hukukun genel ve herkes için geçerli olması gerekirken, Öcalan’a uygulanan tek kişilik hukuktur yani hukuksuzluktur.

Öcalan’a uygulanan hukuk dışı tecrit ağır bir işkenceye dönüşmüştür. Ama bu sadece Öcalan’a karşı bir zulüm değildir. Toplumun tamamına verilen bir cezadır. Toplumun gerçekleri öğrenme-ulaşma hakkı vardır. Ama sadece ailesi değil, uzun süredir avukatları başta olmak üzere hiç kimse Öcalan ile görüşemiyor. Seçim döneminde tecridin daha da ağırlaşacağı anlaşılıyor.

Öcalan’ın ailesi, avukatları ve uluslararası hukukçu girişimleri görüşmek için girişimlerini sürdürüyor. Ama bu yeterli değildir. Barolar ve muhalefet partileri, demokratik kurumlar Erdoğan diktasının yasaklarına boyun mu eğecek? Erdoğan diktasının suç ortağı mı olacak? Böyle bir durumda ülkenin güvenliği ve geleceği için Öcalan ile görüşmek onların da görevi değil midir? Öcalan tutuklanıncaya kadar milletvekillerinin, hapiste hatta gözaltında bile olsa tüm vatandaşlarla görüşme hakkı vardı. Kamu görevlileri bu görüşmeyi kolaylaştırmak zorundaydı. Özal döneminin başında SHP’li vekiller işkence olduğu ihbar elden karakollara baskın yapıp iddiaları yerinde incelemek istemişlerdi. Baştan itiraz eden polis amirleri çaresiz kalmışlardı.

“Altılı masa” ciddi olarak seçimi kazanmak ve iktidar olmak istiyorsa tecride açıkça karşı çıkmalı ve Öcalan ile görüşmelidir. Hatta tecride karşı çıkmak da yetmez, Öcalan’ın özgürlüğünü istemelidir. Bu sadece Öcalan’ın değil, demokrasi isteyen tüm halkların hakkı ve özgürlüğü demektir. Ancak o zaman Erdoğan diktası sona erecek ve halkların iradesi hayata geçmiş olacaktır.

Yoksa Özdağ gibi çete artığı kuklaların şantajlarına boyun eğilmiş olacak ve halkların geleceği de ateşe atılacaktır. Tecrit ve tehditlerle halklara huzur, umut ve güven veren bir gelecek kurulamaz.
 

suatbozkus@gmail.com
twitter.com/suatbozkus

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.