Yeni paylaşım savaşları

Suat BOZKUŞ yazdı —

  • III. Paylaşım Savaşı döneminde dünya bir mayın tarlasına dönmüş bulunuyor. Şu anda birçok yerde irili ufaklı savaşlar sürüyor. Bazılarını daha bitmeden unuttuk ya da hatırlamıyoruz bile. Ama her an birisinde patlama yaşanabilir.

Eskiden iki kutuplu dünya vardı. Her gelişme NATO ve Varşova blokları arasında adeta kilitlenmişti. En küçük bir değişim ya bu iki bloktan biri tarafından kışkırtılıyor ya da bastırılıyordu. Bu iki blok dışındaki Bloksuzlar Hareketi kısmi gelişmeler sağladıysa da sonuçta etkisiz kalıyordu. Bu hareketin liderlerinden Olof Palme karanlık bir suikastla katledildi.

Varşova bloku dağılınca NATO bloku bayram etti. Bütün kötülüklerin kaynağı ilan ettikleri SSCB ve müttefikleri dağıldığına göre kendilerinin de NATO’yu feshetmeleri gerekirdi. Ama onlar tam tersine NATO’yu genişletme ve güçlendirme çabasına girdiler. Bunun sonucunda eski Varşova Paktı üyelerinin neredeyse hepsini de NATO üyesi yaptılar. Kuzey Atlantik Savunma Paktı olan NATO Orta Doğu’da, Kuzey Afrika’da operasyon ve işgal yapar oldu. Adı savunma paktı olan NATO yayılmaya başladı. Bir saldırı ve işgal paktı olduğunu saklamaz oldu. En sonunda Ukrayna’yı da üye yapmak isteyince kendisini tehlikede gören Rusya’nın sabrı taştı ve savaş başladı.

Ukrayna savaşı sürerken ABD-Çin gerilimi ortaya çıktı. ABD çeşitli iddialarla Çin’i tehdit etmeye başladı. Pasifik’te yapılan askeri manevralarla savaşın eşiğine gelindi. Ukrayna savaşı gölgede kaldı.

Bu kriz çözülmeden Gazze üzerinden Filistin-İsrail savaşı ateşlendi. Detayları ne olursa olsun, bunu HAMAS-İsrail savaşı olarak göstermek yanlıştır. Ortada bal gibi bir Filistin-İsrail savaşı vardır. Üstelik bu savaş Lübnan başta olmak üzere bölgedeki birçok ülkeye sıçrama potansiyeli taşımaktadır.

I. ve II. Paylaşım savaşlarında savaşın başladığı ve bittiği tarihler bellidir. III. Paylaşım savaşı döneminde ise dünya bir mayın tarlasına dönmüş bulunuyor. Şu anda birçok yerde irili ufaklı savaşlar sürüyor. Bazılarını daha bitmeden unuttuk ya da hatırlamıyoruz bile. Ama her an birisinde patlama yaşanabilir.

Sömürgeci ve işgalci devletler kendi çıkarlarına göre savaşı kışkırtıyorlar ve yayıyorlar. Ama buna rağmen savaşın gidişatına hükmetmeleri kolay değil. HAMAS’ın ya da  Yemen’deki Husilerin bir saldırısı kelebek etkisiyle önceden tahmin edilemeyen sonuçlar doğuruyor. Bu şartlarda savaş ne kadar uzarsa uzasın, süper güçlerin paylaşım planları yürümüyor. Artık ezilen halklar da, doğru mücadele stratejileriyle kendi kaderlerini belirlemede söz sahibi olabiliyor. Kendi istediklerini tam olarak elde edemese de süper güçlerin tekerine çomak sokabiliyor.

Erdoğan-Bahçeli diktası da Netanyahu gibi içerideki iktidarını sürdürebilmek için dışarıda savaş ve saldırganlık politikası izliyor. Bunu yaparken de tam bir ikiyüzlülük hatta üçyüzlülükle sırıtıyor. Kürtçede sanki tam da onlar için söylenmiş olan çok güzel bir söz vardır:

“Kurtla beraber öldürüyorlar, çobanla beraber yiyorlar, sahibiyle beraber ağlıyorlar.”

(Bi gur re dikujin, Bi şivan re dixwin, Bi xwedî re digirîn...)

İşgalci-sömürgeci diktatörler uzun yıllar “Terörün kökünü kazıyacağız” kabadayılığı yaptıktan sonra başarısız olunca “Terörle beraber yaşamaya alışmalıyız” demeye başladılar. Böylece hem iktidarlarını hem de büyük soygun ve vurgunlarını kahramanlık-vatanseverlik maskesiyle sürdürme olanağı yaratmak istiyorlar. Halklarımızı “beka sorunu” öcüsüyle korkutup kanlı saltanatlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Onlar saraylarında ve binlerce koruma kalkanıyla yaşamaya alışmışlar. Ama halklarımız köleliğe ve zulme alışmayacaktır.

Fosilleşmiş savaş siyaseti ve fosilleşmiş ırkçı kişiliklere karşı halkların özgürlük ve barış mücadelesinin kazanması için şartlar olgunlaşmaktadır.

İçte ve dışta doğru ittifaklar yapmak, bu doğrultuda bütün güçleri birleştirmek şartıyla zafer ezilenlerin olacaktır.

Siyasi çözüm çağrıları artarken, çözümün yolu Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasıyla açılacaktır. Yoksa kör bir savaşın daha da yaygınlaşması ve şiddetlenmesi kaçınılmaz olacaktır.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.