Zaxo katliamı

• Ne kadar inkar ederse etsin, Roboskî katliamı gibi Zaxo katliamının kanı da Erdoğan’ın ellerinde ve üzerindedir. Zaten son MGK toplantısı kararlarıyla bu gerçek bir daha ortaya çıkmıştır.

Kürtler ve diğer ezilenler Rojava devriminin “Onuncu yıl”ını kutluyor.

Rojava toprak olarak da nüfus olarak da Kürdistan’ın en küçük parçası. Ama Erdoğan destekli DAİŞ çetelerinin ya da ÖSO kılığındaki Erdoğan-DAİŞ çetelerinin saldırılarını püskürterek devrimi gerçekleştiren halk, o günden beri devrimi korumak ve güçlendirmek için ağır bedeller ödüyor. Rojava Devrimi, etrafını saran barbarlara karşın on yıldır kahramanca direniyor.
Tüm ezilenlerin birliği ve mücadelesi, umudu tüm saldırganlara karşı direniyor!

Kuzey ve Doğu Suriye’nin nüfusu ne kadar, toprağı ne kadar ve silahlı gücü kaç kişi?

Ama Erdoğan diktası bu küçük bölgeden korkuyor ve onu ortadan kaldırmak için her oyunu oynuyor. Efrîn başta olmak üzere, birçok yer zaten Türkiye’nin işgali altında. Ama Erdoğan’a bu yetmiyor. Rojava’nın tümden işgali ve ezilmesi için her türlü oyuna ve saldırıya başvuruyor. Bu amaçla bütün “dış güçlerle” işbirliği yapıyor. TC dış politikası, Lozan’dan beri Kürtlere karşı bütün “dış güçlerle” anlaşıp saldırmaktır. Erdoğan da Madrid’den Tahran’a, Astana’dan Moskova’ya kadar bu amaçla koşturup duruyor.
“Sınır ötesi operasyon” dedikleri, Kürdistan halklarına karşı hukuki kılıfa büründürülmüş sürekli bir inkar-işgal-imha ve soykırım girişimleridir. Gerek Rojava gerekse Güney halkı bu saldırılara karşı bütün gücüyle direniyor. İşte bu direnişi kırmak için her yola başvuran işgalci Erdoğan çetesi Zaxo katliamını yaptı. 20 Temmuz günü 9 sivilin katledilmesi ve onlarcasının yaralanması ardından tepkiler birçok kente yayıldı. Irak Dışişleri Bakanlığı da katliamdan TC devletini sorumlu tuttu.

Ne kadar inkar ederse etsin, Roboskî katliamı gibi Zaxo katliamının kanı da Erdoğan’ın ellerinde ve üzerindedir. Zaten son MGK toplantısı kararlarıyla bu gerçek bir daha ortaya çıkmıştır.

Kararlarda açıkça “MGK Bildirisi'nde, "NATO müttefiklerimiz FETÖ ve tüm isimlendirmeleriyle birlikte PKK/KCK-PYD/YPG ile mücadelede Türkiye'nin yanında yer almaya ve destek vermeye davet edilmiştir" deniyor.
Açıkça görülüyor ki Erdoğan’ın zihniyeti tek tekçi, ırkçı, inkarcı, imhacı ve soykırımcıdır.
 
John Lennon, ünlü şarkısında “Imagine” yani hayal et, düşün diyordu:
 
“Hayal et, mülkiyetin olmadığını


Merak ediyorum, yapabilir misin


Hırsa ve açgözlülüğe gerek yok


İnsanların hepsi kardeş


Hayal et, tüm insanların


Tüm dünyayı paylaştığını”
 
Bir düşünsenize, hayal etsenize, Erdoğan-Bahçeli gibilerinin ırkçı-imhacı, tek tekçi, savaş politikaları yerine “Diyalog süreci”nde Öcalan tarafından özetlenen ve önerilen demokratik özerkliğe dayalı, demokratik cumhuriyet projesinin gerçekleştiğini…
Bir düşünsenize tek tekçi zulüm yerine bütün farklılıkların olduğu gibi eşit-özgür-bağımsız olarak yaşayabileceği, barışçı-demokratik bir düzenin kurulduğunu…

O zaman ne sınır ötesi harekatlar kalır ne de böylesi katliamlar.

“Geç bunları, bunlar hayal” demeyin. İnsanlık bütün önemli atılımları önce hayal etmiştir. Okyanusları aşmayı, gökyüzünde kuşlar gibi uçmayı hep önce hayal etmiştir. Ondan sonra da bu hayallerini gerçekleştirmiştir.

Dünyayı kana bulayan, insanları çatıştırıp kan dökenlere karşı bütün farklılıkların barış içinde-özgürce yaşayabileceği bir dünya hayal etmek ve bu “yeni dünya” için mücadele etmek hepimizin hakkıdır, görevidir.

Rojava devrimi bu hayalin gerçekleşen ilk adımı olmuştur. Bu nedenle de bütün zalimlerin korkulu rüyası ve kâbusu olmuştur. Bu devrimi savunmak ve hayallerini her yere yaymak görevimizdir.

Ancak o zaman işgaller, katliamlar ve Roboskê, Zaxo gibi “savaş kazaları” sona erer ve masumların ölmesi sona erer.
Bütün şehitlerimizle birlikte kirli savaşın Zaxo kurbanlarını da saygıyla anıyorum.
 
suatbozkus@gmail.com
twitter.com/suatbozkus