Bir halkı yanıltmak! 

Cafer TAR yazdı —

  • Çok ayrıntıya girip siz sevgili okuyucularımızı sıkmak istemiyorum; ama bu adamlarda yalan çok. Şimdi de AKP Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Yüzyıl’ını diline dolamış durumda. İstiyor ki bu kadar başarısızlıktan sonra hala insanlar bu saçmalıklara inansınlar! 

Bir insanı veya toplumluğu sizin inandığınız hedefler doğrultusunda harekete geçirmek için ikna etmeye çalışabilirsiniz. Bunda çok yadırganacak bir şey yok; bu size olduğu gibi başkalarına da haktır; çünkü bunda yanıltma kaygısı yoktur.  
 
Siz bir şeye kalben ve aklen iknasınızdır; başkalarını da bu nokta harekete geçirip kollektif manada sonuç almaya çalışıyorsunuzdur. Veya davranışlarınızla ve yaptıklarınızla insanları etkilersiniz; bu noktada da çok olumsuz bir şey yoktur.   

Çünkü siz karşıdaki kişiye bir şey dayatmaz veya onu zorla bir şey yapmaya zorlamazsınız; sonuçta o kişi kendi özgür iradesiyle bir şeyi kabul etme veya etmeme noktasındadır.  
 
Fakat manipülasyon hem etkiden hem de iknadan oldukça farklıdır; çünkü başka insanları manipüle etmek isteyen kişi onları kontrol etmek veya belirli bir noktada kendi menfaatleri için kullanmak için tasarlanmış sözler söyler ve yine tasarlanmış davranışlar sergiler. 
 
Bu noktada aslında manipülasyon birilerinin kendi çıkarları için başka insanları yanıltması, onları kullanmasına denk düşer. Manipülatörler kendilerinin inanmadığı şeyleri başka insanlara anlatır ve onları doğru olmadığını bildikleri bir noktaya çekmeye çalışırlar.  
 
İkna ve etkileme kendi içerisinde masum davranışlardır; çünkü iddia edilen şey son tahlilde doğru olmasa bile bu noktada bir art niyet yoktur, kimse kimseyi bilerek isteyerek yanıltmaya ve bundan menfaat elde etmeye çalışmaz.  
 
Fakat manipülasyon böyle değildir; manipülatif davranış sergileyen kişilerde genellikle narsist veya antisosyal kişilik bozuklukları görünür. Böyle insanlar kendilerini başkalarından üstün görürler; onları yönetmeyi veya onlardan daha fazlasına sahip olmayı kendilerine hak görürler. 
 
Türkiye çok uzun bir süredir işte böyle narsist ve antisosyal kişilik bozukluğu olan insanlar tarafından yönetiliyor. Bu insanlar kesinlikle eşitliğe inanmıyorlar; başkalarını yönetmeyi ve onlardan daha fazlasına sahip olmayı kendilerine hak olarak görüyorlar. 
 
Bu insanlar için iktidarda kalabilmek için yapılan her şey mübahtır; bu noktada çok kolay yalan söyleyebilir, yalan haberi yayabilirler. Fakat bu insanların en çok korktukları şey ise gerçektir; bunun için sansür yasaları çıkarıyor; toplumun cesur önderlerini cezaevlerine gönderiyorlar. 
 
Bundan dolayı ellerinde bulunan devlet aygıtı ve iktidarın borazanı haline gelmiş basın eliyle Şebnem Korur Financı’yı alelacele önce toplum nezdinde itibarsızlaştırmaya çalışıp, sonra da sözde yargı eliyle cezaevine gönderdiler.  
 
İstiyorlar ki; sadece kendi yalanları dolaşımda olsun. İnsanlar sadece onları yalanlarını duysunlar; fakat ne yaparlarsa yapsınlar gerçeğin sesi her zaman daha gür çıkacak. Özgür basın ve namuslu insanlar bu ülkede susturulamayacaklar.  
 
Bu iktidar toplumu bilerek isteyerek yanıltmayı bir çizgi haline getirdi; bunu bu zamana kadar da yer yer başarılı bir biçimde sürdürdü. Başlangıçta insanlar yalan da olsa inanmak istediler; çünkü bizim de bir noktada içerisinde olduğumuz medeniyetin son üç yüz yıldır kayda değer bir başarısı olmadı. Bu hal insanları bütün bu yalanlara açık hale getirmişti.  
 
Hatırlarsınız AKP yıllardır bu ülkenin insanlarını; 2023’te Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokacağız, milli gelir 2 trilyon ve kişi başına milli gelir 25 bin dolar, ihracat 500 milyar dolar ve işsizlik yüzde 5 olacak diye kandırdı. 
 
Fakat gelin görün ki; zaman hızla akıp gidiyor, iki ay sonra 2023 yılına gireceğiz ve işler tam tersi bir noktaya savruldu. 2023 yılında bırakın ilk 10 ekonomiden biri olmayı Türkiye’nin G20 zirvesine çağrılmama durumu söz konusu hale geldi. İşsizlik rakamları ise korkutucu boyutlara ulaşmış durumda; milli gelir ise toplamda 2013’lü yılların gerisine düştü ve bu eğilim artarak devam ediyor.  
 
Çok ayrıntıya girip siz sevgili okuyucularımızı sıkmak istemiyorum; ama bu adamlarda yalan çok. Şimdi de AKP Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Yüzyıl’ını diline dolamış durumda. İstiyor ki bu kadar başarısızlıktan sonra hala insanlar bu saçmalıklara inansınlar! 
 
Ülkeyi açık cezaevine dönüştüren; insanları açlıkta terbiye eden bu Erdoğan ve partisi, hala bu yalanlarla, bu ülkede seçim kazanabiliyorlarsa, seçim meydanlarında kendilerini dinleyecek insan bulabiliyorlarsa bu ülkenin başta sosyalistleri olmak üzere bütün muhalefeti geç olmadan takkeyi önüne koyup “ben nerede yanlış yapıyorum?” diye düşünmelidir. 
 
Yoksa yarın çok geç olur!

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.