Değişimin kenarında

Cafer TAR yazdı —

  • Bu zamana kadar iktidarın HDP'yi terörist ilan etme ve başta iyi parti olmak üzere, diğer düzen partilerini bu söylem üzerinden etkisiz hale getirme siyaseti çökmüştür. Toplum nezdinde karşılığı olmayan bu söylem, Erdoğan'ın ve küçük ortağının elinde kalmıştır.

On dokuz yıllık AKP iktidarının en önemli icraatı, Türkiye toplumunun bir çok tabusuyla yüzleşmesini sağladı. Son yirmi yılda toplum; aleviliğiyle, kürtlüğüyle, ermeniliğiyle yüzleşti; hatta daha önemlisi barıştı, kendi kimliğini aleni yaşamaya başladı.
Fakat bu yetmez, şimdi Türkiye halkları; türklük ve sunnilikle yüzleşme aşamasına geldi. AKP/MHP iktidarı sonrasının yapılabilirse en önemli başarısı bu iki egemen kimlikle yüzleşmek olacaktır.
Türkiye'de Sünni islam kültürü ve ideolojik Türklükle yüzleşilmeden bu ülkenin hiçbir meselesini çözmek mümkün olmayacaktır. Halk arasında yaşayan müslümanlık ve sıradan insanın Türklüğünü kastetmiyorum, her ikisinin de başımız üzerinde yeri var.
Kastettiğimiz şey, birilerinin iktidarlarını güvenceye almak için devletin derin kurumlarında ürettikleri; halkımızın islam'ına yabancılaşmış siyasal islam ve sıradan Türk'ü diğer halklara karşı kışkırtan ideolojik türklüktür.
Türkiye bu iki kavramla bu güne kadar yüzleşemedi; bu kavramlar sadece devletin değil, aynı zamanda toplumun da tabusu haline gelmişti ve kimse bunları tartışma konusu yapamıyordu. Birazcık olsun cesaret gösterenler de devlet tarafından organize edilen linç gösterileriyle bastırıldılar.
Fakat AKP/MHP rejimi, Türkiye'yi istemeden çok önemli bir eşiğe getirdi; eğer bu eşik doğru bir perspektifle aşılırsa üç yüzyıllık modernleşme tarihinin çok önemli bir dönemeci geçilmiş olacak ve günümüzde bunun öncülüğünü Kürtler yapıyorlar.
Siyasal İslamcılar 19. yüzyılda ortaya çıktıklarından beri iktidara gelirlerse; siyasal ve ekonomik yaşamda ahlaklı bir tutum takınacaklarını, ülkeyi kendini düşünen/rüşvetçi yöneticilerin elinden kurtaracaklarını ve kalkındıracakların iddia etmişlerdi.
Toplumun daha önce iktidar pratiğinde görmediği siyasal islamcılar her fırsatta; dürüstlük, ahlak, din gibi toplumca kabul gören kavramları ağızlarından düşürmedikleri için, insanlarda bu çevrelerin en azından diğerlerinden daha iyi olabileceği kanaati vardı. Yirmi yıllık AKP iktidarı bu inancı yerle bir etti.

Ayrıca devletin topluma dayattığı ideolojik Türklük de; iktidarın küçük ortağının Türk etnik kökeninden gelenler dışındaki kesimleri dışlaması ile birlikte, Türkiye toplumunun geniş kesimleri nezdinde karşılıksız kalmıştır.
Bu iki temel tabu ile yüzleşeme fırsatı iyi değerlendirilebilirse, Türkiye halkları üç yüz yıl önce kaçırdıkları demokratik dönüşüm ve gelişmiş toplum olabilme şansını yeniden yakalamış olurlar.
Yok eğer ortaya çıkan bu fırsat; ittihatçıların 1908 veya Demirel/İnönü ikilisinin 12 Eylül sonrası yaptıkları gibi, iktidar uğruna feda edilirse, Türkiye toplumu daha şiddetli iç çatışmalar ve en sonunda Osmanlı'nın yaşadığı akibetten kurtulamaz.
AKP/MHP ikilisi, topluma yeni hiçbir şey sunmama üzerine kurulu bir strateji izliyor. Onların yaklaşımı belli; “iktidarda olmanın avantajını kullanarak toplumu sindirmek, korkutmak ve iktidarda kalmak!”
Fakat asıl olarak bu saatten sonra muhalefetin tutumu önemlidir; bu bağlamda Kemal Kılıçdaroğlu'nun Kürt Sorununun çözümü için meclisi işaret etmesi ve HDP'yi adres göstermesini önemsemek lazım.
Bu zamana kadar iktidarın HDP'yi terörist ilan etme ve başta iyi parti olmak üzere, diğer düzen partilerini bu söylem üzerinden etkisiz hale getirme siyaseti çökmüştür. Toplum nezdinde karşılığı olmayan bu söylem, Erdoğan'ın ve küçük ortağının elinde kalmıştır.
Böylece iktidarın siyaset yaptırmama üzerine kurulu siyaseti; HDP'nin sorunları birlikte çözme, gelir dağılımında adalet, doğaya saygı ve barışı esas alan yaklaşımı karşında çökmüş oldu.
Kılıçdaroğlu sadece varolanı ortaya koydu; asıl başarı, toplumu sorunları konuşarak çözme noktasına getiren HDP ve Kürtlerindir. Bu noktadaki çabalarımızı yoğunlaştırarak yolumuza devam ettirmeliyiz; çünkü bu yolla sadece kendimizi değil bütün toplumu dönüştürüyoruz.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.