Emperyalist-siyonist savaş ve molla rejimi

Ziya ULUSOY yazdı —

  • İran Mollaları, yerel müttefiklerinin birer birer vurulmasını stratejik sabırla seyrettikten sonra, Trump’ın saldırı için örtü ve bahane işlevli görüşmeleriyle gafil avlandı, Netanyahu’nun, İsrail’in imhacı savaşına tabi tutuldu.

Netanyahu yönetimi İbrahim anlaşmasının sağladığı avantaj ve imtiyazlarla yetinmedi.

Hamas’ın 7 Ekim Aksa Tufanı eylemi bahanesiyle ve kullanarak, İsrail muhalefetini de arkasına alarak, zincirleme savaşı başlattı.

Bir yılı aşan süre içinde önce Hamas’ı, diğer İslami ve devrimci Filistin örgütlerini vurdu ve Gazze halkına soykırım uyguladı. Ardından Lübnan Hizbullah’ını vurdu, Lübnan’ı işgale kalkıştı. Suriye’deki İran yanlısı milisleri sürekli vurdu. Suriye’de Esad rejiminin yıkılmasını sağladı. Suriye’nin güneyindeki işgalini genişletti. Arada ABD ile birlikte Yemen Ensarrullah’ını vurdu. Sonra İran’a savaşı başlattı.

Tabii ki Netanyahu hükümeti, zincirleme savaşı ABD-İngiltere’nin savaşçı desteğinde ve onların savaş makinası olarak, Avrupa emperyalistlerinin de siyasi desteğinde geçekleştiriyor. ABD emperyalizminin Ortadoğu’daki hakimiyetini yeniden sağlama ve pekiştirmenin savaş makinası rolünü oynuyor.

Netanyahu, apartheid sömürgeciliğini soykırımcı (Gazze’ye) savaşla perçinledi, bölgesel askeri hakimiyetini zincirleme savaşlarla gerçekleştiriyor. Sonuçta ABD ve müttefiki emperyalistlerin bölgede total hakimiyetini ve hegemonyasını sağlamanın militarist aracı misyonunu yerine getiriyor.

ABD’ci emperyalist kamp, 2. Trump döneminde İran molla rejimini de yıkarak, Ukrayna savaşıyla dişlerini söktüğü Rusya’dan sonra, müttefikleri güçsüzleşmiş Çin’le Pasifik’te savaş kapısını açmak istiyor. Fakat Rusya barış arabuluculuğu teklifi, Çin ise diplomatik faaliyet ve örtük yardımlar dışında müttefiki Mollaların İran’ına askeri yardımdan kaçınıyor. Çin stratejik sabır politikasında ısrar edeceğini gösteriyor.

İran Mollaları, yerel müttefiklerinin birer birer vurulmasını stratejik sabırla seyrettikten sonra, Trump’ın saldırı için örtü ve bahane işlevli görüşmeleriyle gafil avlandı, Netanyahu’nun, İsrail’in imhacı savaşına tabi tutuldu. İlk kritik kayıplardan sonra balistik füzelerle karşılık vermeye devam ediyor. Elbette silahları ve ekonomik güçleri bakımından ölçülemeyecek eşitsizlikte olması ve İran halkları üzerindeki baskısı sonucu geniş halk desteğinden yoksunluğu nedenleriyle Molla rejimi yenilgi-teslimiyet ikilemiyle yüz yüze. Fakat bu durum yine de Molla rejiminin savaşını anti emperyalist kılmaz.

Komünistler ve barışsever güçler, dünya çapındaki eylemlerinde mızrağın sivri ucunu, asıl büyük saldırgan ve emperyalist savaş bloku olan ABD-İngiltere-İsrail kampına karşı çevirerek savaş karşıtı mücadeleyi geliştirmeli. İran komünist, devrimci ve ezilenleri ise emperyalistlerin savaş saldırısına karşı da, Molla rejimine karşı da tutum almalı, işçi sınıfı ve halkların demokratik devrimci mücadelesini hazırlamalı. H. Mücahitleri’nin demokrasi beklentisiyle emperyalist savaş kampına destek politikasıyla da, TUDEH’in Molla’larla ulusalcı birlik politikasıyla da aralarına mesafe koymalıdırlar.

Erdoğan rejimi, ABD-İsrail kampının zincirleme savaşının Suriye bölümünde doğrudan işgalci ve Suriye’yi yutan suç ortaklığının yanı sıra, İran hegemonyasındaki güçlerin- Hamas hariç örneğin Hizbullah ve Husiler ile Haşdi Şabi’lerin- vurulmasına el ovuşturdu. Mollaların güçsüzleşinceye değin vurulmasını ama iktidarının yıkılmamasını öngören (müzakerelere dönülmesini isteyen) bir politika izliyor. Bu süreç boyunca İsrail savaş makinasına, ticareti ve savaş hammaddesi çelik ihracı ile Azerbaycan’dan petrol akışını sürdürmesi, savaş uçaklarının Türkiye hava sahasını kullanmasına izin vermesi, ABD üslerinin radar ve dinleme yoluyla İsrail savaş makinasına yardımına ses çıkarmaması bu gerçeğin kanıtları. Vekili Şara’nın İsrail’e geçiş izni vermesine sessiz kalması ve İsrail’le gerginliğini Azerbaycan’da anlaşma yaparak sona erdirmesi diğer kanıtları. Sonuçta bölgenin üç güçlü gücü arasındaki  savaş oyunları bölgesel yayılmacılık ve gericiliğin çekişmesinden başka bir şey değil.

Erdoğan-Bahçeli kliği, İsrail’in zincirleme savaşında Rojava- Başûr’da Kürtlere bağımsızlık veya federal statü kazandırma riskinden kaygılıydı. Fakat muhtemelen Trump ve İsrail’le görüşmelerle bunu atlattı. Fakat “beka” yalanı balonunu şişirerek iç cephede muhalefeti ve ezilenleri arkasına hizalamak istiyor. Bu yolla kitle desteğini artırarak iktidarını sürdürmenin oyununu oynuyor. Bu yalan balonunu söndürerek işçi sınıfı ve demokratik güçlerin faşizme karşı mücadelesini, savaşa karşı mücadeleyle birleştirmek, sosyalizm için mücadele güçlerini büyütmek umutlu olmanın yoludur.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.